KATEGORİLER

18 Ocak 2017 Çarşamba

YAĞMUR

16/01/2017 Pazartesi, Tire

Yağmurun ardı arkası kesilmiyor. Ekibi yukarı bıraktıktan sonra eşimin MR neticesini almak üzere yeniden indim şehre. Bu arada ekibe ayrı ayrı sordum ve bütün ihtiyaçları bir kağıda yazdım.

Eşimi evden alıp hastaneye gittim. Ankara'daki doktorumuz ayağı için oldukça zor bir ameliyat önermişti. Adeta bir heykeltıraş gibi topuk kemiğini kesip ayağın bilmem kemiğinin yanına yapıştıracakmış (!)

Daha doktoru dinlerken tansiyonum düşmeye başlamıştı. Başarı oranının ne olduğunu sorduğumda ise yüzde seksen olduğunu söylemişti. Yani yüzde yirmi sakat kalacak öyle mi? Bu nedenle hiç taraftar olmadım bu ameliyat işine. Bu sefer ayağıyla ilgili ameliyattan bahsetmediler hiç. Ayakta kalmamasını söyleyip bir sürü ağrı kesici, kas gevşetici ilaç yazdılar. Eşim bütün bunların pansuman tedavi olduğunu söylüyor.

Eşimi eve bıraktıktan sonra günlerdir arabamda taşıdığım motorlu testereyi gösterdim aldığım yere. Şu yağmur bir dursa yakacak odun hazırlığı yapacağım. Yetkiliye motorun çalışmadığını söylüyorum. Meğer 2T yağı benzinle karıştırmak içinmiş. Oysa bana bıçkı yağı olarak verildiğini hatırlıyorum. Artık bu tür konularda çok ısrarcı olmamayı öğrendim. Zihnim fazlasıyla dağınık. Esas önemlisi elimdeki diğer bıçkı yağını benzine karıştırıp kullanmış olmammış. İşte bu hareketim çok vahim sonuçlar doğurabilirmiş motor için. Hemen benzin deposu tamamen boşaltıyorlar. Yeniden benzin ve uygun motor yağı karışımı ile depo dolduruluyor. Bir iki denemeden sonra alet homurdanarak çalışmaya başlıyor.

Yaylaya döndüğümde yağmur hala hız kesmeden devam ediyor. Ekip içeride ceviz kırıyor. Gündüz saatlerinde pek gelen giden yok, hele bir de hava yağmurlu ise. Böyle günler bizim ceviz kırma günümüz oluyor. Hem sohbet ediyoruz hem de hoşça vakit geçiriyoruz. Yemeklerde, mezelerde veya krokan olarak ya da kurabiye çeşitlerinde bolca ceviz kullanıyoruz. Yine de o kadar çok ki. İç ceviz olarak satmamız iyi olacak bir kısmını.

Kasvetli bir hava. Artık bir an önce yazın gelmesini istiyor, avluya yayılıp taş fırınımızı yakmayı hayal ediyorum.

Çoktandır yukarı bilgisayar taşımıyorum. Bazen o kadar çok istememe rağmen blog yazmaya ve okumaya fırsatım olmuyor. Günlük gecikince tadı kaçıyor. Aynı gün yazabilirsem yaşadıklarımı daha canlı aktarma imkanım oluyor.  Akşam rezervasyonlu misafirlerimizi beklerken bir haber geliyor. Haber endişelendiriyor beni. İlk kez Taş Ev'i bırakmak durumundayım. Şeflere durumu anlatıyorum. Kısa süre içinde ayrılıyorum. Acilen İzmir'e gitmem gerekiyor. Aşağı inerken arabanın ikaz ışıklarından biri yanıyor. Bu tür sıkıntılar en olmadık zamanda çıkar zaten. 

Neyse ki İzmir'de beklediğim kadar sıkıntılı değil durum. Gecenin geç saatlerinde Adnan Şef arayıp durumu rapor ediyor.  


2 yorum:

  1. Hepsi için geçmiş olsun. Üst üste epeyce baş edilmesi gereken şey. Kolaylıklar dilerim. Eşinize tekrar geçmiş olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Yaşamın içinde her şey var işte.

      Sil