KATEGORİLER

7 Eylül 2016 Çarşamba

İŞİNİN ERBABI: AŞKIN

06/09/2016 Salı, Tire


Senem konusunu kökünden halletmiş olmamız otomatik olarak sabahın erken saatlerinde onu almak zorunluluğumu da ortadan kaldırdı. Ekmek almaya daha geç gittim. Bu arada bira ve şarap bayisini aramış Taş Ev'e davet etmiştim. Önce akşama doğru geliriz demiş olsalar da yolda hemen yola çıkabileceklerini söylediler. Yaylaya döndükten hemen sonra geldiler. Gelen üç kişiden ikisi İzmir'den biri Tire'de yaşıyormuş. Gelir gelmez zaten methini duydukları Taş Ev'i gezdirdim. 

Verandaya oturup sohbet ettik. Taş Ev'de misafirler için bulundurmamızı önerdikleri bira ve şarap çeşitleri üzerinde uzun uzun tartıştık.

Bugün yine Salı Pazarı günü. Sabah belediye hoparlörlerinden pazar duası okunurken saat sekiz otuzu biraz geçiyordu. Yayladan tane tane geliyordu sözler.

Öğlen Aşkın'la birlikte bir alacaklar listesi hazırladık. Pazara gidip bolca yeşillik aldık. İstediği diğer malzemeleri alıp döndük geri. Hemen sıvadı kolları girdi mutfağa. Senem'den sonra ilaç gibi geldi bugün. Dün hazırladığı et ürünlerine bugün devam etti. Şimdiye kadar hazır aldığımız Tire'nin meşhur şiş köftesini bizzat kendi hazırladı ve ön pişirmesini yaptı. Eli çok hızlı ve yaptıkları son derece lezzetli. Beş dakikada bir gözleme hazırladı ki hayatımda yediğim en iyi gözlemelerden biriydi. 

Neyse, daha fazla konuşmayım da nazar değmesin. Yavaş yavaş taşların yerine oturacağını sanıyorum. Şimdi acilen bir bulaşıkçı bulmamız lazım. Eğer işler hareketlenirse ikinci bir garson almamız gerekecek. Hafta sonları destek için dışarıdan günü birlik eleman almak mümkün olacak.

Akşam geç saatlerde şarap ve bira çeşitleri ile soğutucu dolap geldi. Dolap yerine yerleştirilirken bir başka araba girdi içeri. Araba ustaca ağaçların arasına park etti. Arabadan inen kişi kendisinin Çukurköylü olduğunu söyleyip daha önce icara verdiğimiz kişinin arkadaşı olduğundan bahsetti. Adam buram buram içki kokuyor, ayakta zor duruyordu. "Hayırlı olsun. Açmışsınız. Bir kahve içeyim diye geldim ben. " dedi. "Saat yedide kapattık." dedim. Akşamları kapanış saatinin ne olacağını sordu. Burasının dışarıdan içip gelenlerin  yeri olmadığını söyledim. Aile yeri olduğunu belirterek "Hadi kardeşim sen yavaş yavaş evine git artık" dedim. "Kusura bakma abi, yanlış bir şey yaptıysam özür dilerim" deyip arabasına doğru yürüdü.

10 yorum:

  1. Bu gün şanslı bir gün olmuş. Aşkın'dan yüzünüz gülecek gibi . Tık tık masaya vurdum nazar değmesin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Şanslı günümüz evet. Genel olarak insanoğlunu biraz pohpohlamaya kalksan havalara giriyor. Aşkın öyle birine benzemiyor. Umarım yanılmamış oluruz:)

      Sil
  2. Zaten ismi de güzeldi, Aşkın adlı biri bence de kötü olamaz:)
    Hadi gözünüz aydın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seneler önce müdürlerimden birinin adıydı Aşkın. Çok iyi biri olduğunu söyleyemem:) Ama bizim Aşkın iyi birine benziyor. Umarım haklı çıkarsınız.

      Sil
  3. Taş Ev'in methinin duyulacağını biliyorduk baştan beri :)))

    İşleri hızlandıracak, elinden çıkanların beğeni toplayacağı bi çalışanın gelmesi ne iyi olmuş. Hayırlı olsun. Nazar değmesin.

    Yazının sonunda gülmedim değil. Hatasını anlamakla da iyi etmiş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Gerçekten komik bir durumdu dün gece olan. Eşim hadi Tanrı misafiridir deyip bir kahve yapayım demiş olsa da sarhoşu Tanrı bile huzuruna kabul etmez dedim:)

      Sil
  4. Aşkın'ı görmeden sevdim şimdiden :))) Yolum düşerse (emekli olduktan sonra niyetim olduğum şehirden taşınmak rotamı Ege tarafına doğrultmak) mutlaka size geleceğim.Kolaylıklar diliyorum, çok sevgiler...

    YanıtlaSil
  5. Aşkın süper maşallah. Buyurun Ege güzeldir. Biraz rahat insanlarımız var, yaşamayı severler. İnşallah bekleriz:) Çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
  6. Çalışan konusu çok mühim. Hem eli lezzetli hem de güler yüzlüsüne denk gelmek cidden şans işi. Geriye dönük okudum bugün, Senem konusunu ucuz atlamışsınız diyebildim. Umarım bundan sonrasında da şansınız yaver gider.

    YanıtlaSil
  7. Haklısınız. İnşaat sırasında ustalarla uğraşmaktan gına gelmişti. Ancak onların verdiği zarar işin gecikmesinden ibaretti genellikle. Oysa şimdi çalışanlar iş sahibini zengin de edebilir, batırabilirler de.
    Senem bir felaketti:))
    Teşekkürler...

    YanıtlaSil