Ağaç Ev Sohbetleri ilaç gibi geldi bu kez. Adeta dondum bu aralar. Yazmak ve okumak konusunda elim ayağım bağlandı. Nedeni yok, belki de vardır ama çözemedim. Ara verince yeniden yazıya dönmek her geçen gün zorlaşıyor benim için.
Yaşadığımız bu günler eskiyi aratacak mı? İlk bakışta karamsar bir tablo geliyor gözümün önüne. Bu hafta Ağaç Ev Sohbetlerinin konusunu sevgili Konumuz Kitap / İrem Can belirlemiş.
Yaşadığımız bu günler eskiyi aratacak mı? İlk bakışta karamsar bir tablo geliyor gözümün önüne. Bu hafta Ağaç Ev Sohbetlerinin konusunu sevgili Konumuz Kitap / İrem Can belirlemiş.
Yaşadığımız özellikle de son yıllardaki dünyanın halini nasıl buluyorsunuz? Avustralya'daki yangınlar, dünyanın dört tarafındaki depremler. Çin'deki virüs ve daha fazlası... Sizce BİZ nereye gidiyoruz?
Tek kelimeyle "korkunç" buluyorum. Ne yazık ki iyi şeyler göremiyorum yazılacak, söylenecek. Depremler, afetlerden bahsetmiyorum. Onlar zaten vardılar ve olmaya devam edecekler. Biraz insan sevgisi olsa karar sahiplerinin içinde, depremlerden, afetlerden de korkmayız aslında. Para hırsı gözlerini bürümüş insanların. Paraya hükmetmek için savaşlar, iç savaşlar çıkartılıyor. Dünyada gelir dağılımındaki makas her geçen gün daha çok açılıyor. Ülkeler süper güçlerin kontrolünde, adeta birer sömürge durumunda. Medya iktidarların elinde, cahil halkı kolaylıkla manipüle edip yerini sağlamlaştırıyor. Bugünkü iktidarlardan bahsetmiyorum, yarın muhalefet iktidara gelse aynısını yapacak. Liyakat diye bir kavram kalmamış. Devlet kadroları işinin ehli olmayan idarecilerle dolduruluyor. İşi iyi bilmek, yönetmek değil önemli olan. Beynini rafa kaldırıp yukarıdan gelen talimata göre hareket eden, maaşlarını vatandaşlarının vergilerinden alan yalaka idareciler bunlar. Talimatın nereden geldiği belli. Küresel sermayeden bahsediyorum. İnanılmaz derecede zalim ve hırslı.
Çevre kirliliği artarken su kaynakları, tarım arazileri azalıyor. Denizlerimiz kirleniyor, doğanın dengesini bozuyoruz. Bu gidişin nereye olduğu belli değil mi? Kendi sonumuzu hazırlıyoruz. GDO'lu ürünler, ilaçlarla insanların sağlığı hiçe sayılıyor. Son yüz yılda bilim ve teknolojide olağanüstü gelişmeler yaşandığı bir gerçek. Fakat her yenilik insanın zararına kullanılmaya devam ediyor. Dünya kaynakları hoyratça tüketiliyor. Fırsat eşitsizliği, dini ve ırksal ayrımcılık savaşları körüklüyor. Bütün bu kara tablonun özünde para hırsı var. Bu yüzden insanlar birbirine kırdırılıyor. Zengin daha zengin fakir daha fakir oluyor. Sömüren ülkelerde refah yükselirken az gelişmiş ülkeler sömürülmeye ve süper güçlerin taşeronluğuna devam ediyor. Hiçbir kuruma güven kalmadı. Bütün kurumlar paraya hizmet ediyor. Savaş çıkartılıyor, insanlar canından oluyor, birileri silahtan köşe oluyor. Derken bir virüs çıkıyor ortaya. Dünya Sağlık Örgütü tavsiyelerde bulunuyor. Gazozdan bir aşı buluyorlar, ilaç firmaları köşe. Evet, dünyanın hali berbat ve gittiğimiz yerin dibi.
Neyse ki ülkemizin hamdolsun bugünü de yarını da iyi. Eskiden kötüydük tabii, yirmi yıl kadar önce falan. Ancak şükürler olsun ki iyiyiz şimdi. Daha iyi de olacağız inşallah. Bilindiği gibi ülkemiz önemli fay hatları üzerinde. Allah muhafaza her zaman deprem olabilir yani. Elbette depreme karşı gelecek değiliz, Allah'ın takdiri. Maşallah Afad güzel çalıştı son depremde, kırk beş kişiyi enkaz altından çıkardı. Gelişmişliğin göstergesi. Söyleyin bakalım dünyada kaç ülkede Afad var? Yok tabii, varsa bile onları biz gönderiyoruz. Çevre konusunda da gelişmiş ülkelerle yarışıyoruz, hatta son atakla hepsinin önüne geçtik. Hükümetimiz bütün yurdu millet bahçeleri ile donattı, her yer yemyeşil maşallah. Bu bahçeler o kadar konforlu ki, al mangalını pişir etini. Var mı böyle gelişmiş ülke? Hamdolsun ekonomi bakanımız, milli damadımız, ekonomimizin çok iyi gittiğini söylüyor. Ben onun yalancısıyım. E, koca bakan yani, yalan söyleyecek hali yok ya. 2023 yılında en büyük ekonomiye sahip ilk beş devlet arasında yerimizi alacağız inşallah.
Arada iş kazalarında, maden göçüklerinde, trafikte bazı can kayıpları olsa da bunları hükümetimize mal etmek doğru değil. Günaha gireriz maazallah. Kader diye bir şey var. Azrail Aleyhisselam vadesi gelenin yanında zuhur edince ona kim engel olabilir ki? Her şey Allah'tan. Bazıları daha şerefli bir şekilde ruhunu teslim ediyor vatandaşlarımızın, hamdolsun hükümetimiz sayesinde şehadet mertebesine ulaşıyorlar. Ne kutlu mertebedir o. Gelişmişlik göstergesinde şehitlik önemli. Andolsun ki bu konuda lider ülkeyiz. Devletimiz üremeyi teşvik ederek daha çok şehit vermemiz için gerekli önlemleri tam zamanında almıştır. Gurur duyuyoruz.
Konuyu ülkemiz açısından ele aldığımızda geleceğe ümitle bakıyoruz elhamdülillah. Eğitimin kaldırılmasını bekliyoruz asrımızın liderinden. Gerçekten de boş yere beyinleri yıkanıyor okulda çocuklarımızın, gençlerimizin. Onun yerine mahalle mektepleri, kıraathane ve tekke sayılarının artacağını ümit ediyorum. Allah'ın izniyle nefesi kuvvetli hocalarımız ecnebi devletlerle girişeceğimiz her savaştan muzaffer çıkmamız için tesirli dualarını esirgemeyecekler. Tarihimizin altın sayfalarını yeniden yaşayacağız. Padişahlık geri gelecek. İnancımızın gereklerini özgürce yerine getirebileceğiz. Halkımız istedikleri yerlerini örtüp istedikleri yerlerini açabilecekler. Erkekler dört eş alabilecek. Artık kimse harama uçkur çözemeyecek. Rüya gibi değil mi? Sizi bilmem ama ben dünya bataklığa sürüklenirken ülkemin geleceğini hamdolsun çok iyi görüyorum.
Çevre kirliliği artarken su kaynakları, tarım arazileri azalıyor. Denizlerimiz kirleniyor, doğanın dengesini bozuyoruz. Bu gidişin nereye olduğu belli değil mi? Kendi sonumuzu hazırlıyoruz. GDO'lu ürünler, ilaçlarla insanların sağlığı hiçe sayılıyor. Son yüz yılda bilim ve teknolojide olağanüstü gelişmeler yaşandığı bir gerçek. Fakat her yenilik insanın zararına kullanılmaya devam ediyor. Dünya kaynakları hoyratça tüketiliyor. Fırsat eşitsizliği, dini ve ırksal ayrımcılık savaşları körüklüyor. Bütün bu kara tablonun özünde para hırsı var. Bu yüzden insanlar birbirine kırdırılıyor. Zengin daha zengin fakir daha fakir oluyor. Sömüren ülkelerde refah yükselirken az gelişmiş ülkeler sömürülmeye ve süper güçlerin taşeronluğuna devam ediyor. Hiçbir kuruma güven kalmadı. Bütün kurumlar paraya hizmet ediyor. Savaş çıkartılıyor, insanlar canından oluyor, birileri silahtan köşe oluyor. Derken bir virüs çıkıyor ortaya. Dünya Sağlık Örgütü tavsiyelerde bulunuyor. Gazozdan bir aşı buluyorlar, ilaç firmaları köşe. Evet, dünyanın hali berbat ve gittiğimiz yerin dibi.
Neyse ki ülkemizin hamdolsun bugünü de yarını da iyi. Eskiden kötüydük tabii, yirmi yıl kadar önce falan. Ancak şükürler olsun ki iyiyiz şimdi. Daha iyi de olacağız inşallah. Bilindiği gibi ülkemiz önemli fay hatları üzerinde. Allah muhafaza her zaman deprem olabilir yani. Elbette depreme karşı gelecek değiliz, Allah'ın takdiri. Maşallah Afad güzel çalıştı son depremde, kırk beş kişiyi enkaz altından çıkardı. Gelişmişliğin göstergesi. Söyleyin bakalım dünyada kaç ülkede Afad var? Yok tabii, varsa bile onları biz gönderiyoruz. Çevre konusunda da gelişmiş ülkelerle yarışıyoruz, hatta son atakla hepsinin önüne geçtik. Hükümetimiz bütün yurdu millet bahçeleri ile donattı, her yer yemyeşil maşallah. Bu bahçeler o kadar konforlu ki, al mangalını pişir etini. Var mı böyle gelişmiş ülke? Hamdolsun ekonomi bakanımız, milli damadımız, ekonomimizin çok iyi gittiğini söylüyor. Ben onun yalancısıyım. E, koca bakan yani, yalan söyleyecek hali yok ya. 2023 yılında en büyük ekonomiye sahip ilk beş devlet arasında yerimizi alacağız inşallah.
Arada iş kazalarında, maden göçüklerinde, trafikte bazı can kayıpları olsa da bunları hükümetimize mal etmek doğru değil. Günaha gireriz maazallah. Kader diye bir şey var. Azrail Aleyhisselam vadesi gelenin yanında zuhur edince ona kim engel olabilir ki? Her şey Allah'tan. Bazıları daha şerefli bir şekilde ruhunu teslim ediyor vatandaşlarımızın, hamdolsun hükümetimiz sayesinde şehadet mertebesine ulaşıyorlar. Ne kutlu mertebedir o. Gelişmişlik göstergesinde şehitlik önemli. Andolsun ki bu konuda lider ülkeyiz. Devletimiz üremeyi teşvik ederek daha çok şehit vermemiz için gerekli önlemleri tam zamanında almıştır. Gurur duyuyoruz.
Konuyu ülkemiz açısından ele aldığımızda geleceğe ümitle bakıyoruz elhamdülillah. Eğitimin kaldırılmasını bekliyoruz asrımızın liderinden. Gerçekten de boş yere beyinleri yıkanıyor okulda çocuklarımızın, gençlerimizin. Onun yerine mahalle mektepleri, kıraathane ve tekke sayılarının artacağını ümit ediyorum. Allah'ın izniyle nefesi kuvvetli hocalarımız ecnebi devletlerle girişeceğimiz her savaştan muzaffer çıkmamız için tesirli dualarını esirgemeyecekler. Tarihimizin altın sayfalarını yeniden yaşayacağız. Padişahlık geri gelecek. İnancımızın gereklerini özgürce yerine getirebileceğiz. Halkımız istedikleri yerlerini örtüp istedikleri yerlerini açabilecekler. Erkekler dört eş alabilecek. Artık kimse harama uçkur çözemeyecek. Rüya gibi değil mi? Sizi bilmem ama ben dünya bataklığa sürüklenirken ülkemin geleceğini hamdolsun çok iyi görüyorum.