KATEGORİLER

16 Eylül 2017 Cumartesi

CEVİZ ZAMANI

14/09/2017 Perşembe, Tire


Sabahın köründe kalkıyorum. Saat daha yedi bile değil. Erdal gelmeden kapıyı açıyorum. Motosikletle iki silkeleyici geliyor. Saat sekizde bir silkeleyici ve toplayıcı kadınları alacağım.

Cevizler toplanmaya başlıyor bugün. Getirdiğim ekipte iki silkeleyici güzel iş çıkarıyor ama diğeri başlarında müdürlük yapmaya gelmiş. Getirdiği kadınların yüzü suyu hürmetine sesim çıkmıyor.

Restoran çalışanlarını almak üzere yeniden şehre iniyorum. Alt yaylanın cevizlerinden başlıyoruz. Akşam çabuk oluyor. Misafirler basmadan ceviz ekibini şehre geri götürüyorum. Yarın yine alt yaylada çalışmaya devam edecekler. Gündüz saatlerinde Bayındır'dan Taş Ev'in methini duyan bir aileyi karşılıyoruz. Küçük kızları kabak çiçeği dolmasını bir çırpıda götürüyor. Akşam rezervasyonları sırayla gelmeye başlıyor.


Geçenlerde genç bir çift evlilik teklifinde bulunmuştu Taş Ev'de. Patronuna anlata anlata bitirememiş Taş Ev'i. Mutlaka gidip bir görün, yemeklerinden tadın, manzaranın, müziğin keyfine varın demiş. Çocuk kendi aradı rezervasyon için. Hem de patronlarına ayırtmak istediği masayı tarif ederek. İlk kez geldikleri Taş Ev'in sıcaklığı çok etkiliyor konukları. "Tabaklar evimizdeki gibi, hiç restoran havası yok." Salonda televizyon olmaması hoşlarına gidiyor ayrıca. "Bütün restoranlarda TV de maç izleniyor artık." diyor hanımefendi.  Cuma akşamına aldırmadan içkilerini söylüyorlar. Her geçen gün içki içmede gün ayrımının kalkması sevindirici. Misafirlerimiz memnun ayrılıyorlar, "Daha çok geliriz." diyerek. Şimdiye kadar nasıl keşfetmedik burayı diye dertleniyorlar. Küçük bir yer olduğu için herkes birbirini tanıyor. Memleketimin güzide adetleri su yüzüne çıkıyor. Verandada oturan masa yukarıdakilerin hesabını kendisine yazmamı istiyor. Diğer masalara içki veya meyve ikram edenler hiç de sıra dışı değil.   


4 yorum:

  1. Ceviz ve kestane silkeleyenlerin ikiyüz, ikiyüzelli lireye yevmiye aldıklarını duymuştum da şaşırmıştım. Gerçekten yle mi diye soracağım. O zaman bu nasıl kurtarır!..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ceviz silkeleyenler 150-200 TL arasında kestane silkeleyenler en az 300 TL yevmiye ile çalışıyorlar. Sabah sekizde yerlerinden alınıp toplama yerine getiriliyor. Yemek molaları, dinlenme molalarından sonra saat dört dedi mi paydos havasına giriyorlar. Bir de herkes iyi silkeleyemiyor, yarısını ağaçta bırakıyor. Hasat mevsimini geçirmeden ekip bulmak ayrı bir problem.

      Kestane ağaçlarının sayısını bilmiyorum. Lakin geçen sene işçiye ödenen para sattığım kestaneden daha fazla tuttu. Ceviz biraz daha iyi. Sadece toplaması da değil biliyorsunuz. Cevizler traktöre monte ceviz ayıklayıcı makine ile yeşil kabuklarından ayrılacak. Kestane gömüye girecek. Her hasat mevsimi bizim için sevinçten ziyade bir tasa getiriyor vesselam.

      Sil
  2. Yetiştirilen ürünlerin hasadı insanı öyle mutlu ediyor ki. Bizim bahçede de bir kök ceviz ağacı var. Dal budak kırılan tek kök elma ağacı gibi. Meyvelerini toplarken bunları bizim yetiştirdiğimiz, suladığımız düşüncesi insanı mutlandırıyor.

    Güz hasadınız bereketli olsun. Size ve Taş Ev sakinlerine sevgi ve selamlarımla:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız. Tabii bir ağaca ya da beş on ağaca bakmak onlarla ilgilenmek daha kolay. Sayı fazla, arazi bayır, su yetersiz, işçilikler pahalı olmasının yanında istendiği vakit bulunamayınca her hasat mevsimi bizi alıyor bir tasa.

      Teşekkür ederim. Bizden de size selam olsun:)

      Sil