Allah insana kaldırabileceği kadar yük veriyor. Yoğun bir hafta sonundan sonra tatil iyi gelebilirdi belki. Gece eşim yorgun düşmüş, yatağında uzanmış, gözlerini açamıyor. Tek istediği bir an önce uyumak. Gece yarısı kızım bir taraftan, ben bir taraftan eşimi ikna etmeye çalışıyoruz. Kızım, "Anne gel ben de uyur, dinlenirsin. Bir an önce çıkalım hadi." diye yalvarıyor. Ben ise tuhaf bir şekilde hiç yorgun değilim. Kızıma destek veriyorum. İşin aslı Venüs'ü götürmek. Venüs bu, rahat duracak mı arabada? Yolda giderken kızımızın üzerine atlarsa yolda tehlikeli bir durum yaratır mı?
Sonunda ikna oluyor eşim. Kızımın arabasıyla yola çıkacağız, ben arkada Venüs'le otururken eşim kızımın yanında önde oturacak. Kapıyı bacayı kilitleyip düşüyoruz yola. Arabayı şehirde bırakmam lazım. Kızım ile eşim önde ben arkada şehre iniyoruz. Hesapta ben arabayı bırakıp kızımın arabasıyla gideceğiz birlikte. Kaplan köyünden aiağı inerken virajlı yollarda Venüs'ü yol tutmuş, eşim "Bu şartlar altında kimse beni götüremez, ben eve gidiyorum ne yaparsanız yapın." diyerek isyan ediyor. Uzun bir ikna mücadelesinden sonra çift arabayla İzmir'e devam etmeyi kabul ediyor.
Kızım Venüs ile önde, ben eşimle arkada Selçuk yolundan otobana doğru ilerliyoruz. Bu yolculuğun bizim için tek nedeni var. O da kızımızı yalnız bırakmamak. Önümüzde ilerlerken gittikçe hızını arttırıyor. Onun bu kadar sürat yapmasının nedenini sonradan öğreniyoruz. Venüs yoldan rahatsız olunca bir an önce eve kapağı atmakmış mesele. Neyse, kazasız belasız kızımın evine varıyoruz. Eşim hemen dinlenmeye çekiliyor. Ben Venüs'ü gecenin ilerleyen saatlerinde dolaştırmakla meşgul olurken kızım arabasını temizliyor.
Yatmamız saat sabaha karşı saat dördü buluyor. Sabah kahvaltısını yaptıktan sonra dönüş yoluna çıkıyoruz. Kızım veteriner hekimden randevu almış. Yarın sabah kısırlaştırma operasyonu yapılacak. Memlekete döndüğümüzde pazar ve kasap alışverişlerini yapıyoruz. Venüs bize değişik bir hafta sonu tatili (!) yaptırmış oluyor.
Venüs de o yorucu günler içinde "hasta olma hakkını" kullanmış.
YanıtlaSilGeçmiş olsun.
Kimine göre fazla riskli kimine göre riski fala olmayan bir başarılı operasyondan sonra yeniden kavuşacağız Venüs'ümüze. Teşekkürler:)
YanıtlaSilDinlenmeye de ihtiyacınız var. Hani diyorum haftada dolu dolu iki gün izin yapsanız. Bir günü evde tembellik yapmak, diğer günü de sosyal aktivitelere katılmak olsa. Gezseniz tozsanız mesela. Bence bu da olacaktır. İyi bir işletmeci en önce sistem ve disiplini oluşturur derler. Biray işinizden uzak kalsanız herşey tıkır tıkır sizin başında bulunduğunuz gibi gidince başarılı oluyorsunuz.
YanıtlaSil....
Mehmet Akif benim torunum olur ve ikinci sınıfa gidiyor. Diyor ki dedeciğim hani haftada yedi gün var ya, beş gün okula gitmek yerine gitmesek oynasak ve dinlensek, haftanın iki günü okula gitsek dolu dolu ders yapsak ne güzel olur değil mi deyip, bu fikrime katılıyorsun değil mi diyor!.. Ben böyle demiyorum ama, haftada iki gün izne hakkınız olduğunu düşünüyorum. O zaman tadından da yenmez diyorum. ! :)
Doğru insanları bulsaydık bizim dinlenmeye zamanımız olurdu. Dinlenme, şöyle sırt üstü uzanıp keyif yapmayı özledim. Ancak daha çok çalışmamız gerektiğinin de bilincindeyiz.
YanıtlaSilMehmet Akif akıllı bir çocuk:) Tatilini sıkıştırılmış programla uzatmaya çalışıyor. Bir an Akif'in önerdiği gibi düşünelim. Acaba o zaman tatil sıkıcı okul cazip olmaz mıydı?