Bugün yaşadığım olağan dışı durum sebebiyle pazar alışverişini Aşkın Şef yapıyor. Son zamanlarda hayatı daha fazla sorgular oldum. Çok okumak, çok yazmak istiyorum. Nedenini bilemediğim bir güç alıkoyuyor beni. Bilgisayarımı yanıma alsaydım yazardım belki de. Sanki onu açmaya fırsatım olmayacakmış gibi geldi. Oysa o kadar çok zamanım varmış ki.
Saçma sapan, bölük pörçük şeyler takılıyor kafama. Mesela üniversiteye ilk başladığım yıllar... Henüz hazırlık sınıfındayım. Yurda güç bela atmışım kapağı. Ne kadar konforlu gelmişti gözüme, çeşmelerden hem sıcak hem de soğuk suyun akması. Çamaşır odalarında çamaşır makinesi, Hoover miydi neydi markası. Bir gözünde bir o yana bir bu yana dans ederek yıkanan çamaşırlar daha sonra yanındaki silindirik hazneye alınır yüksek hızla döndürülerek kurutulurdu. Oyun gibi gelirdi bana bu işler o zaman. Her perşembe akşamı çamaşır günümdü. Bilmezdim o zamanlar renklilerle beyazların birbirinden ayrı yıkanacağını. Bütün beyaz iç çamaşırlarım lacivert eşofmanımdan bir ton daha hafif mavi renge bürünmüştü.
Ütüyü danışmaya kimlik bırakarak alırdık. Ütü masasında gömlekleri pantolonları ütülerdim. Çamaşır yıkamak gibi zevk vermezdi bu iş. Bir an önce bitsin isterdim. Yurdun tuvalet ve banyoları güzeldi. Bütün tuvaletler alafrangaydı. Akşamları eğitim veren abilerimiz bizi her konuda bilgi sahibi yaparlardı. Siyasi konularda hele siyaset felsefesinde beyin damarlarım henüz açılmamıştı. Yarı korkarak yarı ürkerek abileri dinler görünürdüm. Emekçiler, sömürü, kapitalizm konularında yine de bir şeyler kapmaya başlamıştım ama önerdikleri Marx, Engels gibi Rus yazarların kitaplarını ne kadar okumaya çalışsam da anlayamazdım. Tam bir şeyler anlamaya başlamıştım ki 12 Eylül darbesi oldu. Aldığım bütün kitaplar sobalarda yakıldı yine korkudan.
En komiği de tuvaletlerin kullanılmasına yönelik eğitim çalışmalarıydı. "Arkadaşlar, gavurun bu icadı son derece sağlıklıdır. Oturduğunuz zaman bağırsaklarınız alaturka tuvalette olduğu gibi büzüşmez. Hacetinizi zorlanmadan çok daha sağlıklı ve konforlu bir şekilde görürsünüz." Yurdun muhtelif yerlerinden gelen gençler hayatında ilk kez gördüğü bu gavur icadı tuvaletlere alışmakta çok zorlanıyorlardı. Pek çoğu klozetin üzerine tavuk gibi tüner her tarafı berbat ederdi. Kimisi alt kapağını açar kimisi açmazdı. Abiler kırsaldan gelen bu gençleri hor görmezler alafranga tuvaletin nasıl kullanılması gerektiğini temsili olarak gösterirlerdi. Zaman içinde tuvalete tüneyenlerin sayısı hızla azaldı ve yurttan ayrılırken artık herkes usulünce kullanmayı öğrenmişti.
Şimdi umumi ve kurumlara ait tuvaletlerin tamamı alaturka. Pek çoğu pislikten geçilmiyor. Alafranga tuvaletin kullanılmasını günah olarak görüyorlar. Zaman ülkemizde geriye doğru işliyor.
Çok yerinde bir tespitte bulunmuşsunuz. Gerçi tuvalete gelene kadar ellerinden düşürmedikleri akıllı telefonların, tabletlerin, önlerindeki bilgisayarların, evlerindeki elektriğin ampulün, hayatlarını kolaylaştıran neredeyse her şeyin 'gavur' icadı olduğunu söylemek fayda eder mi? Etmez. Zaten biliyorlar çünkü. Sinsice ve kurnazca, durumlara göre konuşup davranıyorlar.
YanıtlaSilİşlerine geldikleri gibi. Alaturka tuvalet konusunda diretmeleri sünnet olduğundan mıdır bilinmez. Onlara otomobil yerine deve kullanmalarını önermek lazım. O da sünnet değil mi?
SilSünnet tabii ki :)
SilBi o günah, o da niyeyse.
YanıtlaSilO niyeyi inanın ben de merak ediyorum:)
SilNe yazık ki tuvalet kullanmasını bilmiyoruz. Tuvalet adabı nedir bilmiyoruz. Örneğin geçen yazın Tire'ye geldiğimde Öğretmen evi bahçesinde arkadaşlarla buluştuk. Yedik iştik. Bir de tuvaletine girelim dedik ama, ki orası ayrıca bir işletmedir. Girilecek gibi değildi. Hani okumuş insanlarız ve medeniyiz ya, bedeviler bile bizden temizdir. Ayrıca bizim işimiz o kişi bu kişi değil. Cahil cahildir. Yobaz yobazdır. Asıl bizim işimiz okusun ya da okumasın zihniyetledir. İnancımız "Temizlik temizlik imandandır" diyor. Bu sözde geçen temizlik kelimesi "Nezafet" olarak zikrediliyor. Nezafet önce inanç olarak, ruh olarak, kalp olarak temizliğin adıdır. Kalbimizi temiz tutmamız gerekir ki bildiğimiz diğer temizlikler de bu daire içinde yer alsın.
YanıtlaSil.....
Siz bilgisayarınızı yanınızda taşıamlısınız. Yazmak ve okumak bizi hakikate ulaştırır. İnsanca yaşamaya, vicdana, sevgiye, şefkate ve merhamete kauşturur. Öyle bir hal alır ki kalp gözlerimiz açılır. Susarak bile hakikati haykırıyor oluruz.
....
Hayat akıp geçiyor. Elbette insani olarak hatalarımız ve yanlışlarımız oluyor. Şu nefsimizie de dur çüş diyemiyoruz. Aba birbirimizden çok şey öğreniyoruz.
Maalesef ne içimizde temizlik kaldı millet olarak, ne de dışımızda. Avrupa'ya temizliği biz öğretmiştik yıllar önce şimdi onlar bizden çok daha temizler.
SilKesinlikle...
SilKullanmak zaten sorun da...
YanıtlaSilBir de elektrikleri ve suları hep açık bırakırlar. Isıya duyarlı olanlar neyse de.
Sab ah kahveniz için kupanızı yıkamaya gidin. Hala açıktır elektrikler. Siz kapatırken de kim varsa söylediği tek şey şudur ışıkları kapatan kendisi olmasa da;
"Kendi evlerinde de böyle açık mı bırakıyorlar sürekli acaba?"
Güler misiniz, ağlar mısınız ?... Ama gülünecek hal, bu hal :)))
Adap yok efendim adap. Demek istediğim bu. Güleceğiz artık ağlanacak halimize:))
SilEvlerde, işletmelerde, tuvaletlerin bakım ve temizliği o yerin uygarlık ölçüsü hakkında hemen fikir veriyor. Bu hafta TV.de "Arka koltuk" programında bir akaryakıt firmasının sahiplerinden emekli öğretmen bir bayan konuşuyordu. Tuvaletlerde yaptıkları değişimlerle pek çok ödül almışlar.
YanıtlaSilBloglar Gazetesinde dün bloğunuz tanıtılmıştı.
Tuhaf bir durum hem temizlik görmek istiyoruz hem de temizliğe önem vermiyoruz. Bahsettiğiniz hanımefendiyi duymuştum. Çok tekdir edilesi biri olduğu kesin. Söylerlerdi de inanmazdım ama tuvaletleri daha çok temiz görmek isteyenler ve daha pis kullananların cinsiyeti aynı:)
SilEvet, görmüştüm. Bu günlerde atlayabilme olasılığım da çok idi. Hatırlattığınız için teşekkür ederim yine de:)
Benim de çok beyaz çamaşır katletmişliğim vardır ;)
YanıtlaSilGavur idi, değil idi lerle 'aslı' kaçırdığımız bir düzende yaşıyoruz maalesef :( Alafranga tuvalete gavur icadı dediklerini sizden öğrendim.Ama şaşırmıyorum artık.
Öyle mi:))) Ben sadece benim marifetim sanmıştım:)
SilSiz asla bir yobazı alafranga tuvalete oturtamazsınız:) Günahhhh:)))