Bu sabah eşimle birlikte çıkacağız yaylaya. Erkenden kaldırdı beni. Oysa kendim uyanmayı o kadar özlemiştim ki. Henüz evden çıkmadan yaptığım telefon görüşmelerinden sonra her seferinde erken kalkmamın anlamsızlığı çıkıyordu ortaya. Buradaki sabahların öğlene doğru başladığını ustalar öğretemediler mi bana hala?
Yakup Ustayı arıyorum. Dün benzininin azaldığını söylemişti. Eğer benzini bittiyse ot makinesini çalıştıramayacak! Neyse ki öğlene kadar yeteceğini söylüyor telefonda. O kadar acele etmeme gerek yok o zaman. Telefonum çalıyor. Arayan Selim Usta bu sefer. Yarım saate kadar yaylada olacaklarmış. "Benzin alıp çıkıyorum yukarı hemen." diyorum.
Bahçeye girdikten kısa bir süre sonra ustalar geldi. Bayramdan önce bitirilmesi gereken son işti, tuvaletlerin iç kapıları. Ünal Usta bugün çok keyifli. Dün telefonlarıma cevap vermiyordu. Bugün ise farklı. Durmadan arayıp ilgileniyor havasında. Soruyor, "Geldiler mi?" "Evet geldiler" diyorum. İlgilenme pozları devam ediyor, "Çalışıyorlar mı?" "Evet, çalışıyorlar." diyorum. Aslında tek amacı bayram öncesi bir miktar ödeme yapmam...
Yakup Usta'nın bıraktığı küçük plastik bidona beş litre benzin aktarıyorum. Elektrikçi Ali arıyor, yarım saat sonra geleceğini söylüyor. Onun yarım saatlerini çok iyi bilirim ben. Öğlen oldu Yakup Usta yukarı yaylada hala benzin bekliyor. Yarım saat sonra çıkıyorum Yakup Usta'nın yanına. Benzin bidonunu bırakıyorum. Alt kısımda ceviz fidanlarının durumu fena değil. Ama üst kısımlar suya hasret kalmış. Otu biçilecek çok yer var burada. Daha kaç gün çalışacak belli değil.
Elektrikçi Ali telefon ediyor. Aşağı yaylaya gelmiş. "Hemen geliyorum." diyorum. İşlerini bitirmenin rahatlığı içinde, verandada sohbet ediyoruz. Oğlu Kadir dünden kalan ufak bir işi tamamlıyor bu arada. Onları uğurladıktan sonra Ünal Usta'nın adamlarının yanına gidiyorum. İşler tıkırında giderken elektrik kesiliyor. Yarım saat bekliyoruz, gelmiyor. Ne zaman geleceği belli değil. Ustalar elektrik gelince kendilerine haber vermemi söyleyip gidiyorlar. Eşim mutfakta eşyaları yerleştirmeye devam ediyor. Ben dün sağa sola bulaşan silikon ve çekomastikleri sökmeye çalışıyorum. Bir kaç saat sonra geliyor elektrik. "Bak bir de jeneratör almamız lazım buraya" diyorum eşime.
Akşam oldu, iki kapı montajı daha yapılacak. İşler yarına sarkıyor. Yarın sabah gelecekler, ben yine erken uyandırılacağım. Dönüşte Cuma Pazarına uğruyoruz. Dükkanlar kapanmaya başlamış. Geç kaldığımızdan dolayı kalaya verdiğimiz bakır tencereleri alamıyoruz. Biraz alışveriş yapıyoruz akşam pazarında . Akşama kızım gelecek...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder