KATEGORİLER

2 Eylül 2017 Cumartesi

ALİ BABA TÜRBESİ

01/09/2017 Cuma, Tire

Bayram sabahında korna sesi ile uyanacağım aklıma gelmezdi. Bu gelen oğlum olmalı. Hemen toparlanıp acele adımlarla bahçenin demir kapısına doğru yürüyorum. Yanılmamışım. Anneannesi erkenden çıkarmış yola. Geldiğimi gördüğü halde kornaya basmaya devam ediyor. Kilidi açıp kapıyı rayın üstünde sürüklüyorum. Bugün bizim günümüz, Taş Ev'i bir günlüğüne kapatıyoruz.

Mükellef bir kahvaltıyı ne kadar çok özlemişiz. Ailemizin bütün bireyleri ile birlikte olmak kadar güzel bir şey yok. Kiraz ağacının altındaki masayı hazırlıyoruz. Kızarmış ekmeğin yanında mis gibi tereyağı kokusu. Eşimin yaptığı doğal reçeller, bal, okma, peynir, zeytin her şey tamam. Kızım kocaman bir tavada kara kızlarımızın taze yumurtalarından sucuklu yumurta yapmış geliyor. Tertemiz bir yayla havası, kuş sesleri... Oğlumun tatlı şakaları, anneannesiyle uğraşması, kızımın tatlı gülümsemesi, eşimin çocuklarının yanındaki mutluluğu birbirine karışıyor. 

Kara kızların tatili yok. Onlara sebze artıklarını götürüp yumurtalarını topluyorum. Mürdüm erikleri tam kıvamına gelmiş. Bir avuç toplayıp bizimkilere ikram ediyorum. Eşimin hoşuna gidince toplayıp ikinci bir parti reçel yapmak geliyor aklına. 

Bugün iş yok. Ne yapalım planlarına başlıyoruz. Yayladan daha güzel yer mi var? "Şöyle bir dolaşalım gelelim." diyor eşim. Nereye? E, biz alışığız maceraya. Bodrum, Fethiye, Kuşadası... "Yok, yakın bir yere gidelim." Mesela? Ali Baba Türbesine. Çine barajı inşaatı devam ederken, belki on beş yıl önce ziyaret etmiştim ama şimdi yolunu çıkaramam. Tire'ye yakın aslında. Mezarlığın üzerinde bir yerdeymiş. Sora sora Bağdat bulunurmuş. 

Yola çıkıyoruz. Dar yollardan geçerken Kaplan yolları Londra asfaltı gibi geliyor. Geçen sefer daha bakımlı görmüştüm bu türbeyi. Büyükçe bir tabelada türbenin tarihini okuyoruz. Ali Baba Türbesi, Bektaşi dergahlarının en önemlilerinden biri. Levhanın yanı başında bir çeşme ve mum yakma yeri var. Suyundan kana kana içiyorum. Türbenin içinde Bektaşi babalarının mezarları, Hz. Ali'nin resimleri ve Alevi felsefesini yansıtan güzel sözler var. Bakıcı kadınla sohbet ediyoruz. Kapıların tamiratı ile uğraşan kocası yanımıza geliyor. Niyetim türbenin üst kısmındaki küçük lokantada bir şeyler atıştırmak. Köfte, ala balık gibi şeyler yapıyorlarmış. Tam kalkıp o kısıma doğru hareketlenirken lokantaya bakan tek kişinin bir iş için şehre gittiğini öğreniyoruz. 

Kısa şehir turundan sonra bir kafede oturuyor, açlığımızı bastıracak bir şeyler atıştırıp üzerine dondurmalarımızı yiyoruz. Yaylaya döner dönmez ızgarayı hazırlıyorum. Verandaya yayılıyoruz. Venüs ve Fifi'de yanı başımızda. Kızım her ikisini de güzelce yıkayıp temizliyor. Eşimin hünerli ellerinden çıkan türlü mezelerle masayı donatıyoruz. Belki de bu şehre geldiğimizden bu yana en neşeli günümüz bugün. Şarkılar söylüyoruz, sohbet ediyoruz, şakalaşıyoruz. Arayan misafirlere bugün kapalı olduğumuzu söylüyoruz ama onlar bugünün bizim günümüz olduğunu bilmiyorlar.  

4 yorum:

  1. Bayramınız kutlu olsun. O Çeşme'den su içmek isterdim doğrusu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizin de bayramınız kutlu olsun. Gerçekten de nefis bir suyu var.

      Sil
  2. Ailecek bir kahvaltı sofrasında olmak ve sohbetlerle kahvaltıyı uzatmak insana ayrı bir zevk ve keyif veriyor doğrusu. Mükellef bir kahvaltı olmasa da, ekşi maya saç kapama memleket ekmeği sofrada olsa yeter bana. Rahmetli babaannemin yaptığı ekmekleri özlüyorum. Sonradan nohut mayalı ekmeğe döndük ne yazık ki!.. Kahvaltıda Allah ne verdiyse artık; inanır mısınız güneşte kurutulmuş domates, biber karışımı salça bile ekmek üzerinde nefis bir lezzet haline gelebiliyor. Çay da çay olmalı, odun ateşinde demlenmiş, büyük su bardağında çayı tercih ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bütün bu söylediklerinize nefis bir yayla havası da eklerseniz demeyin gitsin keyfimize. Nohut mayalı ekmek hafif kızartılınca çok güzel oluyor. Bu bayram ilk kez nohut mayalı ekmeğimiz bitti. Fırınlar da çıkarmayınca beyaz ekmeğe kaldık. Size de afiyetler olsun:)

      Sil