KATEGORİLER

4 Ocak 2020 Cumartesi

YENİ BİR HAYAT BÖLÜM 43

YENİ BİR HAYAT *** BÖLÜM 43 ***

Günün birinde patronun Burhan Bey, seni yanına çağıracak. Her hafta sonu gittiği ve proje müdürüyle çay içip sohbet ettiği hipodrom inşaatı şantiyesinde midesini bulandıran bir takım işlerin döndüğünden bahsederek bu işin başına geçebilir misin diye soracak. Türkiye'nin en prestijli projelerinden biri olan hipodrom inşaatı ağırlıklı olarak bir üst yapı işi. Fakat yine de iş iştir deyip olumlu cevap vereceksin. Birlikte şantiyeye gidecek ve proje müdürüyle tanıştıracak seni. Hemen projeleri açıp yabancısı olduğun bu işi tanımaya çalışacaksın. Ertesi günü sana bir vekâletname çıkarılıp proje müdüründen görevi devralman istenecek. Bir yandan sahayı, geniş bir alana yayılmış bina inşaatlarını denetlerken, diğer taraftan ofisine dönüp sabahın erken saatlerine kadar sözleşmeleri, şartnameleri okuyup notlar alacaksın. Şantiyede yapım işlerinin tamamı kırk civarında taşerona yüklenmiş. Gündüz vakitleri proje müdürünü sorguya çekeceksin. İlk dikkatini çeken işin sahibi binicilik federasyonunun zenginliği! Devlet ihalelerinde yaşanan ödeme güçlüğü bu işin semtine uğramamış, su gibi para harcanıyor. İşin bir de müşaviri var, sınırsız yetkiyle donatılmış işveren tarafından. Canınızı sıkmadan bir sürü yeni fiyat kolayca imzalanıyor. 

Proje müdürünün zimmetine para geçirdiğinden şüphe ediyor patron. Çirkin bir suçlama bu. Belki de bir iftiraya kurban gidiyor adam. Böyle bir konuda müfettişliğe soyunman hiç memnun etmeyecek seni. Bir sürü taşerona hak etmedikleri ödemeleri yaparak ya da onların hatalarını görmezden gelerek çıkar temini söz konusu olabilir, ya da olmayabilir. Patron senden proje müdürünü suçlayacak açık bir kanıt beklentisi içinde. Haftada bir geldiği şantiyeye Rauf Beyi yanına alıp her gün gelmeye başlayacaklar. Birlikte geçirdiğiniz saatler senin için büyük zaman kaybı. Uykusuzluk ve yorgunluktan bitap düşeceksin. Öyle ki, gecenin bir yarısında evine gitmek üzere sana tahsis edilen makam aracına binecek, manevra yaparken uzun süredir kullanmadığın kendi özel aracına bindireceksin.

Evet evlât, şantiyede bir düzensizlik, başı bozukluk var. Seni en çok rahatsız eden şey, onlarca taşerona sözleşme yapılmadan verilen işler. Proje müdürü şantiyede görevli bir mimarı akıl defteri olarak kullanıyor. Bir sürü iş kaleminin birim fiyatı mimarın bakkal defterinden farksız ajandasında. Bu fiyatların piyasa fiyatlarından aşırı derecede yüksek olduğunu yaptığın araştırmalar gösterecek. Fakat proje müdürüne bu iyiliklerin karşılığında ödenmiş olabilecek paraların makbuzunu boşuna arama. Doğal olarak bir belge bulamayacaksın. Sonunda proje müdürü günahını boynuna alıp sana işleri devredecek. Verdiğin bilgiler neticesinde patronun talimatı üzerine bütün taşeron ödemeleri durdurulacak. Parasını alamayan alt yükleniciler oluk oluk odana akmaya başlayacak. 

Yaşadığın bu kaos ortamında bir de yeni yıl zammını beğenmeyen mutfak ekibinin hep birlikte işi bırakması üzerine zor anlar yaşayacaksın. Kalabalık bir şantiyede yemeğin çıkmaması büyük sorun. Birkaç yere pide siparişi verip günü geçirdikten sonra eylem yapan aşçı ve bulaşıkçıların işine son verecek, dışarıdan catering hizmeti almaya başlayacaksınız.  

Hedefin, bir an önce düzenin kurulması. Bunun için taşeron firma yetkililerini teker teker çağırıp makul fiyatlarla hazırladığın sözleşmeleri imzalatmaya başlayacaksın. Rauf Bey'le daha önce çalıştığınız şirketteki prensipleri uygulayacak, imzaladığın sözleşmeleri merkeze, onaya göndereceksin. Çalıştığın bütün alt yüklenici firmaları yanına çağıracak, sözleşme dışı hiçbir ödeme yapılmayacağını bildireceksin. Onaya gönderdiğin sözleşmeler bir türlü geri gelmeyecek. Rauf Beye bunun nedenini soracaksın. Sözleşmeler patronun masasında bekliyor diyecek.

Ertesi gün akşama doğru Burhan Bey arayacak seni. Gayet kaba bir şekilde "Ben seni oraya milletin pisliğini temizlemek için mi gönderdim?" diye çıkışacak. Şaşıracaksın, ya niye gönderdin? Böyle bir tavrı hak etmedin evlât. Geceni gündüzüne katmış, işleri belli bir düzene oturtmaya çalışmışsın var gücünle. Mükâfatın böyle bir kabalık olmamalı. Hangi koşulda olursan ol, senin kabulleneceğin bir davranış biçimi olamaz bu. Akşam eve dönerken kararını vereceksin. Eşinle konuşup imzaladığın istifa dilekçesini patronunun masasına bırakacaksın kimseye bir şey anlatmadan. Öğleden sonra Rauf Bey gelecek yanına. Haklı bulacak seni kararında. Ruh hastası bu adam diyecek. Sen de bu ukâla adamla çalışılmasının mümkün olmadığını söyleyip kendisinin de en fazla üç ay dayanabileceğini iddia edeceksin. Tahminin aynen çıkacak, tam da üçüncü ayın sonunda Rauf Bey de Burhan Beyle yollarını ayıracak.

Başkaları gibi hiçbir zaman çalışırken daha iyi bir iş arayışında bulunmadın, bulunmayacaksın. Aslında profesyonelce bir tutum değil bu, biliyorsun. Kısa bir süre sonra eskiden beri tanıştığın ve ağabey dediğin nadir insanlardan biri olan proje firması sahibi Orhan Bey, büyük şirketlerden birine yönlendirecek seni. Türkiye'nin en büyük sulama tünellerini yapan bu firmanın yaşlı, sevecen patronu sıcak bir şekilde karşılayacak seni. 

(Devam edecek)

YENİ BİR HAYAT *** BÖLÜM 1 ***                 
YENİ BİR HAYAT *** BÖLÜM 38 ***
YENİ BİR HAYAT *** BÖLÜM 39 ***
YENİ BİR HAYAT *** BÖLÜM 40 ***
YENİ BİR HAYAT *** BÖLÜM 41 ***
YENİ BİR HAYAT *** BÖLÜM 42 ***

8 yorum:

  1. Diyebileceğim tek şey vay be oldu.
    Bittikten sonra şöyle bir baktım yalnızca.

    YanıtlaSil
  2. Mr. Kaplan dürüstlüğün, çalışkanlığın, tecrübenin, insan ilişkilerinin ve işini iyi yapmanın şimdiye kıyasla çok daha fazla değer gördüğü zamanlarda yaşadığınız için şanslısınız. Şimdi iş bulmak zor, bulunan işi elde tutmak zor, istifa etmek lüks, hemen akabinde yeni bir iş bulmak hayal! Kayınpederim de iş hayatında çalışkanlığı, üretkenliği ve azmi ile öne çıkmış ve büyük firmalarda genel müdürlük yapmış biri. O anılarını anlatırken de aynı şeyleri düşünüyorum. Yaşadığınız onca zorluk az buz değil tabi ki ama hiç uzun süre iş aramak zorunda kalmamış olmanız da gerçekten büyük talih. Her defasında bir tanıdığınızın, bir bağlantınızın vesile olması, bir anlamda size kefil olması da işinizde gerçekten başarılı ve sosyal hayatınızda da sevilen biri olduğunuzu gösteriyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız. Muhtemelen bu zamanda, bu kafayla daha fazla zorluk çekerdim:) Çalıştığım dönemde kendime en çok kızdığım özelliğim sosyallikten uzak bir yaşam sürmem idi. Ne patronum ne de amirlerimin bana söyleyebilecekleri en ufak bir kaba sözü kaldıramazdım. Bu yüzden deliler gibi çalıştım, işkolik dedikleri bir tiptim yani:) Bu çalışmanın karşılığında başarılı oldum sanırım iş hayatında. Yetmedi, vazgeçilmez olmak istedim. Bunu da kısmen başardım ve pek çok kaprisime katlanmak zorunda kaldı üstlerim:)
      Eğer biraz daha az çalışıp sosyal tarafıma ağırlık verseydim hayatım farklı şekillenebilirdi belki. Ancak ben insanla uğraşmaktan ziyade çalışmaktan daha çok mutlu oluyordum. Evet, iş ortamında sadece bir ya da iki kişi çıkardı hoşlanmadığım, muhtemelen onlar da benden hoşlanmazlardı. Fakat geri kalan tüm iş arkadaşlarımla sorunsuzdu ilişkilerim. Teşekkür ederim:)

      Sil
  3. Çok başarılı olmuş. Insan okurken düşünüyor ♥️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim:) Evet bu yazı dizisi üzerinde düşünülecek konu çok. Doğrular, yanlışlar...

      Sil
  4. ay ya sana hiç rahat yok mu bee. hipodrom olayında kirli işler filan yani. sen de çözücü. artık hadi normal sakin bi işe geeç :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Leke temizleyici, kir sökücü ne dersen de işte:)) Rahat geliyor, eli kulağında. Fakat mutlak bir rahat bekleme:)

      Sil