"Bazı insanlar tatili, yolculuğu önceden plânlarlar, detaylı olarak, diğer bazı insanlar ise birçok detayı esnek bırakır veya şansa bırakır. Hangisini tercih ediyorsunuz?"
Eskiden günübirlik ya da bir tatil turuna katılarak yaptığımız gezilerde ön hazırlık yapmazdık pek. Hatta bazen hafta sonları öğlene doğru aniden karar verir hemen yollara düşerdik. Kdz. Ereğli'deyken Abant, Akçakoca, Karasu, Safranbolu, Amasra, Ankara'dayken; Konya, Erciyes, İzmir'deyken; Çeşme, Seferihisar, Didim, Marmaris, Bodrum gibi sayfiye yerlerini bu tür gezilerimize örnek olarak verebilirim. Elbette bu çılgınlığımızın tek avantajı yolun son derece sakin oluşuydu. Millet uzun kuyruklar halinde evlerine dönerken biz iyice tenhalaşmış gidiş yolunda olurduk. Eğer şansımız varsa hava kararmadan bir iki saat denize girme fırsatını ancak yakalayabilir, gittiğimiz yerde güzel bir akşam yemeği yedikten sonra gecenin bir vaktinde evimize dönerdik.
Yurt içi ve yurt dışı turlarına da katıldığımız oldu. Bu tam bir tembel işi bence. Hazırlığa hiç gerek yok. Otobüs, uçak, tren her ne ise bütün biletlerimiz alınmış, nerede kaç gün kalacağımız, nereleri gezip göreceğimiz belli, rehber hap gibi her türlü bilgiyi veriyor, bizler de ağzımızı açmış, onu dinliyoruz. Ben Tayland, Singapur hariç turlu gezileri pek sevemedim. Bu Uzakdoğu gezimiz de oldukça özel bir geziydi zaten. Zaman içinde eşimin ayak ağrıları nedeniyle rehberin peşinden at gibi ha babam de babam koşmamız işkence halini almaya başlamıştı. Tura katılarak yaptığımız son gezinin durağı eşimin şikayetlerinin doruğa çıktığı Paris ve Benelüx ülkeleriydi.
Plânlı ilk gezimizi yurt dışına, Moskova'ya yapmıştık. Eşimle birlikte kızım da bizimle beraberdi. Üstelik bütün plân ve organizasyon işlerini kızım üstlenmişti. Mükemmel bir geziydi. Eşim yorulduğunda onu otelde bırakıp kızımla gönlümüzce gezip dolaşmıştık. Kış mevsimi olmasına rağmen harikaydı.
Kızımdan aldığım ilhamla bir sonraki tatil güzergâhımız olan İtalya seyahatimizin plânlamasını kendim yaptım. İnceden inceye o kadar detaylı bir program hazırladım ki, henüz yola çıkmadan gezip göreceğimiz yerleri avucumun içi kadar bilecek hale gelmiştim. Her ne kadar Roma'ya daha önce iş icabı dört beş kez gitmiş olsam da eşimle birlikte Napoli'den Venedik'e kadar en meşhur yedi şehri on gün boyunca gezecektik. Kalacağımız yerler, bineceğimiz trenler, gideceğimiz restaurantlar ve yemekler hepsi belliydi. Napoli'de bardaktan boşanırcasına yağmura karşı şemsiyelerimiz altında mücadele ederken telefonumu çaldırmamın dışında herhangi bir tatsızlık yaşamadık. İyi ki tedbiri elden bırakmamış, telefondaki uçuş, ulaşım ve konaklama bilgilerini hard copy olarak çantama koymuştum. Aksi takdirde ertesi günü nereye gideceğimizi, nerede kalacağımızı ve hatta memlekete dönüş tarihini bile bilemezdik. Nefis bir geziydi. İstediğimiz yere istediğimiz zaman gittik, yorulduğumuzda dinlendik. Gün içinde istediğimiz değişiklikleri yapabildik.
Bütün bu tecrübelerden sonra gezilerimizi önceden plânlayarak yapmanın bizim için en iyi çözüm olduğuna karar vermiş bulunuyorum. Ulaşım olsun konaklama olsun önceden alınan biletlerde büyük indirim olması ayrı bir avantaj. Bir de gezeceğim, göreceğim yerler hakkında önbilgim olması ve bu amaçla yaptığım hazırlık bana büyük zevk veriyor. Ayrıca yabancı ülkelerde amatör rehber bulmak da mümkün. Rehbere verilecek küçük bir bahşiş karşılığında şehri dilediğince gezebiliyor, görülecek yerleri görebiliyorsunuz. Tabii biz hiçbir zaman rehberin peşine yetişemediğimiz için yarı yolda rehberden ve diğer katılımcılardan müsaade isteyip bağımsızlığımızı ilân ediyorduk.
Pandemi sonrası yurt içinde ilk önce gezmeyi düşündüğümüz iller Hatay, Gaziantep, Mardin ve Urfa. Muhtemelen bir hafta sürecek bir program olacak. Urfa'da sıra gecesine katılmak istiyoruz. Ben bu illerin hepsini gördüm ama gezdim diyemem. Bu nedenle detaylı bir ön hazırlık yapmam gerekiyor. Yurt dışında öncelikle görmek istediğim yer Yunanistan. Seyahati arabamızla mı yaparız yoksa araç mı kiralarız konusunda net bir karar vermedim henüz. Gezi plânları herkesin ilgi alanına göre yapılabilir. Biz gezeceğimiz yerin sosyo-kültürel yapısını, doğal güzelliklerini, tarihini ve elbette mutfağını tanımak, görmek isteriz. Hazırlık aşamasında gezi bloglarından ve muhtelif internet kaynaklarından yararlanırım. Müzeler çok fazla ilgimizi çekmedi şimdiye kadar ama hazırlık yapıp heykeller, taşlar, eşyalar ve bölgenin tarihi hakkında bilgi sahibi olabilirsek onların da ilgimizi çekeceğini düşünüyorum.
Bende detaylı planlama yapma taraftarı olan biriyim:) Çünkü sırt çantam ve ben tamamen plansız yaptığımız yurt dışı seyahatlerinin tecrübesi ile her şeyi en ince detayına kadar planlayıp ailemle yaptığım yurt dışı seyahatlerinden edindiğim tecrübe bana bunun daha doğru bir seçim olduğunu gösterdi:) Ayrıca gelecek dönem yurt içi planlarımız aynı:)
YanıtlaSilBekâr ve de erkek olunca plânsız seyahat yapmayı bir ölçüye kadar anlayabilirim. Özellikle macerayı seviyorsanız tercih edilebilir belki. Tanımadığınız bir ülkede kültürel bir takım kısıtlamalar ya da girilmesinde sakınca olabilecek bölgeler olabilir. Kötü bir sürprizle karşılaşmamak için gidilecek yer hakkında bilgi edinmek önemli bence. Ne kadar plân yapmış olsak da serbest seyahatlerimizde plân dışına da çıkmamız mümkün belli ölçülerde. Bazen sürprizler de yaşayabiliyorsunuz. Meselâ uzun bir süre önce plânladığımız İtalya seyahatinde Venedik durağımızın tam da festivale denk gelmesi önceden plânladığımız bir detay değildi:) Öyle ki, ayarlamaya çalışsak bile gerçekleştirmemiz zor olabilirdi. Son anda karar verilmesi durumunda o bölgenin otelleri hem çok daha pahalı hem de yer bulmak zor. Yurt içi plânlarımızın aynı olmasına sevindim. Bunun için iyice bir hazırlık yapmak lâzım, görülecek çok şey var o coğrafyada. Teşekkürler:)
Silevet anladım, bunlar aile tatilleri, gezileri, yolculukları tabii, araştırma, planlama gerekiyor olabiliyordur yani, bunu bilemiyorum :) szgnbsl ye yazdım yorumda, araştırma gerekmiyor kişinin gezi, tatil, yolculuk anlayışına bağlı olaraktan :)
SilDoğru, duruma doğru değişir tabii:) Eğer amaç eğlenmek ya da macera yaşamaksa plân yapmak amacından saptırır olayı. Tamamen beklentiye ve kişilik özelliklerine bağlı:)
SilGüzel yerler görmüşsünüz. Ben de iş nedeniyle yurt içinde ve dışında çeşitli yerleri gördüm ama şu anki algılarımla yeniden gezmek istediğim yerler var. İşte koca kişisi pek benim kafadan değil.
YanıtlaSilYukarıda bahsettiğim yerler ailecek tatil amacıyla gezdiğimiz yerlerden bir kısmı. İş amacıyla gittiğim daha bir sürü ülke var. Ancak bu gezilerde şehri tanımak için en fazla bir gününüzü ayırabiliyorsunuz. Biz gezme konusunda eşimle birlikte sorun yaşamıyoruz pek ama bazen tercihlerimiz farklı olabiliyor. Eşim alışverişi seviyor ben yemeyi:) Alışveriş derken kesinlikle abartılı değil hakkını yemek istemem ama alışveriş yerlerini gezmek, yöresel pazarlar daha çok ilgisini çekiyor. Ayağından rahatsız olmasa günde en az yirmi km dolaşmak isterim ben gittiğim her şehirde. Fakat genelde bunu yapamıyoruz. Arabayla gezmeye kalktığımızda aynı zevki vermediği gibi pek çok şeyi kaçırıyoruz doğal olarak. Teşekkürler:)
SilYurt dışına hiç çıkmadım. Yabancı dil konuşma konusu da bana çok stresli geliyor. Yurt içinde de tek tük tatile gitmişimdir o da çok kısa süreliğine, tatil bile denemeyecek kadar kısa. Ama uzun bir tatile gidecek olursam ben de her şeyi planlamak isterim. :)
YanıtlaSilEskiden yurt dışına çıkmak daha kolaydı tabii. Şimdi bir yandan pandemi bir yandan paramızın yabancı paralar karşısında pula dönmesi kara bulut gibi çöktü üzerimize. Henüz yaşınız genç, umarım pandemi biter ve memlekette emek karşılığını bulur, o zaman yurt dışına çıkma imkanı bulursunuz. İşin doğrusu, emeğini belli bir maaş karşılığında satanlar için yurt dışına adım atmak hayli zor. Yabancılar için tam tersi, bir aylık kazançlarıyla üç ay mükemmel bir tatil yapabiliyorlar ülkemizde. Bu acıklı bir durum ülkemiz adına:(
SilKim ne derse desin, tatil planlaması pek çok aksiliğin önüne geçer. Dediğim gibi plânlayarak yola çıktığınız bir tatilde gönlünüzce plânı bozabilir, istediğiniz şekilde program değişikliği yapabilirsiniz. Turlarla bu olmuyor elbette. Kendi başınıza ya da ailenizle birlikte tatile çıkabilmek için de derdinizi anlatabilecek kadar İngilizce bilmek gerekiyor. Yabancı dili gözünüzde büyütmeyin o kadar. Bizim kurallarına uygun Türkçe konuşan kişi sayısı az olduğu kadar yabancılar da kendi dillerini mükemmel bir şekilde kullanmıyorlar. Önemli olan derdinizi anlatabilmek, anlaşabilmek:)
Ben hazırlık aşamasında detaycı, seyahate çıktığım andan itibaren aşırı plansızım :))
YanıtlaSilHer zaman evdeki hesap çarşıya uymuyor elbette:) Bir gün ayırdığınız bir yer çok hoşunuza gidiyor ve ayrılmak istemiyorsunuz. Bazen de tam tersi, iki saatlik bir yere bir gün ayırıp moraliniz bozulabiliyor. Fakat iyice araştırarak bu tür aksamaları asgariye indirmenin mümkün olduğunu düşünüyorum. Yine de dediğiniz gibi plân değişiklikleri bazen zorunlu oluyor:)
Silturlar, evet yaa bir günde bikaç şehir filan geziyolarmış amanin, sizin aile gezileri iyiymiş, napoli, capri, amalfi aklımda benim de bir gün bakalımlım :) ağaç evi bile yazarken araştırma yapıyorum diyosun sen, gezi öncesi yapman çok doğal tabisi :)
YanıtlaSilEğer biraz dil biliyorsan turla geziye çıkmak tam bir işkence. Napoli'de biraz uyanık olmak lâzım ama kuzey tarafı daha emniyetli. Evet Amalfi kıyıları çok güzel. Biz oradayken yaz mevsimi sona ermişti. Tren yolculuklarıyla Napoli ve kuzeyindeki şehirleri gezdik. Pisa kulesini resimlerde görürken o kadar etkilenmemiştim. Fakat yağmurlu bir havada karşımda görünce yıkılmasın diye gidip tutmak istedim:)) Öyle böyle değil resimlerde göründüğünden daha eğik duruyor:) Elbette araştırma önemli ve zevkli bir şey:) Gelecek hafta aday yoksa ben bir konu önerebilirim, söz light bir konu olacak:))
Siloki, light siyaset :) tamamdır :)
SilNo no :))) No politics, relax, don't panic:))
SilTuru ben de sevmiyorum. Hem yurt içi, hem yurt dışı turunu denedim, rehbere uymaya çalışmak zor geldi. Ama mısır, Tunus gibi ülkelere de tursuz gitmem, korkarım. Ben plansız, tek bir sırt çantası ile dünyayı gezenlere özensem de yapamıyorum. Planlı olmak işe yarıyor. Telefonunuzu caldirdiginizda verileri bir yere kaydetmeseydiniz gezinizin tadı tuzu kalmazdı.
YanıtlaSilPek çok Arap ülkesinde bulundum. Eğer Suriye, Irak, Libya gibi siyasal karışıklık yoksa Türkiye'den daha emniyetsiz değil. Elbette ülkemizde olduğu gibi gezilecek yerler var gezilmeyecek yerler var. Örneğin Fas Türkiye'den çok daha güvenilir. Cebelitarık boğazından bütün Avrupa oraya akıyor tatillerini geçirmek için. Tur şirketleriyle gitmek onlara tabii olmak yönüyle pek uygun gelmiyor bana. Plan, program yapmak özellikle aile ile birlikte yapılacak seyahatlerde gerekli bence, aksi maceracılığa girer:) Telefonu çaldırdığım Napoli'nin adını duyunca hâlâ tüylerim diken diken oluyor. Polise gittim bana seri numarasını soruyorlar, nereden bileyim? Fakat bu hırsızlığı yapanların turistlere dadanan göçmenler sanırım. Milano'da böyle bir şey beklemem. Fakat yine de tedbiri elden bırakmamak lâzım tabii:)
SilGezmek, yeni yerler görmek, yörenin tarihini ve kültürünü, gelenek ve göreneklerini, vatandaşın günlük yaşayışını, meşguliyetini, turistik merkezlerini, doğasını yerinde görüp izlemek gerçekten güzel bir şey.
YanıtlaSilLakin, malum virüs nedeni ile dikkatli olmak da lazım.
Bilgi sonsuz bir kavram. Okuyarak, dinleyerek, görerek ve gezerek bilgi dağarcığımızı geliştirebiliriz. Gezmek hem bilgi sahibi olmak, genel kültürümüze yeni şeyler katmak hem de eğlenceli bir vasıta olduğu için harika bir şey. Ne var ki, pandemi ve ekonomi gibi iki handikabı var:)
SilGüneydoğu turu güzel olur bence de:)
YanıtlaSilTarihi yerleri zengin, mutfağı da gerçekten özel oluyor:)
Diyarbakır'da altı yıldan fazla kaldım. Yoğun iş hayatında bu bölgeleri layığıyla gezip görmek nasip olamadı. Şimdi İzmir'den çıkıp oraları tanımaya çalışacağız bakalım. Umarım amacımıza ulaşırız en uygun fırsatta:)
SilTatil öncesi hazırlıkları evde oturduğum dönemlerde içimi aydınlatıp en sıkıldığım anlarda keyfimi yerine getiren bir etkinlik. Gerçi Tokyo gezisini plânlarken üç günlük yeri bir güne sığdırmaya çalıştığımı son anda fark etmiştim ama neyse gitmeden anlayıp revize etmiştim plânı. Uzun uzun yol sürelerini bile hesaplamışım da müze gezme sürelerini katmamışım işin içine :D
YanıtlaSilEvet, bunu tahmin ediyorum. Yapmayı düşündüğünüz her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünüp ondan sonra harekete geçiyor, detayı ve plânlamayı seviyorsunuz. Elbette önceden düşünüp buna göre hareket etmek tatsız sürprizlerin önüne geçiyor büyük ölçüde:) Tokyo gezisinde olduğu gibi bazen evdeki hesap çarşıya uymayabiliyor ama bir sonraki gezi için bir deneyim kazanıyor insan. Özellikle müze gezmek için derin bir sanat ve tarih birikimi olması gerektiğine inanıyorum. Buna sahip olmadan müze ziyaretlerinin hiçbir faydası yok bencileyin:)
Sil