KATEGORİLER

7 Ocak 2020 Salı

YENİ BİR HAYAT BÖLÜM 45

YENİ BİR HAYAT *** BÖLÜM 44 ***

Uludağ'da tatilden dönen yavru patron çağıracak seni yanına. Sen daha atik davranıp gireceksin konuya. Anlaşamıyoruz diyeceksin. Evet diyecek, o da tasdik edecek seni. O halde, şirket senin olduğuna göre gidecek olan da benim diyeceksin.  Yine hiçbir yerle bağlantın yok. Arada Orhan ağabey'in proje firmasına uğrayıp onunla sohbet edecek, şirketler hakkında bilgi toplayacak, kendine uygun bir iş aradığını söyleyeceksin. İşlerin durgun olduğu bir dönem. Bazı firmalarla görüşmelerin olacak fakat istediğin neticeyi alamayacaksın.

Eşin bu dönemde oldukça faal. Öğrencilerini Ankara'da yapılacak tiyatro şenliğine hazırlıyor. Birlikte gidip amatör tiyatro gruplarında çalışan gençlerden gönüllü destek alacaksınız. Zaman zaman tiyatro çalışmalarını izlemeye gideceksin. Oyunun adı "Adem'in Kaburga Kemiği". Sosyal içerikli bu oyuna çok güzel hazırlanacaklar çocuklar. Dekor için Devlet Tiyatrolarından yardım talep edecek, birkaç parça malzemeyi de evden taşıyacaksınız. Broşürleri hazırlama görevi senin. Harika gösterilerin sonunda eşinin yönetmenliğini yaptığı oyun Ankara okulları arasında ikincilik ödülüne lâyık görülecek. Eşine bir teşekkür plâketi verecekler, onunla gurur duyacak, çocukların performansını da unutmayacaksın.

Orhan Bey, yanına gittiğin bir gün bir konuda kendisine yardım etmeni isteyecek. Oldukça sinir bozucu, birbirini tekrarlayan bir hesap işi bu. Aslında basit bir bilgisayar programı ile kısa sürede yapılabilir. Fakat bunu senden istemesinin nedeni, kendileri tarafından hazırlanan bir yazılımı sana kontrol ettirmek istemesi. Evde boş oturacağına gerekli belgeleri alıp gece gündüz bir ay süreyle üzerinde çalışacaksın bu işin. Tam bir sabır işi, fakat sen seversin böyle işleri. Sonunda sonucu çıkarıp bir raporla sunacaksın. Orhan Bey, gördüğüne inanamayacak. Bulduğun sonuç, bilgisayardan çıkan sonuçla bire bir aynı. Bir zarf uzatacak sana. Bu senin hakkın diyecek. Hiç beklemediğin bir şey aslında. Senin amacın ona sadece yardımcı olmak. Israrı üzerine alacaksın zarfı. Sürpriz olsa da ilâç gibi gelecek bu sana. Zira Fehmi'den avukat zoruyla tahsil ettiğin çeklerin üzerine elde avuçta ne varsa koymuş, yeni bir daire almışsın. 

Bu aralar Rauf Bey hummalı bir çalışma içinde. Senin tahmin edip ona da söylediğin gibi tam üç ay sonra o da işi bırakmış ve memleketi olan bir ilçede Çiller'in partisinden belediye başkanlığına adaylığını koymuş, var gücüyle seçim çalışması yapıyor. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez hesabı ilçede ne kadar seçmen varsa evlerinde ziyaret edip onlara fasulye bulgur dağıtmakla meşgul. Seçimlerden sonra merak edip kazanıp kazanmadığına dahi bakmayacaksın. 

Hatırlarsan bir Abu Dabi işi vardı. Hani o ukalâ patron üniversitede hocan olan birinin yerine bölge müdürü olarak seni gönderecekti. İşte o hoca da işten ayrılmış, şimdi Ankara'da tanınmış bir inşaat firmasının genel müdürü. Yanına gidip şansını denemek isteyeceksin. Belki sana göre bir iş çıkar, ya da sana ihtiyacı olabilecek tanıdığı birileri çıkar ümidiyle. Çat kapı yanına varacaksın. Hâl hatır sorup konuya girmeye hazırlanırken odasına esmer altmış yaşlarında tanımadığın biri girecek. Hocan gelen adamı seninle tanıştırdıktan sonra çayları söyleyecek.  Hocanın oturduğu masanın karşısında rahat tavırlar sergileyen bu yabancının uzaktan ismini duyduğun bir şirketin patronu olduğunu sonradan öğreneceksin. Seni bırakıp kendi aralarında sohbete başlayacaklar. Sohbet sırasında adının Ziya olduğunu  öğrendiğin hafif doğu şivesiyle konuşan bu adam, şirketine acilen bir genel müdür aradığından bahsedecek. Hemen çaktırmadan hocana beni söyle, beni söyle diye kendini işaret edeceksin. Hocan hiç oralı olmayacak. Ziya Bey, Barajlar Daire Başkanının önerdiği birini araştırdığını söyleyecek. Zorlukla ismini hatırladığı kişinin senin Rauf Bey olduğunu anlayacaksın. Hocan Rauf Bey'in telefon numarasını bilmediğini söyleyecek. Sen hemen atılıp Rauf Bey'in telefonu bende var, isterseniz verebilirim diyeceksin. Telefon numarasını yazdırdıktan sonra aralarında özel konuşmak istediklerini düşünüp ayrılacaksın yanlarından.

Tamı tamına bir hafta sonra Rauf Bey telefonla arayacak seni. Hiçbir şey söylemeden bir adres vererek hemen çıkıp gelmeni isteyecek. Verdiği adrese gittiğinde onu karşında bulacaksın. Hararetle karşılayacak seni. Odasına çıkacak, aynı gün iş başı yaptığı şirketi tanıtacak sana. Daha önce çalıştığımız şirketlerin en az üç katı makine parkına sahip, patronlar çok iyi diyecek. Seçimlerin akıbetini soracaksın. Öfke içinde, Laz şivesiyle haram zıkkım olsun, dünya kadar şeker, bakliyat dağıttım, onlar oylarını gidip başkasına verdiler diyecek.

Benimle birlikte çalışmak ister misin diye sormaya gerek bile duymadan odanı gösterecek. Sen de ne maaş alacağını, koşulların ne olduğunu sormayacaksın. Şimdi gel, seni patronla tanıştırayım diyecek. Karşında geçen hafta hocanın şirketinde ilk kez görüp tanıştığın Ziya Bey'i görmen sana büyük bir sürpriz olacak. İşte evlat, şans mı yoksa tesadüf mü bilemem fakat kader Rauf Bey'le yollarınızı üçüncü kez böyle kesiştirecek. Mevcut işlerin proje ve sözleşmelerinden başlayıp işlere hemen adapte olmaya çalışacaksın.  Rauf Bey'le kah iyi, kah kavgalı ilişkin uzun yıllar sürecek.

(Devam edecek)

YENİ BİR HAYAT *** BÖLÜM 1 ***                 
YENİ BİR HAYAT *** BÖLÜM 43 ***
YENİ BİR HAYAT *** BÖLÜM 44 ***


12 yorum:

  1. Diyorum işte talih sizden yana :) Eskiden insanlar birbirine kefil oluyormuş. Artık kimse elini taşın altına koymak, başkasına destek çıkmak istemiyor. İnsanlar gittikçe bireysel ve izole yaşamlara hapsoluyor. Okurken sevindim yine işlerinizin yoluna girdiğine :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten talih benden yana:) Evet, artık düze çıktım sayılır. Arada ufak tefek tümseklerle karşılaşsam da kontrolü elimde olacak. Teşekkürler:)

      Sil
  2. Güzel bir tesadüf olmuş...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tesadüfler zinciri aslında:) Benim hocanın şirketinde bulunmam, Ziya Beyin aynı anda gelmesi, ona Rauf Beyin telefonunu vermem. Belki de Rauf Beye ulaşamayacak, onu ararken başka biriyle anlaşacaktı. O zaman hayatlarımız kimbilir nasıl şekillenirdi?

      Sil
  3. Yazıda cek-cak,lar ön planda sanki,olmuş-bitmiş eylemleri,sanki olacakmış gibi gösteriliyo,bence farklı bir bakış açısı olmuş..😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ertuğrul Bey,
      Yazının iki tarafı var:) Anlatıcı için eylemler yaşanmış, muhatap, yani anlatıcının çocukluğu için aynı eylemler yaşanacak. Çocukluğuna yazılan uzun bir mektup bu:)

      Sil
  4. enteresan bir bakış açısı ile yazılmış ...

    YanıtlaSil
  5. heeey, baştan beri, rauf bey en sevdiğim olmuştu yaa. ondan sana hayır var diye düşünmüştüüm :) oleeey :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rauf Bey bana en çok hayrı ve en çok zararı dokunan kişi. Nasıl oluyor bu deme. Oluyor işte, izlemeye devam et:))

      Sil
  6. ortak öykümüz, yeni bölümü yazdım ya, ebemkuşağı da yazdı, son yazımda, şimdi fatoş yazcak, sen de yazcan mı yeni bölüm :)

    YanıtlaSil