KATEGORİLER

14 Nisan 2020 Salı

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 34

Ağaç Ev Sohbetleri 34'ün konusunun yeni bir arkadaşımızdan geldiğini yazmış Sade ve Derin/Deep Tone. Bir süredir Koronavirüs hakkında bilgilendirici yazıları olan Despot Hayrat arkadaşımız, önerdiği konuya ilişkin şurada ayrıntılı ve iyi bir yazı yazdığını belirtmiş Deep arkadaşımız. Bugüne kadar hiç fire vermeksizin bütün Ağaç Ev Sohbetlerine katıldım. Sanırım iki kez bizzat önerdiğim konular üzerinde verimli sohbetler yaptık. Sohbete katılıp fikirlerini paylaşan, yorum yazan bütün arkadaşlarımın yaşına, cinsiyetine ya da eğitim düzeyine bakmaksızın düşüncelerine değer verdim, onlardan az ya da çok bir şeyler öğrendim, elimden geldiğince ben de bildiğim konularda katkı sundum. Ağaç Ev sohbetlerine katılmak, konu hakkında bir kaç söz edebilmek için bazen bir miktar araştırma yapmam gerekti. Her sohbet, Ağaç Ev'in ismine yaraşır içten, sıcak ve saygılı bir ortam yaratıyordu. Konuya girmek yerine bunca laf etmemin sebebi Ağaç Ev Sohbetlerinde kendiliğinden oluşan kalite düzeyinin korunması gerektiğine dair kişisel beklentim. Arkadaşlar Ağaç Ev Sohbetlerinde mümkün olduğu kadar özgün, kendimize ait soruları gündeme alalım. Kopyacılıktan, "intihal" den kaçınalım, doğrudan iktibas yaptığımız zaman kaynağını belirtelim. 

Haftanın konusunu öneren Despot Hayrat, genç bir arkadaşımız gerek konunun seçiminde gerekse kaleme aldığı yazısında Youtube fenomeni Ruhi Çenet isimli bir kişiye ait  şurada bağlantısını verdiğim görüşleri sanki kendi fikriymiş gibi okura yansıtmış. Daha önce okuduğum yazıları hoşuma gitmiş ve kendisini takdir etmişken bu hareketiyle beni şaşırtmıştır. En kısa zamanda hatasının farkına varacağını ümit ediyorum. Önerilen konu şuydu;

1 Dolar 1 TL olsaydı ülkemizde neler olurdu?


1 Dolar 1 TL'ye eşit olsaydı Türkiye'de ne olurdu? sorusuna cevabın arandığı, Ruhi Çenet'in emek verip uzman ekonomistlerden Atilla Yeşilada'yı dahi konuk ettiği video filmini gördükten sonra kendimi aldatılmış hissettiğimden buna bir eklenti yapmak içimden gelmiyor doğrusu.  

46 yorum:

  1. Merhabalar. Bu konuya çok katılıyorum. Hiçbir bloga ben özel olarak yazmadım fakat bazen denk geldiğim oldu; son gönderime yorum at diyorlar sizi takibe aldım ya da işte ben yorum attım gibisinden imalarda bulunuyorlar, bakıyorum son gönderileri başka yerde gördüğümün aynısı. Bu bir kaç kere oldu, bu yüzden ben de sizin gibi özgün bir şekilde blog yazısı göremediğimde açıkçası pek takip edesim bile gelmiyor...

    Ayrıca Ağaç Ev Sohbetleri konusunda da katılıyorum. Yanlış anlaşılmak istemem; umarım bana da kızmazlar ama ilk çıktığı zaman ağaç ev sohbetleriyle ilgili denemeler yazacağımı söylemiştim çünkü konular harbiden kaliteliydi ama şimdi, en azından deneme yazacak kadar iyi gelmiyorlar bana... Umarım bu yazdığıma kimse alınmaz...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, maalesef can sıkıcı bir durum:( Kimsenin kendini bu duruma düşürmemesi gerekiyor.
      Ağaç Ev Sohbetleri konusunda çok güzel konular da oldu ve ben bu tartışmalardan yararlandım büyük ölçüde. Katılmadığım konularda açıkça fikrimi belirttim yorumlarımda, ya da yorumlara verdiğim cevaplarda. Bazen yorumlar yazıdan daha uzun oldu ve bu beni çok mutlu etti. Ağaç Ev Sohbetlerinde istediğiniz konuyu belirleyebilirsiniz. Son haftalarda çoğumuz tembellik edince konular Deep tarafından belirlendi. Yazdıklarınızda alınacak bir durum yok. Eleştirilerimi fazla sert bulan Deep bazı konularda beni uyardı mesela:) Okurlar arasında liseye giden genç arkadaşlar var demişti. Onların yaşadığı bambaşka bir dünya var. Onları da içlerinde bulunduğu dünyayı düşünerek değerlendir. Haklıydı. Fakat bizim gençliğe bildiklerimizi, tecrübemizi uygun bir lisan dahilinde, kırmadan, incitmeden aktarmayı da vazife biliyordum kendime. Onlarda yanlış gördüğüm konuları açıkça dile getirdim, şimdiye kadar hiçbir olumsuz, saygısız tavır görmedim kimseden.
      Bence Ağaç Ev Sohbetlerini özellikle sizin gibi insanların katılımıyla güzelleştirmenin yararlı olacağını düşünüyorum:)

      Sil
  2. İşte bu hiç olmamış, ne yazık🙄 Böyle bir durumda duygularınızı paylaşamamak mümkün değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayat bir okuldur aynı zamanda. Başarılı olmak için almamız gereken dersler var. Ben bu olayı yarın unutacağım belki ama bazılarının yaşamı boyunca unutmaması gerekir, başarılı olmak, başkalarının saygı duyduğu biri olmak gibi niyetleri varsa tabii:)

      Sil
  3. Paylaşmamak demek istemiştim😊

    YanıtlaSil
  4. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  5. Yazımı paylaştığın için teşekkürler diğer arkadaşlara güzel bir tavsiye vereyim bugünlerde okuyabileceğiniz bunun gibi konular yaziyorum takipte kalirsaniz sevinirim : )

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pardon ama yukarıdaki yazıyı okudun mu acaba? Bir okuyup açıklama falan mı yapsan?

      Sil
    2. "Ignorance is bliss" sözüne kendimi inandırmaya çalışırken Rolling Stones'un "I can't get no satisfaction" şarkısını yüksek sesle dinlemeye koyuldum:)

      Sil
  6. Ruhi Çenet'in videosu çok iyi. Doların çok da düşmemesi gerektiği ile ilgili açıklamalar ise gerçekten çok aydınlatıcı, çok düşündürücü. Dengeler, dengesizlikler, hesaplar, kitaplar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız, ben de beğendim. Doları TL'ye eşitledim demekle bitmiyor iş. Üretimi arttırıp gereksiz harcamamızı kontrol altına almadığımız takdirde sömürülmeye devam:)

      Sil
  7. eh bu hafta da böyle olmuş. ruhi çenet tanımıyom, duymadım. bu da bir deneyim olsun işte. herkes konu bulabilir, içeriklere karışmam ben :) hımm, o zaman herkesler her hafta güzel konu bulsunlar, ben, twitırdan, instadan herkese soruyorum veya blogdan, konu bulup yazmak ister misin diye. herkes ağaç evi okumayı seviyo, konu bulmaya gelince ise kaçıyorlar. bazı yeni arkadaşlar da blogunu tanıtmak için ağaç eve katılıyooo :) ağaç ev 35, irem can'da :) onun 33 te konsu belli oldu. batıl inançlar. konu çok yaa, yüzlerce bulunabilir. hoş hafif veya ciddi veya tartışılabilecek konu çok. şimdi başlasam, 100 adet konu sıralarım valla. ama farklı kişiler yazsın diye bekliyorum. arada yanlışlıklar da olabilir tabii. zamanla her konu tartışılır, yazılır. önemli olan hiç bitmesin de :) irem can benden istedi yani, ne olur hiç bitmesin dedi. iremde de konu çok. o da hep o yazmasın diye herkese şans verelim diye düşünüyor, doğal olarak :) senden, manxcatten, ay pek sevdiğim çok iyi yazan kedi mırıltısından da konu bekliyoruz tabii her zaman. konular bol renkli olsun. genelde blogçular ekonomi, siyaset, din, pek ilgi duymuyor, bilmedikleri konular bunlar. sosyal, psikolojik konular galiba daha çok seviliyor. kültür sanat da :) yani geçmiş ağaç evlere bakınca. bir de arada hararetli, kaos yaratacak konular bulmalı :) birbirimize girsin blogçular ha ha haaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deep kimse sana bir şey diyemez, niye kendini savunma ihtiyacı hissediyorsun ki. Ağaç Ev Sohbetleri her koşulda devam edecek. Hatalı davranışta bulunanlar, birbirine saygısızlık yapanlar zaten kendileri elenip gidecek aramızdan. Bunun yanı sıra her şeyin özgürce tartışılabildiği güzel bir ortam olacak bu etkinlik. Konu çok elbette. Hiç olmadı hafta içinde ülkenin gündemini en çok işgal eden bir konuyu seçebiliriz mesela.Kültür, sanat, bilim gibi öğrenmeye araştırmaya yönelten konular da olabilir. Hiç ilgi alanıma girmeyen konu bile olsa kendim çalar, kendim söylerim. Bazen konuyu tiye alıp eğlenirim. Yorumlar yeni ufuklar açar, mutlaka dediğimi kabul ettireceğim diye çabalamadan özgürce fikirlerimi ortaya dökerim.
      Hararetli tartışmalar çok heyecanlı oluyor biliyorum, senin de hoşuna gidiyor bu:))
      Bak deep, sana bir şey söylemek istiyorum: Samimi ve gerçek düşünce ve duyguları ifade eden yorumlar benim için daha makbul. Benim yorumlarım da bu ölçüde. Yani beğenmediğim bir yazıya ooo çok güzel bir yazıydı diyerek ikiyüzlülük etmek istemem. Bazıları tepki vermez beğenmediği yazılara, bazıları okumadan a ne güzel bir yazı der, bazıları da kral çıplak diye bağırır ortalık yerde. Ben yerine göre birinci ve üçüncü şekilde tepki veririm. Eğer bir yazı hoşuma gittiyse yazının geneline ya da içinde geçen bir detay üzerinde beğendiğimi göstermekten kaçınmam. Bunları neden anlattım:) Geçenlerde bir yorumum seni rahatsız etti değil mi? Hatta bu yüzden yazını bile tamamen kaldırdın. Şimdi düşünüyorum sorun benim yaptığım yorum da mı, yoksa senin buna karşı gösterdiğin reaksiyonda mı? Ne güzel ki bunları tartışma olgunluğuna sahibiz. Mesela bu konu bile Ağaç Ev Sohbetlerine önerilebilecek bir konu olabilir:) Yine de seni kırdıysam üzülürüm, lütfen beni bundan haberdar et, gerekirse özür bilem dileyebilirim. Fakat bu haklı olduğunu göstermez:)))

      Sil
    2. 36.haftaya talibim o zaman :) Düşüneyim şimdiden ;)

      Sil
    3. ah hayıır, bergen de mi. o yorumu sevdim ben hoşuma gitti, biraz da güldüm, rahatsız olmam ben hiçbirşeyden. bak ben blog seçmeleri, çeşitli etkinlikler, müzik kitap çelınçları gibi yazıları yaklaşık üç dört gün sonra siliyorum. hepsini yani. ağaç evi de yeni ağaç evden sonra siliyorum. gelen bütün yorumları okuyorum, sonra yorum yapan herkese gidiyorum, ziyerete yani, yazılarını okuyorum, yorum yapıyorum, o yazı ile ilgili işim bitiyor. işte üç dört gün sonra siliyorum. yani hepsini siliyorum. yani yorumla ilgili değil o yazıyı veya diğer yazıları kaldırmam. blogumda temel yazılar kalıyor. öykülerim, sanat yazılarım filan. öbür yazılar etkinlikten sonra birkaç gün okunan gündem yazıları olduğu için blogumda kalmıyor onlar. yani senin yorumunla ilgili bir reaksiyon yok. bergeni tanımıyordum. sen söleyince baktım. üzüntülü bir hayat yaşamış. ama o şarkıyı koymamın bergenle bir ilgisi yoktu. sadece şarkının ismi olan Allah affeder ben affetmem ile ilgiliydi. o şarkı seçmelerinde diğer şarkıların isimleri ile ortak bir konsepti vardı. alıştım sana bir tanem, Allah affeder ben affetmem gibi, isimlerden komiklik yaptıydım, herkes de güldüydü, yoksa bergeni küçültücü bişi olarak yazmadım onu. üstelik dinlerim o tarz müzikleri de, herşeyi dünlediğim gibi. yani düşünme, yorumunu sevdim, rahatsızlık, kızma, kırılma filan böyle duyguları bilmem. bu tür yazılarıma çok fazla yorum geliyor genelde yorumlar benzediği için bu tür etkinliklerde, seçmelerde de, tek tek yanıtlamıyorum, onlar o anlık güncel yazılar, örneğin perşembe yazdıysam pazar akşamı silerim. onlar anlık interaktif yazılar, geçiciler yani. şimdiye dek bloguma gelen hiçbir yoruma reaksiyon göstermedim. ay hepsini severim neşelenirim yaa. yeter ki yorum olsun. empatim çok yüksek. her zaman her türlü yorum yap yaa. unuttun bir dee, uzun yorumlar yapcaktın ha haaa, en kısa yorumları sen dabıyooon :) ağaç eve de ne istersen konu olabilir tabiii :) özürlük bişi yok. ha haa sen zaten ne zaman haksızsın kii (takılıyorum he :)

      Sil
    4. manxcat.

      unutma amaaaağ. hatırlatcam sana 35 ten sonraaa :)

      Sil
    5. Nasıl da bildin bak:) Evet Bergen konusunda alındığını düşündüm. Fakat açık söyleyeyim "utanılacak" ve "Bergen" sözcüklerinin bir araya gelmesi beni derinden yaralamıştı. Senin niyetinin ne olduğunu bilmeme rağmen bu yorumu yazmaktan kendimi alamadım. Uzun yazmayacağım deep, seni seviyorum:)

      Sil
    6. Mrs. Kedi,
      Bekliyoruz OLEYY:)

      Sil
    7. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
    8. Şimdiden 4 konu belirledim ve baya heyecanlandım yazılacakları okumak için. İlerleyen haftalarda tekrar talip olabilirim. Öneri gelmeyince topu bana atabilirsin :)))

      Sil
  8. heey bi de bak şimdii, ben böyle bir yazı yazmazdım haliyle :) yine çok sert bir yazı olmuş buu :) şöyle yapabilirdin bak :) ağaç ev otuzdört olarak yine konu başlığı ile ilgili yazını yazardın burda blogunda :) bu yazıda söz ettiğin konuyu da o arkadaşımızın blogunda ona söylerdin yani. şöyle böyle olmuş bu derdin. o da ne dicekse derdi işte :) biz onun blogunda görürdük ki yorumlaşmanızıı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben onun yazısını okuduğumda durumu bilmiyordum ve kısa bir yorum yapmıştım. Biliyorum sen naifsin, ben böyleyim işte. Samimiyetle bir şey söyleyeyim, eğer şurada veya burada bir hatalı davranışım, ya da yanlış düşüncem varsa lütfen bunu ima etmeden, açıkça ama saygılı bir şekilde bana söyleyin. Cevabını verirken size bunun nedenlerini ortaya koyamıyorsam ve hatamı kabul ediyorsam bu benim için çok değerli bir durum yaratır. Yeni bir şey öğrenmiş ya da hatamı görmüş, dersimi almış olurum. Buradan hareketle herkesin benim gibi düşünmesi gerektiğini düşünüyorum. Yani padişahım çok yaşa değil, kral çıplak diyelim cesaretle:)

      Sil
  9. heey çok eski bir yazına bir not yazdım :)

    YanıtlaSil
  10. Ters olmuş gerçekten. Hele ki yazısını paylaştığın için sana teşekkür etmesi...

    YanıtlaSil
  11. Evet, keşke yazısında bahsettiğiniz kişinin adını vermiş olsaydı. Kolaya kaçmak olmuş ve emeğe saygı duyulmamış. Kendi davranışlarımıza dikkat etmek dışında gördüğümüz bariz yanlışları dile getirmek de önemli. Dile getirdiğiniz için teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sadece adını vermek konusu da değil. Sanki ilk olarak kendi ağzından çıkmış, düşünceler tamamen kendine aitmiş gibi anlatıyor. Verilen örnekleri değiştirme zahmetinde bulunsaydı bari:) Rica ederim. Bunu birini zor duruma düşürmek için değil, yaptığı işin yanlış olduğunu iyice kafasına sokmasını istediğim için dile getirdim. Umarım amacına ulaşmıştır.

      Sil
    2. Daha ne yapmamı istersin?:))

      Sil
    3. yok yaaa, bişi yapmaa, despot hayrat, yeni blogçu ya, herkes onu tanısın okusun istiyo, senin bu yazında tek gördüğü, kendi blogunun linki var mı :) ona sevindi o. yazının içeriğine bakmamıştır :) zaten kendisi hasta, günlerdir yatıyor, bu ağaç evi de zor yazdı :) belki görer bir gün senin bu yazını :)

      Sil
    4. Belki görer, kim bilir:)))

      Sil
    5. evet dile getirmeyince yaptığının normal bişi olduğunu düşünebilir. bu yüzden söyleyebilmeliyiz normal olmadığını. ehheee zor duruma düştü hahaaha keyiflendim, açığını yakaladım ohh diye düşünüyorsa insan o da tuhaf, gereksiz ve yıkıcı olur.

      Sil
  12. İntihal çok onur kırıcı bir durum. Kimsenin böyle bir tuzağa düşmemesini dilerim. Üstelik de o kadar çok yazı konusu varken.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uyanıklık yapıyorlar akılları sıra. Aslında bu davranışın iki yönü var: İlki okur kendini aldanmış hissediyor. Önce bazı yazılarını okuduğumda "Helal olsun, güzel yazmış, ben bu vatandaşı sıkı takip ederim demiştim." Sonra baktım ki fikir aslında yazanın değil, bozuldum haliyle. İkincisi yapılan şey resmen hırsızlık. Biliyorsunuz hırsızlık sadece para çalmak değil. Başkasına ait herhangi bir şeyi çalmak da yüz kızartıcı bir suç aslında.

      Sil
  13. 1 dolar 1 tl olsaydı venezuela para birimi ile çalışmaya başlardım galiba. Bendeki şans işte.

    Bu arada seni blogumdaki mime davet ediyorum. Umarım hoşuna gider.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunu söylerken nasıl düşündüğünüzü anlamadım. Venezuela'da enflasyon yüzde on bin.
      Ok, davete icabet etmek isterim:)

      Sil
  14. heey, despot hayrat, son yazısını bloguma koymamı istedi deee, okusana yazısınıı, önceki gibi miki acebaaa :) veya nasıl bir yazı yaaniiiii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arkebo 619 diye bahsettiği meteor aslında 1998OR2 adındaki bir asteroid. Ne anlama geldiğini bulamadığım Arkebo 619 ismini neden taktığını bilmiyorum. 1998OR2'un uzunluğu, despotun bahsettiği şekilde 12 km değil, yaklaşık olarak 1,8 kilometrelik bir çapa sahip. Bu dev cisim, Dünya'nın 6,2 milyon kilometre uzağından geçecek.
      Benim kaynağım 15 Nisan tarihli Hürriyet "https://www.hurriyet.com.tr/galeri-nasa-meteor-carpma-olasiligi-icin-yeni-bir-tarih-duyurdu-dunyaya-goktasi-carpacak-mi-41494245/1"
      Arkadaşın yazılarını doğru bir bilgi olarak mı değerlendireceğiz, yoksa kurgu mu belli değil. Eğer doğru bilgiye dayalıysa kaynağını verirse iyi olur. Ben takipten çıkarttım zaten:)

      Sil
    2. kaynağını sor dicektim, madem çıkarttın boşver :)

      Sil