KATEGORİLER

9 Ocak 2017 Pazartesi

KÖTÜ ve GÜZEL

08/01/2017 Pazar, Kuşadası
İlk bakışta ne düşünür insan? Pazar günü, Kuşadası... Kışın ortasında bir kaçamak? Yok, yok durum hiç de sandığınız gibi değil. Gökyüzü pırıl pırıl, hava güneşli. Hava sıcaklığı fazla yüksek olmasa da güneşin değdiği yer ısıtıyor insanı. Böylesine harika bir gün benim kabusum oluyor. Meteorolojinin kurbanı oluyorum hayatımda ilk kez... 

Sabahtan beri eşimle "Nasıl olur da hafta sonu kapatırsın restoranı?" muhabbeti yapıyoruz.  Hiç bir gün hava sıcaklığının düşmesini, güneşin çekilip kara bulutların gelmesini, karın yolları kapatmasını bu kadar istememiştim. Tam aksine her geçen saat hava daha da güzelleşiyor. Birbiri ardına gelen telefonlar aramızdaki tartışmayı daha da alevlendiriyor.
"Taş Ev Restoran mı?"
"Evet, buyurun."
"Biz İzmir'den kahvaltı için gelmiştik. Şu anda kapınızın önündeyiz ama kapı kapalı (!)"
Canım sıkkın. Sen kalk yüz kilometre yol gel. Ve kapı duvar. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Dün gece facebook sayfamızda bir duyuru yapmıştım yapmasına ama herkes onu okumak zorunda değil. Durumu fark eden eşim söylenip duruyor, "Gördün mü bak?" dercesine. Ne demeli, ne demeli.
"Çok üzgünüz, kusura bakmayın, cuma günü aşırı yağış yolları tahrip etti. Kocaman kocaman çukurlar oluştu. Meteoroloji don olur gece deyince... "
"Kapalısınız yani, peki kahvaltı edebileceğimiz başka yer var mı yakınlarda?"
Bir kaç yer söylüyoruz. Dün gördüğümüz kadarıyla yollar gerçekten büyük tehlike arz ediyordu. Dayanamayıp soruyorum.
"Yol durumu nasıl, kötüydü değil mi?"
Verilen cevap bir kez daha yaralıyor yüreğimi.
"Yok canım, o kadar da kötü değil."

Derken bir telefon daha. Bu sefer arayan Tire'den. Açık olup olmadığımızı soruyor telefondaki ses. Güneş dışarıda ortalığı aydınlatıyor. Ne diyeceğimi bilemiyorum." Kusura bakmayın." sözcükleri dökülüyor dudaklarımdan, kapalı olmamızın nedenini anlatmaya çalışıyorum. "Hiç mekan kapatılır mı? Hem de pazar günü." diyor eşim. Ben de aynı fikirdeyim. Ama kapattık işte. Allah kahretsin. İnsanlar kapıdan dönüyor. İnsanların çoğu rezervasyon yaptırmıyor burada. Bir kişi rezervasyon yaptırırsa on kişi rezervasyonsuz. Kim bilir kaç kişi döndü kapıdan.

Aşkın Şef arıyor. Yukarı çıkacaksam tavuklara bakmak için onu da alayım diye. Eşim dayanamıyor, "Topla personeli, gidelim açalım." Facebook sayfasında duyuru yapmıştım diyorum. Sakinleşecek gibi değil. "Ne olursa olsun, kaldırırsın duyuruyu, insanların kapıdan dönmesi hiç hoş değil."

Personeli arıyorum. Ekibin yeni elemanı hazır olduğunu söylüyor. "Aşkın Şef de beni evden alırsınız." diyor. Adnan Şef'in telefonu çalıyor ama cevap vermiyor. Ben hala kararsızım. Aslında kararlıyım. Verilen karar yanlış bile olsa kararsız kalmamak konusunda kararlıyım. Neden hava bu kadar güzel? Adnan Şef'ten haber yok. Belki de eşini alıp güzel havanın tadını çıkarmaya gitmiştir. Boşuna bekliyorum dönüşünü. Hala verdiğim kararın peşindeyim, hatalı olsa da. "Hava karardıktan sonra misafirler çukurları göremeyecek, başlarına iş açacaklar." diyorum. Eşim "Peki, o zaman ne halin varsa gör." diyor. Tekrar personeli arıyor, ilk karara döndüğümüzü söylüyorum.

Eşimle birlikte evden çıkıp Aşkın Şefi alıyoruz. Kaplan yokuşunda trafik yoğun. Kış aylarında güneş yüzünü göstermesin hele. Bütün şehir ayaklanır burada. Bahçe kapısından giriyoruz. Zeytin'i serbest bırakıyor, ona yemek hazırlamaya başlıyorum. İçeri bir araba giriyor. Sonra bir tane daha. Kapalıyız demenin hiç bu kadar zor olacağını düşünmemiştim. Gelenlere kahve ikram ediyoruz. Bir an önce kapıları kapatıp çıkmak istiyoruz. Bir kaçış sanki bu. Ama olmuyor. Bir araba daha giriyor içeri ben Taş Ev'in kapısını kilitlerken. Aşkın Şef söylüyor kapalı olduğumuzu bu kez.

Bundan sonra biz Taş Ev'e gidebiliyorsak eğer, asla kapatmayacağız iş yerini. Kızımı arıyorum birlikte bir yerlere gidelim diye. Yolda olduğunu söylüyor. Kısa bir süre sonra o arıyor. Eşim alıyor telefonu. "Bu vakitten sonra İzmir'e gidecek halim yok." diyor. Konu aynı. Beni kızıma şikayet ediyor. Canım sıkılıyor artık bu muhabbetten. Kızım "Eğer gittiğim yeri kapalı görürsem bir daha hiç gitmem." demiş. Bu tahrik edici cümle konuyu yeniden alevlendiriyor. Sadece eve gitmemek için Selçuk yönünde ağır ağır ilerliyoruz. "Tamam" diyorum. "Hata yaptım, ama yapacak bir şey yok." Konuşmuyoruz artık bu konu üzerinde.

Kuşadası'na çeviriyoruz yönümüzü. Orada karnımızı doyurup hemen dönüş yolculuğuna başlıyoruz. Hava güneşli. Bu saatlerde hava sıcaklığı sıfırın altında üç dört olmalıydı. Saat akşam beşe doğru arabanın dış hava sıcaklık göstergesi artı dört dereceyi gösteriyor. Dönüş yolunda Belevi pazarında alışveriş yapıyoruz. Oradan çıkıp yol üzerindeki Belevi Gölünün fotoğrafını çekiyorum. Hayatımda ilk kez böylesine güzel bir gün benim için kabir azabına dönüyor.
 

14 yorum:

  1. Sağlık olsun demekten başka bir söz kalmamış.Bazen hesapladığımız gibi olmuyor sonuçta.Bu da bir tecrübe olmuş ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağlık olsun ne yapalım. Acı bir tecrübe oldu, evet:)

      Sil
  2. En iyisi, dediğiniz gibi, siz gidebiliyorsanız kapatmamak sanırım. Bu kadar pişmanlığı hissetmektense.

    Ama olan olmuş, düşünüp üzülmeye gerek yok artık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kapıdan her dönen utandırdı beni. Zamanı geri alamamak ne kötü... Tek çare üzülmemeye çalışmak:)

      Sil
  3. Gerçekten zor bir gün geçirmişsiniz siz en iyisi taş evi hiç kapatmayın.

    evet yukarıdaki arkadaşın da dediği gibi bir tecrübe olmuş

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok, yok bir daha mı? Allah muhafaza. Kötü tecrübe bir tecrübe...

      Sil
  4. Tatsız bir gün geçirmişsiniz. Ama raların güzelliğini bilenler mazur görecektir bu durumu bence

    YanıtlaSil
  5. Hava şartları böyle sıkıntılı durumlara yol açıyor ne yazık ki... Bundan sonra fırtına da olsa kapatmayacaksınız anlaşılan :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef ters köşe yaptı bizi havalar:) Kesinlikle...

      Sil
  6. Bu sene deneyimsizlikten olsun bence ara ara açık tutmaktansa ya tüm kış sezonunu kapalı geçireceksiniz ya da hep açık tutacaksınız. Maalesef önceden yer ayırmaya alışkın bir toplum değiliz; bir defa kapı duvar olunca ikinci şansı çok fazla vermiyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru diyorsunuz. Ya hiç kapatmayacağız ya da kış sezonu kapatacağız. Bu sene kış bayağı ağır geçti. Kar, buzlanma, sel ulaşımı ciddi oranda etkiledi. Dağ köylerine hala kardan dolayı ulaşım sağlanamıyormuş. Bütün makine parkı oraya gidince bizim yola müdahale de uzuyor.
      Evet, ne yapacaksak plansız hareket ediyoruz. Bu rezervasyon konusunda da böyle nitekim:)

      Sil
  7. Kırk yılda bir olacakların tünü bir güne doluşmuş.
    Taş Ev
    karda da yazınki kadar görülmek istenecek galiba. Yaz manzarası başka kış tercihi başka sanırım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zor bir gündü... Tecrübe dedikleri bu olsa gerek:))
      Bir de yollarımızı düzeltse sorumlular...

      Sil