KATEGORİLER

23 Şubat 2017 Perşembe

EN ÖNEMLİ SORUNUMUZ SONA ERDİ HAMDOLSUN

22/02/2017 Çarşamba, Tire

Bugün sabah bir vesile ile Fırat'ın küçük kızını gördüm. Çok şirin bir şey. Babasını görünce gözlerinin içi gülüyor. Üşümesin diye eve kömür bıraktık. Yaylaya çıkıp bahçeden içeri girer girmez bir tuhaflık sezdim. Şefin tavukları kümesin dışında dolaşıyordu. Taş Ev'in kapısını açmadan oraya yöneldik. Dışarıda dolaşan tavuklardan biri eksik. Hemen dünkü köpekler geldi aklıma. Aç köpekler yine tavuğun birini parçalamış. Neyse ki diğerleri kurtarmış canını. Kümesin köşesindeki teli aralayıp içeri girmiş olmalı köpekler. Bahçeyi çevreleyen tel çitte de açılmalar var. İlk işimiz onları kapatmak olmalı.

Öğlen bir bankanın müdürü misafir getireceğini söylemişti. Çok geçmeden geldiler. Onların kalkmalarının ardından Aşkın Şef işini bitirir bitirmez bahçenin alt tarafına iniyoruz. Fırat gelen misafir olursa haber verecek bize. Büyük bir  gediği kapatmak için rüzgardan devrilen bir ağacın gövdesinden yararlanıyoruz. Yanımda götürdüğüm ağaç motoru ile dalları kesiyorum. Güzelce kapatıyoruz boşlukları. İkincisine geçmeden Fırat arıyor, misafir geldiğini haber veriyor. İşi bırakıp çıkıyoruz yukarı. Akşam rezervasyonları geliyor. Arnavut ciğeri çok rağbet görüyor bu aralar. Şef ciğer alınacağını söylemeyi unuttuğu için bir kez daha şehre inmem gerekiyor. 

Şehirden çabuk dönüyorum. Kızım dört haftalık bir golden retriever almış biraz büyüdükten sonra bize bırakacak. Whatsapp tan resimlerini gönderiyor, şirin mi şirin.

Taş Ev'in misafir portföyü tam istediğim gibi gelişiyor. Bu akşam bir düğün yemeği, bir evlilik yıl dönümü ve bir de doğum günü kutlama yemeği. Özel günler için tercih edilen mekan oldu Taş Ev.

Esnaf piyasada kriz yaşandığına işaret ederken işlerin eskisi kadar iyi olmadığını söylüyor. Bundan biz ne kadar etkileniyoruz? Etkileniyor muyuz? Anlamamız mümkün değil. Biraz daha zamana ihtiyacımız var. Kızım whatsapp tan ufaklığın resimlerini göndermeye devam ediyor. Ona güzel bir isim bulmalıyız. Anneannesi onu biberonla beslediğinden süt annesi oluyormuş.

Gelen misafirler havalar ısınınca tesisi genişletmek, kapasiteyi artırmak zorunda kalacağımıza işaret ediyor. Ben ise ısrarla buna karşı olduğumu söylüyorum.

Haberlerden izlediğime göre Türkiye'nin en büyük sorunu çözülmüş. Bu konuda yıllardır mücadele eden hükümetimizi kutlamak gerek. Türk Silahlı Kuvvetlerinde bundan böyle kadın subay ve astsubaylar baş örtüsü takabilecek. Ülkemizde demokrasi adım adım gelişiyor (!) Ümit ediyorum ki bazı komutlar da en kısa zamanda değiştirilir ve ülkemizin bir ayıbı daha temizlenmiş olur. Mesela komutan ya da önemli bir misafir birliği ziyaret sırasında ne diyor askere hitaben? "Merhaba Asker." Ne kadar gerici bir söylem, bakar mısınız? Hükümetimizden beklentimiz bu tür komutlardan dilimizi arındırması. İnsanın içinden kabaran iman duygusu yansımalı bu tür diyaloglarda. "Selamün Aleyküm Asker." diye seslenmeli ziyaretçi büyüğümüz. Askerimiz avazı çıktığı kadar bağırmalı "Aleyküm Selam" derken. Bak işte o zaman göreceksiniz. Ne şehit cenazesi gelecek, ne de kadına şiddet uygulanacak. Kişi başına düşen milli gelirimiz tavan yapmazsa ne olayım?

Biz kadın askerin başını örtebileceğine dair devrim niteliğinde karar çıkartırken elin uğraştığı şeye bakın. NASA, galaksimiz dışında insan yaşamı için uygun olabilecek yedi gezegen keşfetmiş. Bu tür ıvır zıvır şeylerle uğraşacaklarına gitsinler önce ordularına biraz iman aşılasınlar.

Keten helva yandıkça yanıyor. Güzel yurdum her geçen gün milli şuurunu kaybederken Araplaşıyor. Atatürk bu ülkeye fazlaymış meğer.


17 yorum:

  1. Ben donup kalıyorum bu yaşanan gelişmeler karşısında....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir zamanlar İran'a benzemekten korkuyor, o ülkedeki dinci yönetim bize sirayet eder mi diye endişeleniyorduk. Şimdi eminim İran'ın modern insanları kuzey komşusundaki bu gelişmelerden ülkeleri adına endişeleniyorlardır.

      Bana da bir kabus gibi geliyor bütün bu olanlar...

      Sil
  2. Başörtüsü diye diye bu hale gelindi.Ne büyük sorunmuş çöze çöze bitiremediler.Biz Kadınlar'dan ne çekti bu Ülke.Refaha erdiler herhalde(!)
    Golden'ın fotoğraflarını bekliyorum merakla :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir zamanlar kamusal alan tartışması vardı. Kadınların sorunu bitti. Bundan sonra sarıklı doktor, sarıklı yargıç (kadı), sarıklı asker görecek bu gözler daha.
      Golden'ın fotoğraflarını yakında paylaşacağım:)

      Sil
  3. Araplar bile bu kadar arapçı değil!!! Arapça yazıyı bile öpüp alnına koyan insanlardan ne beklenir ki! Yav...!!!! Belalarını bulsunlar başka bir şey demiyorum yani hakikaten sinirden yazamıyorum! Yeter ye yeter artık yeter!!!!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sakin olmak lazım, ne kadar katlanmak zor olsa da. Türk toplumu Osmanlı'dan bu yana baştaki padişahın kulluğunu kabul etmiş. Aklını kullanmaktan aciz bir milletten ne bekliyoruz ki. En büyük sömürü aracı haline gelmiş dini de sonuna kadar kullanıyor baştakiler.
      Eğer bunlar Türk'üm diyebiliyorlarsa ben onlardan değilim artık. Sözün özü şudur: ABD bin BOP projesi en kritik virajı almak üzere. Referandum sonucuna gösterecek geldiğimiz son noktayı.

      Sil
  4. Bende geçenlerde radyoda dinlediğim bir haber üzerine benzer şeyler düşündüm. İran'lı bir oyuncu İsrailli bir oyuncu ile satranç oynadı diye yargılanması bekleniyormuş. Yasakmış. Allahım dedim nelerle uğraşıyorlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Akıl ve bilimle alakalı her şeye karşılar! Doğaldır...

      Sil
    2. İran'dan beter olmayız umarım. Toplumun getirildiği noktaya bakıyorum. Ummak bile zor geliyor.

      Sil
  5. Taş evin tam da hayal ettiğiniz gibi bir mekan olmaya başlamasına sevindim. Emekleriniz yavaş yavaş meyvesini veriyor demek ki...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet çok emek verdim, vermeye de devam ediyorum. Her şey kontrol altında:)

      Sil
  6. Ait olmadığımız yaşamlara sarmalandık.Yozlaşmışlığın tüm pisliği din kisvesi adı altında esir alıyor sinsice kültürümüzü. Şaşkın, kızgın, Üzgünüz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu sözlerin altına imzamı atabilirim:) Teşekkürler...

      Sil
  7. Hiç birimiz insan olarak ve vicdan taşıyarak haksızlığa ve adaletsizliğe göz yumamayız. Yöneticiler biri gelir biri gider. Biz itidali elden bırakmamamız gerekir ve birbirimize olan saygınlığımızı yitirmemeliyiz. Yanlış görüşe de sahip olsak, isabetli düşünmesemqk de sonuçta kapalı bir alanda reyimizi belirteceğiz. İnanç ve ifade özgürlüğü evrensel bir hak olduğu kadar anayasal bir haktır. Öyle de olmalıdır. Özellikle insanlarda aradığımız değerler adalet, hakkaniyet, ahlak, bir de kendini insanlığa adamış insan olmaktır. Herkes birbirinden etkilenir. Mayasında ne varsa ortaya insanın o çıkıyor. Seçim kampanyalarında önüne gelen konuşuyor. Biz de takip ediyoruz. İki kavram üzerined bir referandum yapılacak. Parlamenter rejim ya da başkanlık her iki sonuç da çıkması muhtemeldir. Sonrası herkes yoluna devam eder. Kamusal alanda başı açık başı kapalı ayrımı olmayacak. Bu bir tercihtir. Benim bu görüşüm budur. diğer görüşlere hakaret içermeksizin ancak saygı duyabilirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili dostum, her ne kadar farklı görüşlere sahip olsak da görüşlerinizi saygı çerçevesinde bildirmeniz beni mutlu ediyor. Güzel olan diğer bir husus da görüşlerimizi çekinmeden ortaya dökebilmek, ne kadar karşıt düşüncelere sahip olsak bile birbirimize tahammül etmek.
      Her ne kadar parlamenter sistemi benimsemesem de kimin başkan olacağı ayan beyan ortada iken referanduma evet diyemem. Referandum başkanlık mı yoksa parlamenter sistem mi oylamasından ziyade erken gelen başkanlık seçimi bence. Referandumda oylanacak olan halen cumhurbaşkanlığı makamında bulunan zata başkanlık verilip verilmemesidir.
      Yaptığı siyasi hatalarla ülke içinde ve dışında şehitlerin vebalini taşıyan, darbeci dediği Fetö örgütüne yataklık yapan ve devletin en kritik makamlarını örgüte tahsis eden, suç üstü yakalandığı milyonlarca Dolar/Euro parayı zimmetine geçiren bir kişiyi başkan seçmek ile yakın geçmişte faşist lider Hitler'i başa getirmek arasında bana göre fark yoktur. Bu da benim görüşümdür. Kenan Evren'i ve anayasasını % 92 oy oranı ile destekleyen milli iradenin kararına saygı duymamızı istiyorsanız, hiç katılmadığım bu düşüncenize de saygı duyuyorum.

      Kamusal alan tartışması bir geçiş dönemiydi. Şimdi tartışma bitti artık. İstedikleri oldu. Kişinin giyim ve kuşamına saygı duymakta zorlanıyorum. Belki zamanla buna da alışırız kim bilir? Atatürk kurduğu cumhuriyetle kadına bir çok hak verdi. Onun sayesinde kocasının gölgesi olmaktan çıktı kadın. Modern bir görüntüsü vardı. Cumhuriyet döneminin başı açık öğretmenleri, baloları gösteren resimlere hayranlık duyuyorum. Son dönemdeki şekliyle başı kapatmak bizim kültürümüzde yok. Kendi kültürümüzü bırakıp Arap kültürünü benimsemek ağırıma gidiyor. Kendi ülkemde yabancılık hissediyorum. Bu konularda samimi düşüncelerim bunlar. Umarım incitici olmadım. Sizin görüşlerinize samimiyetiniz ve kişiliğinizden dolayı saygı duyuyorum.

      Sil
  8. ay bize de koysana fotosunu yaa :) esnaf krizde evet iyi ama size vurmasın daha iyi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bıdığın çok fotosunu göreceksiniz:) Kriz geldi mi dokunmadık yer bırakmaz sanırım. Biz acemiyiz ya, o yüzden dokundu mu dokunmadı mı anlayamadık:))

      Sil