KATEGORİLER

25 Temmuz 2016 Pazartesi

TAŞ EVDE İLK GECE


24/07/2016 Pazar, Tire

Taş Ev’imizde ilk kez kaldık dün gece. Hala ufak tefek eksiklikler çıkıyor doğal olarak. Oda ve mutfağın pencerelerine çıkarılabilir sineklik, banyoya dolap yaptırmamız gerek. İnternet bağlantısı olmadığından dünkü yazımı bilgisayara yazdım ama yayınlayamadım. Pazartesi günü interneti bağlamaya geleceklerini umuyorum.

Sabah kalktığımda ağacın yeşili gözüme daha canlı, kuşların sesi daha sevimli geldi. İlk kez kahvaltı hazırladım Taş Ev’in mutfağında. Mutfak gereçleri evde alıştıklarımdan farklı. Kocaman bir demlikte tek kişiye çay yapmanın zorluğunu yaşıyorum. Ben çay sevmiyorum. Bu yüzden sadece eşim için çay yapıyorum. Ancak menemen evde yaptığımdan daha güzel oldu. Servis tabaklarımız yeniydi. Masa sandalyeyi dışarıda bıraktık. Veranda ona kadar sabah güneşini alıyor ama daha sonra hep gölgede kalıyor.

Taş Ev’in önüne aldık masayı. Sabah serinliğinde kuşların ve cırcır böceği seslerini dinleyerek yaptık kahvaltımızı. Eşim o kadar karşı çıkmama rağmen yine yordu kendini ve zor bir gece geçirdi. Yine sabah benden önce kalkmış reçel hazırlıklarına başlamıştı bile.

Öğlene doğru yanıma bir sepet ve sırık alıp yukarı yaylaya çıktım. Niyetim kuşlardan geri kalan armutları ve erikleri toplamaktı. Alt dallardaki armutları toplamıştım önceden. Hepsini kuşlar yemiş hiç armut kalmamış olabilirdi de. Ağacının yanına geldiğimde kuşların henüz dokunmadığı epey armut gördüm dalların ucunda. Hepsini sırıkla düşürdüm yere önce. Yerden toplamak belimi ağrıttı. Sepet dolduğunda kara kara düşünmeye başladım. Nasıl inecek bu aşağı? Üstelik ikinci bir sepet var dolacak. Bugün bunları indirebilsem erik toplama işini başka güne bırakmalıyım.

Sepeti sırtıma alamadım. Ağrı sağ yanımda olduğu için sağ elimle taşımak biraz daha sıkıntı veriyordu. Sonunda sık sık dinlenerek indirdim aşağı. Eşim eriklerin yarısının çekirdeklerini çıkarmış ve küçük parçalara ayırmıştı. Bir yorgunluk kahvesi yapıp içtik karşılıklı. Verandaya çıkarttığımız büyük televizyonu izliyoruz. Bütün kanallar demokrasinin zaferi diyor başka bir şey demiyor. Taksim CHP’nin mitingine hazırlanıyor. AKP de mitinge temsilci gönderecekmiş.

Bir kez daha çıkıyorum yukarı yaylaya. İkinci sepeti doldurup iniyorum. Reçel hazırlığı için yardım ediyorum eşime. Güncel olayları tartışıyoruz. Adını söylemekten aciz kadınlar tankları nasıl dize getirip demokrasi yolunda gazi olduğunu anlatıyor televizyonlarda. Gezi olaylarında kapanan Taksim Meydanı, cumhurbaşkanı ve hükümete prim veren CHP’ye bile açıyor kapılarını. Kılıçdaroğlu’nu dinliyorum. “Kimdir bu FETÖ?” diye sormuyor. “Ne istediler de vermediniz?” diye sormuyor. Ordunun içine yuvalanırken bu FETÖ cü darbeciler siz Ergenekon, Balyoz davalarının savcısı değil miydiniz? diye sormuyor. Çok daha önceden deşifre edilip etkisiz hale getireceğiniz darbecilere harekete geçecek zamanı niye verdiniz? diye sormuyor. "Haberimiz yoktu eniştem söyledi."lafına inanıyorsa, MİT müsteşarını niye görevden almadınız? diye sormuyor. Bugün müsteşarı görevden almamasına neden olarak “Dere geçerken at değiştirilmez.” demiş. Elli bin kişiyi gözaltına aldınız. Ordunun, yargının ve diğer önemli devlet kurumunun önemli kısmı gözaltında. Hapishanelerde yer kalmadı. “Bu atlar sizin değiştirilebilir sınıfında mıydı?” diye sormuyorsunuz. Böyle düşünen tek kişi dahi kalsam yaratılan algıya karşı duracağım. Nasıl durmam; Bir tank ve yedi asker ile stadyumu teslim almaya gidiyor darbeciler. Televizyonlarda darbe karşıtı yayınlar, politikacının darbecilere karşı yürüttüğü propagandalar tam gaz devam ettiği bir sırada. Çoluk çocuk tankları esir alıyor. Ne demokrasi kültürü varmış bu milletin… AKP ile FETÖ nün ortaklıklarının hala devam ettiği bile şaşırtmaz beni. Belki tamamen yanlış düşünüyorum. Ancak bize anlatılanların ve toplumda yaratılan algının da gerçeklerle hiçbir alakasının olmayacağından da eminim…

18 yorum:

  1. Nihayet duyduk bu haberi. Sabırla kopruk helva olurmuş.

    Bu arada benim https ayarlarım değişmiş. Öyle yazıyor sayfayı açınca. Bu yüzden yeni yayınları artık altta liste halinde göremiyorum. İlle de ben gezmeliyim. Sizden başladım. Gecikme için siz dahil tüm arkadaşların artık kusura bakmamalarını ilkten isteyeceğim. Manuele dönüştü haberdar olmak yayınlardan artık :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen dediğiniz gibi:)) Oturmaya başladıktan sonra yeni eksiklikler ortaya çıkıyor doğal olarak.
      Benzer şekilde diğer blogumda yapılan yorumlardan mail yolu ile haberdar olamıyorum. Ayarlardan düzeltmedim. Yaylaya internet bağlanmadı henüz. Bu yüzden ben de sağlıklı takip edemiyorum takip ettiğim blog yazarlarını. Günlük yazılarımı aksatmadan bilgisayarıma yazıyor, daha sonra toplu olarak yayınlıyorum.
      Umarım siz de manuelden kurtulup otomatiğe geçersiniz tez zamanda:)

      Sil
  2. Oh mis gibi. Ne uyunur şimdi orda. İnsanın ömrü uzar. Eşiniz maşallah pek maharetli. Sizin de yaptıklarınızı göz ardı etmemek lazım.
    Benim de aklıma çay içmek gelmez. Ama evde her daim çay kaynar. Eşim çaysız duramaz. Malum sigara kuru kuruya içilmez :)
    Sorularınızın cevabını bulursanız bize de bilgi verirsiniz değil mi?

    YanıtlaSil
  3. Aslında verandaya bir şezlong ve üzerine cibinlik lazım. Sinekten ziyade kanatlı böcek ve kelebekler misafirimiz oluyor. Onlar da ışığa geliyorlar.
    Neyse ki çay konusunda benim gibi düşünen biri varmış:) Buraya geldikten sonra sigarayı bıraktım. Yaklaşık bir buçuk sene oldu.
    Vermem mi hiç:) Hiçbir önyargım olmaksızın olayları anlamaya çalışıyorum. Mantığımın kabul etmediği şeyler var. Aklıma geldikçe fikir cimnastiği yapmaya devam edeceğim. Belki de soruların cevabını düşünerek birlikte buluruz:) Mucizelere selamlar...

    YanıtlaSil
  4. Hayırlısı olsun o zaman. Mis gibi olmuştur orada kalmak...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Keyifli olduğunu söyleyebilirim:)

      Sil
  5. Günlerdir günce yazmıyorsunuz, merak ettim.

    YanıtlaSil
  6. Aslında yazıyorum ama şimdilik siz göremiyorsunuz;) O gün bugündür yayladaki Taş Ev'imizde kalıyoruz. Ancak maalesef internet işini henüz çözemedik. Ben burada her gün güncemi bilgisayarıma yazıyorum. İlk fırsatta hepsini paylaşacağım.
    İlginiz için candan teşekkürlerimi sunarım.

    YanıtlaSil
  7. İnternet sorununuz umarım en kısa zamanda hallolur. Taş ev maceraları benim için dizi film gibiydi; okumayınca sezon arası vermiş gibi oldu :)

    YanıtlaSil
  8. Teşekkür ederim güzel sözleriniz için. Sanırım antenli yansıtıcılı bir çözüm bulacağız internet için. Taş Ev maceralarını yazmak için ben de sabırsızlanıyorum. Sevgiler:)

    YanıtlaSil
  9. Bloğa bu kadar ara vermezdiniz. Hayırdır?

    YanıtlaSil
  10. Haklısınız:) Hiç ara vermek istemezdim. Günlük tutmaya devam ediyorum lakin internet bağlantısı henüz kurulamadığı için yayınlayamıyorum. Üç beş güne kalmaz aranıza yine katılacağım. Selamlar:)

    YanıtlaSil
  11. Açılış tarihiniz belli oldu mu ?

    YanıtlaSil
  12. Halim Bey merhaba,
    Pazar gününden itibaren rezervasyonlu misafir kabul etmeye başlıyoruz.
    Görüşmek dileğiyle,
    Kaystros

    YanıtlaSil
  13. Açılış tarihiniz belli oldu mu ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Resmi açılışımız restaurant faaliyete geçtikten sonra olacak. Sanırım bir kaç ay sonra. O zamana kadar kahvaltı ve cafe olarak misafirlerimizi ağırlayacağız.
      Teşekkürler
      Kaystros

      Sil
  14. Ne güzel kalkıp gelesim geldi resmen :) Siz durun orda durun valla insanın ömrü uzar :)
    http://www.samettutal.com

    YanıtlaSil
  15. Gelin bekleriz:) Şu internet bağlantımız da yapılsa daha neler anlatacağım size:)

    YanıtlaSil