KATEGORİLER

15 Ocak 2016 Cuma

15/01/2016 Cuma, Tire

Havalar güzel gidiyor bu aralar ama yarından itibaren yağış, daha sonra da soğuklar başlayacak gibi. Cumhur Usta bu durumu düşünerek montaj işini bir gün öne aldı. Delikanlı adammış sabah tam beklediğim saatte Tire'ye geldi ve ekibiyle birlikte yaylaya çıktıklarını haber verdi. Bu haberi alır almaz  hemen yaylaya gitmek üzere evden çıktım.

Zaman kaybetmesinler diye hem aşağı hem de yukarı yaylanın kapısı ile ferforje korkulukların tamamını dünden kamyonete yüklemişler. Yaylaya vardığımda montaja hazır demir imalatları indiriyorlardı. Cumhur Usta önce korkuluk işinden başlayacağını söyleyip kapıları açmamı rica etti. İlk bakışta düşündüğümden ala olmuş gibi göründü gözüme korkuluklar. Uzun parçalar halinde imal ettiklerinden bayağı ağır olmuşlar. Ben bunları orayı burayı çizmeden nasıl terasa çıkaracaklar diye düşünürken meğerse adamlar buna hazırlıklı gelmişler. Uzun korkuluk demirlerinin her iki yanına birer kalın ip bağlayıp terastaki iki adam onları kolaylıkla yukarı çekti.

Demir işleri yolunda devam ederken, elektrikçi Ali'nin yanında tanımadığım bir kişi olduğu halde bahçeye girdiğini ve bize doğru yaklaştığını fark ettim. Yanıma geldiklerinde kısaca selamlaşıp hal hatır sorduk birbirimize. Daha sonra verandadan aşağı elektrik bağlantı noktasına doğru baktık. Yukarıdan bakıldığında gözümüze çok yakın görünse de hat güzergahı maalesef oldukça dik ve sık ağaçlarla örtülüydü . Buradan aşağıya, köy yoluna nasıl inilir, hiç olmazsa bir patika yol bulabilir miyiz diye düşünürken Kadir geldi aklıma. Ne de olsa köylü çocuğu araziyi bilir diye düşündüm. Yanılmışım. "Oradan aşağı hiç inmedim abi, Bekçi Ahmet'i ara o bilir" deyince bu sefer Ahmet Usta'yı aradım. O da  koyun güttüğünü söyleyip, sürünün yanından ayrılamayacağını söyledi. 

Elektrikçilerle beraber aşağıya inip bir de hat başına bakalım deyip arabalarımıza bindik. Lütfi beyin restoranının önüne gelmek üzereydik ki, Ahmet Usta ile karşılaştık. Üçü yavrulamış on beş kadar koyunu bizim gittiğimiz yöne doğru güdüyordu. Böyle bir buluşmayı ayarlamaya kalksak denk getiremezdik.  Bizim taş eve doğru bir patika yol var mı diye hemen sorduk kendisine.

Dağ Restoran'ın önünden bizim taş ev bütün heybeti ile görünüyor. Ama bulunduğumuz yerden o kadar yüksek olduğunu tahmin etmiyordum açıkçası. Tam karşımızda yaklaşık otuz metrelik bir yar önümüzü adeta bir duvar gibi kapatmış, size geçit vermem diyor. Moralim bozulur gibi olduysa da Ahmet Usta uçurumun berisinden yukarıya doğru geçit olduğunu söyleyip bir nebze olsun rahatlattı beni. Bunun üzerine Elektrikçi Ali karşımıza uçurum çıksa bile hat kablosunu direkle aşağı iletiriz deyince bütün karamsarlığım dağıldı. Ali'nin önerilerinden bir diğeri ise, ilk direkten itibaren hattın yoldan ayrıldığı noktaya kadar olan kısma direk koymak yerine kabloyu yer altından geçirelim fikriydi. Ona göre eğer böyle yaparsak kimseden izin alma derdimiz de olmayacaktı. Bir iş makinesi yardımıyla en az seksen santim derinliğe indiğimiz takdirde bu çözüm bana da uygun geldi. Ahmet Usta'dan güzergah konusunda bize yardımcı olmasını rica ettik. Biraz da ısrarım sayesinde hat güzergahı için bize kılavuzluk etmek üzere yarın sabah saat dokuzda köy meydanında hazır olacağı sözünü verdi. Yarınki hava durumuna bakılırsa biraz zor bu işin gerçekleşmesi ama neyse. Yarın yağmur yağmazsa benim için büyük sürpriz olacak. Bugünkü incelememizi tamamladığımız için yarın görüşmek üzere birbirimizle vedalaştık.


Tekrar yaylaya çıktığımda demircilerin teras korkuluklarından sonra veranda korkuluklarının montajına başladıklarını gördüm.

Böyle giderse işlerin tamamını akşama kadar bitirebilecekler. Oysa Cumhur Usta, montaj işinin iki üç gün sürebileceğini söylemişti bana bir aksaklık çıkar düşüncesiyle. Yağmur yağabilir, Torbalı'dan geldiğimiz için ufak bir arıza bizim bir günümüze mal olabilir o zaman ben de size yanlış bilgi vermiş olurum dedi. Ekip, sırf bu yüzden bütün el aletlerini yedekleriyle birlikte getirmiş. Sadece jeneratör tekti ama o arızalanırsa çift olan aletler de bir işe yaramayacaktı. Tavuk çiftliklerinin birinden güçlükle ayarladıkları o jeneratör neyse ki sorunsuz çalıştı.


Çalışan ekibe yiyecek bir şeyler almak için öğlene doğru çarşıya indim. Döndüğümde veranda korkuluklarının montajını tamamlamışlar, bahçe ana giriş kapısına başlamışlardı. Hadi dedim, biraz ara verin de yemeklerinizi soğutmayın. Her zaman olduğu gibi dışarıdan çalışmaya gelenlere Tire köftesi hazırlatırım. Bu sefer de aynısını yaptım. Nerede yiyeceğiz bunları der gibi yüzüme baktıklarında onlara havuz başında oturmalarını söyledim. Havuza akan temiz su da hoşlarına giderdi.
Yemeklerini yedikten kısa bir süre sonra tekrar işlerine koyuldular. Boş boş duracağıma gidip biraz zeytin toplasam iyi olacaktı. Onlardan ayrılalı henüz üç saat bile geçmemişti ki Cumhur Usta beni arayarak işlerinin bittiğini söyledi. Hemen yukarıya, yanlarına döndüm. Hem yukarı yayla yolunun kapısı, hem de ana giriş kapısı istediğim gibi olmuştu. Yukarı yayla kapısına bir asma kilit alınacaktı sadece. Evet, bir de ana giriş kapısının altında kalan boşluk betonla doldurulacaktı tabi. Kasis oluşturmasın diye kapı ön ve arkasına dolguyla biraz şekil verilmesi şarttı. Yapılan işi beğendim ve ustalara teşekkür ettim.

Söz verdiğim gibi paranın tamamını hemen orada ödedim ustaya. Beni mutlu edeni ben de mutlu ederim dedim. Nerede görülmüş iş biter bitmez anında nakit ödeme' 

Dün Mesut Hocam Fen Lisesine verdiğim konferansın resimlerini göndermiş. Birkaç tanesinin burada olmasını istedim. Bu etkinlik de hoş bir anı olarak kaldı artık belleğimde.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder