YENİ BİR HAYAT *** BÖLÜM 46 ***
İzimi takip edersen eğer, bütün bu anlattıklarımı aynen yaşayacaksın. Artık bir mühendisin olabileceği en verimli yaşlardasın. Gerek iş gerekse yaşam konusunda yeterince tecrübe sahibi, gençliğin verdiği mücadele azmine ve dinamizmine sahipsin. Bu yüzden artık sana evlât demeyeceğim.
Yeni işini seveceksin fakat genel müdürün Rauf Bey'le inanılmaz bir mücadele içinde geçecek hayatın. Eşinle çok benzer yönleri var bu adamın. Çok çabuk karar veren, hata yaptığında ya da aklına başka bir şey geldiğinde aniden kararını değiştirmekten çekinmeyen, tavuk gibi erken yatıp horoz gibi erkenden kalkan, sürekli olarak aklı bir şeyler yapmaya çalışan hiperaktif yapıya sahipler. Oysa senin karakterin tam aksi. İyice düşünüp karar veren ve verdiği karardan kolay kolay dönmeyen, gece geç vakitlere kadar ayakta olup erken kalkmaktan hoşlanmayan, genel olarak sakin ve rahat birisin sen. İş yerinde Rauf Beyin, evde eşinin bu özellikleri yoracak seni.
Şirketin elindeki işlerden biri de Ege sahillerine yakın, büyük bir baraj inşaatı. Şantiyeye yapacağınız ilk ziyaret öncesi, Rauf Bey, hadi hadi diyerek normalden tam bir saat önce çıkaracak sizi yola. Boşu boşuna bir saat hava alanında bekleyeceksiniz. Her zamanki gibi, büyük bir mücadelelerin sonunda uçağa ilk binen ve uçaktan ilk inen yine Rauf Bey olacak. Uçaktan inip iki saat süren yolculuğun ardından baraj şantiyesine varacaksınız. Proje değişikliği sebebiyle işler neredeyse durma noktasına gelmiş. Şantiye şefi, senin için yabancı sayılmaz. Yıllar önce sen Karakaya Barajı inşaatında çalışırken o da DSİ bünyesinde çalışan mühendislerden biriydi. Hatta evlendiğinde onun boşalttığı lojmanı vermişti bölge müdürü sana. Memurluğu bırakıp özel sektöre geçmiş ama artistliğinden hiç bir şey kaybetmemiş. Hakkında yapılan dedikodulara göre hafta sonları saçlarını jöleleyip Bodrum'da gönül eğlendiriyormuş. Arada bir de telefonla ayarladığı Rus hanım arkadaşlarının uçak biletlerini gönderiyor, yanına çağırıp özlem giderdiği söyleniyor. Odasına girince klasör sırtlarındaki İtalyanca yazılar dikkatini çekecek. Karakaya'da öğrendiği üç beş kelime İtalyanca ile patronlara hava atıyor aklı sıra.
Rauf Bey'in cevval halini görür görmez rahatı kaçacak şantiye şefinin. Kendi ekibinizi kurarsınız herhalde deyip hemen istifa mektubunu sunacak. Oysa o niyetle gelmemiştiniz. Bölge Müdürü ve kontrol teşkilâtının diğer yetkilileri ile tanışacaksınız. Müdür işlerin arzu edilen hızda yürümediğinden şikâyet edecek. Bir hafta şantiyede kaldıktan sonra Ankara'ya geri döneceksiniz.
İşler karışık olmasına rağmen hem bildiğin hem çalışmaktan zevk alacağın konular. Uzun bir aradan sonra yabancı dilin işe yarayacak. DSİ ile imzalanan sözleşme gereği konusunda uzman uluslar arası üne sahip müşavir çalıştırmak zorundasınız. Amerikan, İngiliz, İsviçreli birçok firma ile ön görüşmeler yapılmış fakat devamı getirilememiş. Evlâdını genç yaşta kaybeden eski genel müdür, acısını unutmak için olsa gerek yurt dışına kapağı attığından beri işler askıya alınmış görünüyor. Rauf Bey, bu şantiye şefiyle yürümez bu iş diyecek. Sen ise çocuklarını düşünüp şantiye defterini kapattığını düşünüyorsun. Yeni aldığınız daireyi tepeden tırnağa yenilemiş ve artık kendi evinize taşınma plânları yapıyorsunuz. Bir süre sonra Rauf Bey, baraj inşaatının başına geçmeni isteyecek senden. Kararını etkilemek için aldığın maaşı kısa süre içinde iki kez arttıracak. Tam da bu işlerin adamı, paranın her kapıyı açacağını düşünüyor.
Çok hoşuna gitmeyecek bu şantiye işi yine de. Eşinle konuşacak, karar vermekte zorlanacaksınız. Eşyalar toplanmış büyük oranda, istikamet yeni eviniz mi olacak yoksa şantiyeye yarım saat mesafede bir Ege şehri mi. Okuldan mezun olalı beri hep memleketine yakın bir yerde çalışmak istemişsin. İşte sana fırsat dostum. Çocuklar için endişe etme. Rauf Bey'in gitmeni istediği yer üniversite seçme sınav sonuçlarına göre ülkenin en başarılı şehri, hem İzmir'e de yakın sayılır.
En sonunda kararınızı vereceksiniz eşinle birlikte. İlk olarak bir ev tutup taşınacak ve arkasından eş durumundan faydalanarak eşinin tayinini, çocukların okullarının nakil işlemlerini halledeceksin. Şantiyeye proje müdürü olarak gittiğin gün şantiye şefi yanında bir kaç mühendisle birlikte istifasını verecek. Gidenlerin yerine yenilerini bulman problem değil. Gece gündüz demeden hummalı bir çalışmanın içinde bulacaksın kendini bir anda. Büyük patron mütevazı, peygamber gibi bir adam. O da seninle birlikte şantiyede bulunuyor genellikle. Kontrol baş mühendisi, Selâhattin Bey'le kanka olmuşlar, işleri birlikte gezip denetliyorlar. Şimdi sen kankanın ne olduğunu da bilmezsin. Yani yedikleri, içtikleri aynı. sadece tuvalete gittikleri zaman ayrılıyorlar birbirlerinden gündüz vakti. Bu durum hiç hoşuna gitmeyecek elbette. Bulunduğun yerde tek söz sahibi kendin olmak isteyeceksin. Selâhattin Bey işe ilişkin ya da işle ilgisi olmayan taleplerini patrona söyleyecek, patron da sana. Bir şantiyede patronun sürekli bulunması hoş bir şey değil. Belli bir süre sonra onu bir patron gibi değil de iş arkadaşı olarak görmeye başlıyor insan. Dediğim gibi, büyük patron iyi bir adam ve onunla bir arada sürekli bulunman çok rahatsız etmeyecek seni. Sorunun sadece paranın yanında durmayı tercih eden Selâhattin Bey'le. Sadece o mu? İki tane de kontrol mühendisi kuyruğu var. Hep birlikte varsa yoksa büyük patrona yaranmaya çalışıyorlar. Sen onları görmezden gelip işine bakacaksın.
Çok hoşuna gitmeyecek bu şantiye işi yine de. Eşinle konuşacak, karar vermekte zorlanacaksınız. Eşyalar toplanmış büyük oranda, istikamet yeni eviniz mi olacak yoksa şantiyeye yarım saat mesafede bir Ege şehri mi. Okuldan mezun olalı beri hep memleketine yakın bir yerde çalışmak istemişsin. İşte sana fırsat dostum. Çocuklar için endişe etme. Rauf Bey'in gitmeni istediği yer üniversite seçme sınav sonuçlarına göre ülkenin en başarılı şehri, hem İzmir'e de yakın sayılır.
En sonunda kararınızı vereceksiniz eşinle birlikte. İlk olarak bir ev tutup taşınacak ve arkasından eş durumundan faydalanarak eşinin tayinini, çocukların okullarının nakil işlemlerini halledeceksin. Şantiyeye proje müdürü olarak gittiğin gün şantiye şefi yanında bir kaç mühendisle birlikte istifasını verecek. Gidenlerin yerine yenilerini bulman problem değil. Gece gündüz demeden hummalı bir çalışmanın içinde bulacaksın kendini bir anda. Büyük patron mütevazı, peygamber gibi bir adam. O da seninle birlikte şantiyede bulunuyor genellikle. Kontrol baş mühendisi, Selâhattin Bey'le kanka olmuşlar, işleri birlikte gezip denetliyorlar. Şimdi sen kankanın ne olduğunu da bilmezsin. Yani yedikleri, içtikleri aynı. sadece tuvalete gittikleri zaman ayrılıyorlar birbirlerinden gündüz vakti. Bu durum hiç hoşuna gitmeyecek elbette. Bulunduğun yerde tek söz sahibi kendin olmak isteyeceksin. Selâhattin Bey işe ilişkin ya da işle ilgisi olmayan taleplerini patrona söyleyecek, patron da sana. Bir şantiyede patronun sürekli bulunması hoş bir şey değil. Belli bir süre sonra onu bir patron gibi değil de iş arkadaşı olarak görmeye başlıyor insan. Dediğim gibi, büyük patron iyi bir adam ve onunla bir arada sürekli bulunman çok rahatsız etmeyecek seni. Sorunun sadece paranın yanında durmayı tercih eden Selâhattin Bey'le. Sadece o mu? İki tane de kontrol mühendisi kuyruğu var. Hep birlikte varsa yoksa büyük patrona yaranmaya çalışıyorlar. Sen onları görmezden gelip işine bakacaksın.
(Devam edecek)
Beteri beteri var Mr.Kaplan :) Ben asla erken yatamam, ama geç de kalkamam. Benimle uykusuz kalmak kaçınılmaz :))) Uyandıysam yatakta miskinlik yapmaya da katlanamam, karnım aç uyanırım ve doyana kadar sinir kat sayım giderek artar. Sıkıysa erken kalkıp kahvaltı yapmayalım, o gün 3. Dünya savaşını bile başlatabilirim :)))) Eşiniz yine iyi yani, erken yatıp erken kalkmak sağlıklı en azından :)
YanıtlaSilBiliyor musunuz Mrs. Kedi, bizim eve kolay kolay hırsız giremezdi bir zamanlar. Benim yattığım saatle eşimin kalktığı saat arasında çok kısa bir zaman dilimi kalıyordu:))) Şimdi biraz daha uyumlu gibiyiz, eskiden olduğu kadar erken yatmıyor eşim ama yine de erken kalkıyor. Benim durumum karışık, bazen oturduğum yerde sızıyorum, sonra gecenin bir yarısında uykum kaçıyor, oturup yazıyorum. Bu duruma da alıştı bünyem sanırım:)
SilO koltukta sızmak ne kadar tatlı geliyor bazen insana :) Bazen saatler yetmiyor, uyumak zaman kaybı gibi geliyor geceleri bana. Ama sabahları hafiften pişman olmuyor da değilim :)))))
SilHaklısınız uykunun cazibesi her düşünceyi, plânı alt ediyor bazen:)
Silbu bölüm normaldi, rutin işler :) şantiye şefi olmak yine e senin asıl işin bencesi de bu zaten :) şimdiye dek en uygun iş buydu bence senin :)
YanıtlaSilAnladım, sen aksiyon arıyorsun:)
Silrauf beyi merak ediyore. bakalım neler yapcak :)
SilSanırım öyküde baş kahraman o olacak:)
Sil