Güneşli ama soğuk bir hava karşılıyor günü. Erkenden geliyoruz kahvaltı servisi için. Öğlen saatlerinde en ağır misafirlerimizden biri akşama rezervasyon yaptırıyor. "Açık mısınız?" sorusu şaşırtıyor önce. Sorunun hikmetini daha sonra anlıyorum. Hani bir pazar meteorolojiye inanıp hava ve yol koşullarından dolayı üç dört günlüğüne restoranı kapatmıştık ya, işte o gün gelen onca misafirden biri de o ağır misafirimizmiş meğer. Bunu duyunca bir kez daha üzüldük kapattığımıza. Bu akşam İstanbul'dan misafirlerini getireceklermiş. İnsanların özel misafirleri için Taş Ev'i tercih etmeleri gururlandırıyor beni.
Taş Evin güneybatı cephesi çam ormanı. Şömine sobamızı tutuşturmak için kozalak topladığımız güzel bir yer. Sabahları kırağı yağdığından kozalaklar ıslak oluyor. Epey kozalak topluyoruz kurutmak için. Şömine sobayı yakıyoruz.
Öğleden sonra şehrin üzerine hafiften bir sis çöküyor. Yine de Bozdağların zirvesindeki karı görmek mümkün buradan.
Salonumuzu ısıtsak da kahvaltı misafirleri havaların ısınmasını bekliyor. Öğleden sonra kafe tarzı hizmet veriyoruz. İzmir'den gelen misafirler ilk kez keşfettikleri Taş Ev'e hayran kalıyorlar. Akşam saatlerinde beklediğimiz misafirler geliyor. Eşim uzun zamandır ilk kez Taş Ev'de. Kızım da sürpriz yapıp geliyor yanımıza. Konuklarla özel olarak ilgileniyoruz. Bugün sanki yeniden doğmuş gibi hissediyorum.
Ne istediğimi keşfettim sonunda. Yok arkadaş ben misafirlerle bizzat kendim ilgilenmek istiyorum. Belki tabağı bardağı tutuşum acemice ama gelen misafirlerle kurduğum iletişimden büyük zevk alıyorum. Eminim onlar da bundan memnun. Profesyonel bir işletme olmayıversin Taş Ev. Ama orada sıcaklık, dostluk, samimiyet ve güven olsun.
İki eleman eksiğiyle en ağır misafirimizi harika bir şekilde ağırlıyoruz. Onlar mutlu, biz mutlu.
Bol bol konuklarınız olsun o zaman.)))
YanıtlaSilÇoook teşekkür ederim efendim:))
SilEn profesyonel garson bile sizin kadar iyi ağırlayamaz bence.
YanıtlaSilNe kadar iyisiniz. Moral verdiniz. Teşekkürler...
SilKanaatımca işin sırrı son paragrafta gizli; İyi bir iletişim, dostluk, samimiyet, güven. Bu içtenlik sağlanırsa mutluluk kendiliğinden oluşuyor. Ve asıl önemlisi siz ve ekibiniz bu işe gönül vermişsiniz, severek yapıyorsunuz.
YanıtlaSilEvet, bu benim kendimi mutlu hissettiğim bir iş. Hizmet sektörü zordur, herkesin zevki ayrıdır, insanla uğraşmak zaten ayrı bir zanaat. En iyisini yapmak isterim ama imkanlarla sınırlı tabii. Ben de elimden gelenin en iyisi üzerine yoğunlaştım. Bazı prensiplerimden taviz vermeden...
SilGittiğimiz mekanların adını unutuyorum bazen ama orada bizimle ilgilenip, samimi sohbet yakaladığımız insanları asla. Mesela 15 yıl geçti Bursa Kozahan'da bir kahve içmiştim. Yerin adı neydi aklımda kalmadı ama bize kahveleri getiren Tahsin Amca'yı hiç unutmadım.
YanıtlaSilUmarım her konuda arkamızdan iyi iz bırakanlardan oluruz:) Çok güzel sohbetler oluyor bazen Taş Ev'de ama gelenlerin hepsini hafızamda tutmakta zorlanıyorum. Demirel hafızasına sahip olmak isterdim. Adam her gittiği köyde vatandaşa isimleriyle hitap edermiş.
SilEvet, tamı tamına, elifi elifine profesyonel olmamak daha iyi. Bu bir tarz. Kendince yorumlamak, kimselerden kopya çekmemek. Herkesteki aynı ölçütlere kalıp olarak birebir uymak yerine kendinden de katmak. Varsın noksansız profesyonellik olacağına aile sıcaklığı , doğanın kattığı her şey olsun sunumda.
YanıtlaSilSanırım Taş Ev'de soluk alanlar işte her yerde karşılaştıkları fotokopiden çıkmışcasına birbiri ile örtüşen ölçütlerden çok sizin aile sıcaklığınız ve doğanın enfes kucağına atmışlar kendilerini :)
Değil mi ama:))
SilBöylesi çok daha güzel bana göre. Bakalım zamanla ne sonuçlar alacağız:)