05/08/2016 Cuma,
Tire
Zaman
çabuk geçiyor bu aralar. Hiç boş kalmıyoruz. Her günün ardından bazı işlerin
yapılmış olması mutlu ediyor insanı. Benzer bir muhasebeyi emekli olmadan önce de yapardım.
Günün sonunda hiçbir işin sahibi olamamışsam eğer içime bir sıkıntı düşerdi. Genel olarak işler düzgün gidiyor diyebilirim. Geriye kalan tek sorunumuz eleman. Belki
de sorunların en büyüğü…
Sabahın
yedisinde haber vermelerini bekliyordum. Yukarı yaylaya çıkıp su şebekesinin
nasıl çalıştığını, hangi vananın nereye hizmet ettiğini gösterecektim Fikret
Beyin adamlarına. Geçen sene sular bol iken su vereceğimize dair söz verdiğim
bir arkadaş. Kendi arazisine bir tank yaptırmıştı suyu depolamak
için. Benden habersiz ana vanayı açınca depolarına su gitmeyince boruların
tıkandığına hükmetmişler. Oysa arada bilmedikleri bir başka vana vardı.
Sorsalar söyleyeceğim. Elemanlar kafalarına göre gidince hem kendilerine hem bana zarar
veriyorlar.
Saat
dokuz buçuğu geçiyordu aradıklarında. Hemen geliyorum dedim. İlk kez dün
reglajını yaptırdığım yoldan arabayla çıkacağım. Orta yaylanın girişinde inip
demir kapının asma kilidini açıyorum. Yol güzel olmuş ama satıh oldukça gevşek.
Sağa ilk virajda arabanın tekerleği boşluğa düşüyor. Geri gelip sağlama
oturmayı düşünüyorum ama kalkış için yaptığım her hamle boşa çıkıyor. Patinaj
yapan teker altında çukur açıyor. Camdan geriye bakıyorum. Arka tarafta yol
kenarına iyice yaklaşmışım. Endişelenmemek için bir neden kalmıyor. Son kez
şansımı deniyorum. Araç sarsılarak dikiş tutturuyor bu kez. Durmaksızın virajı
alıyorum. Yukarı yaylaya kadar oldukça dik yokuşlar ve keskin dönüşlerde başka
sorun yaşamıyorum.
Yukarı
çıktığımda havuz başında Fikret Beyin iki adamı görünüyor. Sistemi anlatıyorum
onlara. Ana vana ve bir tali vanayı kırmışlar. Kırılanları değiştirmek için
malzeme bekliyorlar. Bir daha müdahale etmeden beni aramaları konusunda ikaz
ediyorum.
Aynı
yoldan aşağı iniyorum. Niyetimiz bir an önce pazara gitmek. Bugün küçük pazar
kuruluyor. Zeytin’i veterinere götürüp aşılarını yaptırmak istiyoruz. İşin
içine pazar alışverişi ve diğer işler girince o kadar saat arabada duramayacağını
düşünüyoruz, vazgeçiyoruz. Kapı pencereyi kapatıp çıkıyoruz yola. Yarı yoldan geri dönüp şarjda
unuttuğum telefonumu alıyorum.
Pazar
alışverişimizi yapıyoruz. Közlemek için bir çuval kapya biber daha alıyoruz.
Eşimdeki hazırlık hevesine şapka çıkartıyorum. Yorulmaması için engel olmaya
çalışıyorum.
Önce
belediye emlak servisinden Taş Ev’in emlak değerini gösterir belgeyi alıyor
daha sonra muhasebecimize uğrayıp eşimle yaptığım sözleşmeyi veriyoruz. Bugün
itibarıyla eşimin resmen kiracısı oluyorum. Maliyeden bir görevliyi alıp durum
tespiti için yaylaya çıkıyoruz. Taş Ev’e o da bayılıyor. Mutfak ekipmanlarının faturasını soruyor. Bulamıyoruz. Belki de fatura
kesmeyi unuttu şirket. Yarın muhasebecileri ile yine görüşeceğiz. Maliyeci bol
bol resim çekip Taş Ev’i arkadaşlarına tavsiye ediyor.
Burak
Beyin ustası arıyor. Yarın öğleden sonra havuzun cam mozaiği için geleceğini
söylüyor. Bugün beklediğimiz prefabrik binalar vinç ayarlayamadıkları için
yarına kalıyor. Çay ocağının davlumbazı için Torbalı’dan gelen Yücel Usta yarın
sabah ölçü almaya gelecekmiş. Son olarak İtfaiye tarafından istenen bakır boru
tadilatı ve gaz detektörü montajı işini yapacak Şükrü’yü arıyorum. Pazar günü
gelip işleri yapacağını söylüyor.
Tabelacıya
uğrayıp menü, broşür, kartvizit, bilgi levhalarını görüşüyoruz. Pazar günü
onlar da yaylaya gelip fotoğraf çekecekler.
Dönerken
Kadir’in dedesi Cambaz Ali’nin bahçesine uğruyoruz. Cambaz Ali’den başka annesi
ve anneannesi var bahçelerinde. Üç gün önce askerliğini yapmak üzere Mardin’e
gitmişti Kadir. Bir yönden “Allah kavuştursun” a gitmişken diğer niyetimiz köy
tipi taş fırında tavuk pişirmesini öğretmelerini istemek. Kadir bunu
yapıyorsa dedesi daha güzelini yapar herhalde. Pazartesi gününe taş fırında
yapılacak öğle yemeği için sözleşiyoruz.
of of orda böyle tavuk filan yapcan oğlak çevircen of of :)
YanıtlaSilNe güzel olur değil mi? :))
SilKiracılığınız hayırlı olsun önce :)
YanıtlaSilErzincan'da bir çiftlikte böyle bir ocağın başında,çilek tarhları kenarında ağırlamışlardı bizi. Unutulacak gibi değildi. Taş Ev'i adım adım izliyoruz biz de. Kapya biberlerin işlenmesinde eşinize kolaylıklar dilerim. Selamlar.
Sormayın; Yurdumuzun halları işte:) İnsanın özellikle kirayı ödememesi geliyor :)
SilŞu bizim taş fırından benim de beklentim çok. Çok teşekkür ederim. Sağ olun.