Pazar günlerini nasıl geçirirdik önceleri, hani o hafta boyu gelmesini iple çektiğimiz pazar günlerinde neler yapardık? Haftanın bütün yorgunluğunu atacağı varsayılan bu özel günü nasıl dört gözle beklerdik...
Batılı ülkelerde haftanın iş yorgunluğunu atmak üzere pazar günü tahsis edilmiş. Bu özel günü çok değişik durumlarda geçiriyor insanoğlu. Şantiyede kalan işçiler için iki hafta boyunca biriken çamaşırların yıkanacağı gündür pazar. Memurlar için lokallerde akşama kadar oyun oynamaktır çoğu zaman. Sinema, tiyatro günüdür bazılarına. Eğer mevsim müsaitse piknik yapılır pazar günleri deniz kenarlarında ya da manzaralı yerlerde.
Eskiden hiçbir şey yapmak istemezdim ben pazar günleri... Hafta içi çok yoğundu işim. Gündüz çalışması yetmezdi bana. Geç vakitlere kadar çalışırdım her gün. Pazar günü çalışmama günü değil miydi? Öğlene kadar yatmak, aylakça vakit geçirmek isterdim. Ama yapamazdım. Pazar günleri pazara çıkıp bir hafta yetecek sebze meyve almak gerekirdi. Bazen sırf değişiklik yaratmak için dışarıda ailecek yemeğe çıkardık pazarları. Ya da Cumartesi akşamları içkili bir eğlence yerinde alırdık soluğu. Mutlaka AVM'lere bir göz atardık, hala yerlerinde duruyorlar mı diye...
Akşam saatlerinde pazar yorgunu dönerdik evimize. Dayanamaz yine geçerdim bilgisayarımın başına. E-posta kutum cumayı pazarı dinlemez ki, günde en az elli e-posta alırdım. Şantiyelerde iş durmazdı çünkü. Ya bir proje gelmiştir incelenecek, ya da bir rapor. Resmi yazışmaların ardı arkası kesilmezdi. İpin ucunu bir kaçırırsam bir daha yakalamak mümkün değilmiş gibi gelirdi bana. İyi çalıştım biraz kolayladım demeye kalksam yeni gelen e postalar beni bunaltır, bir önceki günü aratırdı.
Emekli olduktan sonra pazar günlerimin nasıl değiştiğini düşündüm. Artık pazar alışverişimizi pazar günü yerine salı ya da cuma bazen de pazartesi günü yapmaya başladık. Pazar alışveriş günü olmaktan çıktı hayatımızdan. Genel olarak köydekiler hariç çalışmaz burada kimse pazar günleri. Köylüler pazar tatilini salı günü yaparlar. Aslında tatil onlar için salı pazarında çalışmaktır. Çarşıya inip tıraşlarını olur alışverişlerini yaparlar. Büyük kısmının salı pazarında tezgahları olur. Tarlada, ağaçta ne varsa, topladıklarını satarlar orada.
İşçiler pazar günleri çalışmaz. Eğlence yeri ve lokantalar hariç çoğu yer kapalıdır. Yaylada pazarları çalışma yapılmadığından bizim resmi tatil günümüz de pazar günü oldu. Geçen hafta verimsiz geçti. Ustalar gelmedi işler durdu. Pazartesi günü yoğun bir şekilde gideceğim üzerlerine.
Dün bütün kirazları kuşlara kaptırdığımızı görünce erikleri kurtarma planı hazırladık. Eşimle birlikte ne kadar toplayabilirsek kâr düşüncesiyle öğleden sonra yaylaya çıktık. Reçel için toplayabildiğimiz kadar erik topladık.
FİBROMİYALJİ
Bugün eşime uyguladığım programın üçüncü günü. Fibromiyalji konusunda yazdığım önceki yazıda bir düzeltme yaptı eşim. Mide koruyucu ile birlikte aldığı ilaç kemik erimesi için değil güçlü bir ağrı kesiciymiş. Ancak bu ilacı sürekli kullanmıyor.
Maalesef eksersiz yapmaktan kaçıyor. Diğer taraftan sihirli ellerimle manyetik noktalarına yaptığım masaj çok etkili oldu. Ağrılar büyük ölçüde azaldı. Kramp şeklinde ortaya çıkan ağrılar hepten yok oldu. Halen devam eden ağrılar şekil değiştirdi ama eskisi kadar dayanılmaz değil. İyi bir hasta değil eşim. Ne kadar söylenirsem söyleneyim, gidip ağır reçel kavanozlarını kaldırmaya, sabahları ağır temizlik işinde kaybolmaya devam ediyor. Yaylaya çıktığımızda erik toplayacağım derken defalarca eğildi kalktı, ağır kaldırdı yetmedi, bir de merdivenlere tırmanmaya kalkmaz mı? Bu gidişle tedavi süresi uzayacak.
Masajla birlikte Dr. C.Tuna'nın Pferde Balsam (At kestanesi balsamı) adında yeşil bir jel kullanıyorum. Özellikle baş parmak ve el ayasıyla daireler çiziyor ya da iki elin baş parmağını bastırıp hassas noktalar üzerinde paralel git gel hareketi yapıyorum. Ağrıya duyarlı bölgelerde masaj süresini uzatıyorum. Günlük masaj seansı yarım saati aşıyor. Jelin Vicks'e benzer keskin kokusunu hiç hazzetmeyen eşim, durumunun belirgin düzelme göstermesi üzerine bu duruma sesini çıkartmıyor. Ağrılar sırtın üst kısmı, boyun bölgesi, omuzlar, kolların iç yüzü ve sol kalça üzerinde yoğun olmak üzere bütün vücuda yayılmıştı. İlginç olan gelişmelerden biri de jelin vücuda tatbik edilmesinden sonra aşırı bir üşüme meydana gelmesiydi. Bu durumda üzerine örtüp masajdan sonra en az yarım saat dinlenmesini istiyorum...
Neyse ki bizim bir de cumartesimiz var :) Eşinize geçmiş olsun...
YanıtlaSilŞantiyede çalışırken on beş günde bir yaptığımız pazar tatiline bile razıydık. Öyle zamanlar oldu ki değil pazar günü, bayram günleri bile çalıştığımız olurdu. Çok teşekkür ederim.
YanıtlaSil