Moderatörlüğünü şimdilik Sade ve Derin (Deep Tone) ile İrem Can'ın birlikte yürüttüğü Ağaç Ev Sohbetlerinde bu yılın son konusu İrem Can'dan gelmiş. Eski yılı uğurlayıp yeni yılı karşıladığımız bu günlerde bizleri düşünmeye sevk eden bir konu. İşte haftanın sorusu:
"2019 senin için nasıl geçti, zor veya kolay bir yıl mıydı? 2020 yılı için beklentilerin neler?"
2019 yılının başında uzun yıllar ayrı kaldığım memleketime, İzmir'e geri döndüm. Bana unutamayacağım günlerimin geçtiği Taş Ev Restaurant'ı hatırlatan, ağırlıklı olarak doğan ürünlerin satıldığı, Taş Ev adında küçük bir şarküteri dükkanı açtık. Göztepe semtinde benzer işi yapan çok sayıda dükkan arasında bu işe soyunmak pek çoklarına göre akıl karı değildi. Baştan beri bu işten aşırı bir beklenti içinde olmadığım için hayal kırıklığı yaşamadım. Herkesin yakındığı ekonomik krize rağmen ilk yılımızı geçirdik ve bu bizim çevreyi tanımamızı, bulunduğumuz muhitte yaşayan insanların neler talep ettiğini ya da hangi ürünlere ilgi göstermediklerini anlamaya yaradı. Öncelikle şunu gördük. Göztepe, eğitim ve gelir düzeyi yüksek bir yer olmaktan çıkmış. Ankara'da olduğu gibi İzmir'de de gelir düzeyi yüksek, genç ve orta yaşlı nüfus yeni kurulan semtlere göçerek site yaşantısını tercih etmiş. Geriye kalanlar eğitim düzeyi yüksek ama çoğunluğu emekli bir kesim. Yaş ortalaması hayli yüksek olduğundan hepsinin sağlık sorunları var. Hiçbir yerde göremeyeceğin sayıda alzheimer hastası cadde boyunca bir aşağı bir yukarı gidip geliyor. Kiminin şekeri var tatlı yemez, kimine tuzlu dokunur. Dünya hali ne kadar yaşayacağımız belli değil düşüncesine sahip yaşlı amcalar, teyzeler sadece emekli maaşıyla yetinmek zorunda kaldıkları için "A o bana fazla oğlum, sen bana ucundan azıcık kesiver." modundalar. Bir kısmı eşini kaybetmiş, yalnız başına. Hangi yaşta olursan ol, yine de can kıymetli. Apartman dairelerinin çelik kapıları yetmemiş, korkuları sebebiyle her zaman kilitli tuttukları çubuk demirden güvenlik kapıları yaptırmışlar. Pek dışarı çıkamıyorlar, demir parmaklıklar arasından isteklerini apartman görevlilerine söylüyorlar. Bu görevlileri elde etmek için onları hoş tutmak içime sinmedi bir türlü. Çevrede ayrıca çok sayıda Migros türünde marketler var. En ucuzu oradadır şeklinde bir algı oluşmuş. Sana gelince fiyat soruyorlar, "A, çok pahalı" derken büyük marketlere gidip fabrikasyon ürünleri daha yüksek fiyatlarla satın alıyorlar. Ayrıca ekonomik krizin etkisiyle doğal gıda tüketimini bırakıp ucuza kaçıyor halk.
Aynı Taş Ev Restaurant'taki gibi gelen gidenle yaptığım tatlı sohbetlerden büyük zevk aldım yıl boyunca. Her birinin ayrı bir hayat hikayesi vardı. Onların anlattıklarından güzel öyküler çıkar. Yaz ayları İzmir'in nüfusu ciddi oranda azalıyor. Hemen herkesin Çeşme ve diğer sahil beldelerinde birer yazlıkları var. Doğal olarak bu dönemde işler etkileniyor. Bunu fırsat bilerek bir aylığına dükkanı kapatıp Ayvalık'ta tatil yaptık. Bir önceki yıl yaz tatilini geçirdiğimiz Foça daha çok hoşumuza gitmişti ama yine de fena değildi. Kitap okumakla ilgili bu yıl bir hedef koymamıştım kendime fakat yine de fırsat buldukça okumaya zaman ayırdım. Özellikle yaz aylarında artan kitap okuma sayım son zamanlarda blog okuma ve yazmalarım sebebiyle sekteye uğradı. Bundan hiçbir zaman rahatsızlık duymadım. Çünkü bazı blogger dostlarımın yazıları ve onlardan öğrendiklerim kitapları aratmadı.
Yılın en sevindirici olaylarından biri oğlumun sürpriz bir şekilde evlenmesiydi. Diğeri ise kızımın zorunlu hizmetini tamamlayıp yanımıza gelmesi. Ufak tefek sorunlar dışında ciddi bir sağlık problemi yaşamadım. Bu yıl yeni bir ortamı tanıma, ona ısınma ve ayak uydurma dönemiydi. Bu sebeple 2019 yılında minimalist bir yaşamı tercih ettim. Kolay bir yıldı benim için diyebilirim. Fakat aksiyon ve macera sever biri olarak bu yıl biraz sönük geçti gibi geliyor yine de bana.
2020 yılı için kendime büyük hedefler koymak niyetinde değilim. Bir ihtimal internet üzerinden satışa başlayabiliriz. Bu yıl yine kitap okumayı ve daha fazla yazmayı düşünüyorum. 2016 yılında yayınladığım yazı sayısı 422'lere ulaşmasına karşın bu yıl yayınladıklarım 130'u bulamadı. Onların da büyük kısmı yılın ikinci yarısında yazdıklarım. Hedef koymak istemiyorum ama 2020 yılında yaklaşık 300 yazı yazmayı geçiriyorum aklımdan. Sanat ve kültür etkinliklerine, özellikle tiyatro ve konserlere daha fazla zaman ayırmayı planlıyorum.
Elbette hedeflerimden biri de YENİ BİR HAYAT dizisini tamamlamak. Kaç bölüm çıkar daha, tahmin etmek zor. 40 bölümde tamamlanır dediğim dizide bölüm sayısı şimdiden buldu bu sayıyı. Eğer günümüze kadar sürecekse bu öykü, anlatacağın 23 koca yıl daha var.
Evet, yeni yılın ülkemize, siz sevgili blogger arkadaşlarıma ve yazılarımı okuyan kıymetli dostlarıma şans getirmesini diliyorum bu vesileyle. Sağlık başta olmak üzere bütün istedikleriniz gerçekleşsin, her şey gönlünüzce olsun. Sevgilerimle,