Günlerdir konuşulan maske kullanımı hakkında yazmış olduğum yazıyı sildim az önce. Özetle cerrahi maske kullanımına karşı görüşte bir yazıydı. Bunu düşünmeme sebep, halkımızın maskenin kullanma amacını ve nasıl kullanılması gerektiğini bilmemesi. Cerrahi maske, virüs salgınından önce çoğunlukla sağlık personeli tarafından ameliyathanelerde kullanılan ve onların ağızlarından çıkabilecek zararlı mikroorganizmaların hastaya bulaşmasını önlemek amacını taşıyan bir malzeme. Ancak doğru dürüst kullanılmazsa faydadan çok zarar getirmekte. Japonya'da insanlar bulaşıcı hastalığa yakalandıklarında onu başkalarına bulaştırmamak için derhal maske takıyorlar yüzlerine. Orada olduğu gibi bazı Uzak Doğu ülkelerinde bu kültür var. Ancak ülkemizde sağlıklı insanlar başkalarından virüsü kapmasın diye ya da kullanmasını bilmediği halde başkalarına özenti duydukları için kullanıyorlar. Böyle olunca, gözlük gibi başın üzerine kaydırılmış ya da çenenin altına indirilmiş maske yanlış kullanım örneklerini sık sık gözlemliyoruz sokaklarda. Peki bu konuyla ilgili olarak daha detaylı yazdığım yazımı niye sildim? Çünkü, Güney Kore'li bir enfeksiyon hastalıkları uzmanıyla yapılan röportajı izledikten sonra maske konusunda Uzak Doğu uzmanları ile ABD ve Dünya Sağlık Örgütü yetkilileri arasında büyük fikir ayrılıklarını öğrendikten sonra biraz kafamı bulandı. Ellerin sık sık yıkanması, sosyal mesafe, izolasyon ve diğer koruma tedbirlerine tam olarak riayet etmemiz mutlak surette gerekli. Maske doğru kullanıldığı takdirde bile Covid-19'a karşı ancak % 30 ila % 70 oranında bir korunma sağlamakta. Bunun yanı sıra virüsün derimizden vücudumuza doğrudan girmesi mümkün görünmese de maskenin kapatamadığı gözlerimiz virüse karşı son derece savunmasız. Güney Kore'de Covid-19'den dolayı bugün itibarıyla 177 kişi hayatını kaybetti ki bu kişilerin yarısı dini bir tarikatın toplantısı nedeniyle hastalığı kapmış. Maske kullanımına önem veren Japonya'da can kayıplarının sayısı sadece 69. Maskenin hastalığa yakalanan kişiler tarafından mutlaka takılmasının önemi açık. Bu kişilerin zaten diğer insanların arasında elini kolunu sallayarak dolaşmaması gerekiyor. Burada önemli olan tespit edilen vakaların yaklaşık %20'sini oluşturan asemptomatik olanlar. Yani Covid-19 pozitif çıkmış fakat vatandaşın bundan haberi yok, aramızda bomba gibi dolaşıyor. İşte özellikle bu şahısların maske takması çok daha önemli. Kimse onların kim olduğunu bilmiyor. Belki sen, ben veya komşumuz, iş arkadaşımız, hatta ailemizden biri olabilir. Bütün bu bilgilerin ışığında maske kullanımının virüsün yayılmasında ne kadar önemli olduğu çıkıyor ortaya. Kendimizi korumak için değil başkalarını korumak için maske takmalıyız. Bunda toplum olarak ne kadar başarılı olacağız? Göreceğiz.4 Nisan 2020 Cumartesi
KARANTİNA KORONA 7
Günlerdir konuşulan maske kullanımı hakkında yazmış olduğum yazıyı sildim az önce. Özetle cerrahi maske kullanımına karşı görüşte bir yazıydı. Bunu düşünmeme sebep, halkımızın maskenin kullanma amacını ve nasıl kullanılması gerektiğini bilmemesi. Cerrahi maske, virüs salgınından önce çoğunlukla sağlık personeli tarafından ameliyathanelerde kullanılan ve onların ağızlarından çıkabilecek zararlı mikroorganizmaların hastaya bulaşmasını önlemek amacını taşıyan bir malzeme. Ancak doğru dürüst kullanılmazsa faydadan çok zarar getirmekte. Japonya'da insanlar bulaşıcı hastalığa yakalandıklarında onu başkalarına bulaştırmamak için derhal maske takıyorlar yüzlerine. Orada olduğu gibi bazı Uzak Doğu ülkelerinde bu kültür var. Ancak ülkemizde sağlıklı insanlar başkalarından virüsü kapmasın diye ya da kullanmasını bilmediği halde başkalarına özenti duydukları için kullanıyorlar. Böyle olunca, gözlük gibi başın üzerine kaydırılmış ya da çenenin altına indirilmiş maske yanlış kullanım örneklerini sık sık gözlemliyoruz sokaklarda. Peki bu konuyla ilgili olarak daha detaylı yazdığım yazımı niye sildim? Çünkü, Güney Kore'li bir enfeksiyon hastalıkları uzmanıyla yapılan röportajı izledikten sonra maske konusunda Uzak Doğu uzmanları ile ABD ve Dünya Sağlık Örgütü yetkilileri arasında büyük fikir ayrılıklarını öğrendikten sonra biraz kafamı bulandı. Ellerin sık sık yıkanması, sosyal mesafe, izolasyon ve diğer koruma tedbirlerine tam olarak riayet etmemiz mutlak surette gerekli. Maske doğru kullanıldığı takdirde bile Covid-19'a karşı ancak % 30 ila % 70 oranında bir korunma sağlamakta. Bunun yanı sıra virüsün derimizden vücudumuza doğrudan girmesi mümkün görünmese de maskenin kapatamadığı gözlerimiz virüse karşı son derece savunmasız. Güney Kore'de Covid-19'den dolayı bugün itibarıyla 177 kişi hayatını kaybetti ki bu kişilerin yarısı dini bir tarikatın toplantısı nedeniyle hastalığı kapmış. Maske kullanımına önem veren Japonya'da can kayıplarının sayısı sadece 69. Maskenin hastalığa yakalanan kişiler tarafından mutlaka takılmasının önemi açık. Bu kişilerin zaten diğer insanların arasında elini kolunu sallayarak dolaşmaması gerekiyor. Burada önemli olan tespit edilen vakaların yaklaşık %20'sini oluşturan asemptomatik olanlar. Yani Covid-19 pozitif çıkmış fakat vatandaşın bundan haberi yok, aramızda bomba gibi dolaşıyor. İşte özellikle bu şahısların maske takması çok daha önemli. Kimse onların kim olduğunu bilmiyor. Belki sen, ben veya komşumuz, iş arkadaşımız, hatta ailemizden biri olabilir. Bütün bu bilgilerin ışığında maske kullanımının virüsün yayılmasında ne kadar önemli olduğu çıkıyor ortaya. Kendimizi korumak için değil başkalarını korumak için maske takmalıyız. Bunda toplum olarak ne kadar başarılı olacağız? Göreceğiz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Artik benim de beynim bulandi her konuda bir gorus ve onun karsiti bir ya da birkac gorus daha var zira.
YanıtlaSilAslinda herken sanki kendisinde hastalik varmis da onu bulastirmamasi gerekiyormus mantiginca hareket edip ona gore davranmali.
Bir de bazi seyler paranoya seviyesine cikmaya basladi bu okuduklarim yuzunden, internetten kitap siparis etmistim kara kara dusunuyorum simdi o kutuyu eve nasil alayim diye...
Aynı fikirdeyiz. Herkesin kafası karışık çünkü bu virüsün özelliklerini tam olarak bilen yok. Durum böyle olunca herkes bir şeyler söylüyor, kaosa dönüyor durum.
SilBence en çok kullandığımız organımız elimize sahip çıkarsak her şey çözülür. O ellerimiz ki virüsle aramızdaki tek köprü. Kitap kolisini koklamazsanız tabii:))
Dogru, bir de ustune klorak fiskirtip oyle alirim iceriye diye dusunmustum :)))
SilKontamine olan ellerimizi yüzümüze götürmeden iyice sabunlarsak yeterli bence. Fakat en ufak bir dalgınlığı affetmeyeceğine eminim bu ufaklığın:))
SilMaske kullanımı sadece kalabalık yerlerde (pazar, market vs) zorunlu hale geldi. Keşke devlet herkese yeterince maske verse ve doğru kullanılmasını, kullanıldıktan sonra sağa sola atmamalarını anlatabilse. Son durumda değişen bir şey yok, insanlar maskeyi aksesuar olarak kullanıyorlar:)
YanıtlaSilÇok bunaldım. Okula, işe, normale dönmek istiyorum. Gözümü kapatıp uyusam, her şey bitince biri beni uyandırsa...
YanıtlaSilMrs. Kedi, sizi anlıyorum. Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Ne yazık ki elimizden pek bir şey gelmiyor. Akıl sağlığımız için başımızdaki bu virüs olayını kabul etmemiz lazım belki de. En azından ben kendimi buna inandırmaya çalışıyorum. Yine de gecenin bir vaktinde camilerden yükselen ayetler tüylerimi ürpertiyor. Bu dönemi bütün dünya insanları olarak birlikte atlayacağız. Bilmeliyiz ki hepimizin durumu hiç olmadığı kadar aynı. Dönem dönem hafakanlar basıyor her birimize. Yoksa biz ne olacağız diye düşünürken bazıları eğlence kulüplerinde göbek atmıyor. Deyin ki, hapse attılar bizi Ergenekon'dan. O herkesin önünde titrediği generaller yıllarca hapis yattı boş yere. Sonunda geçecek, hepsi geçecek. Ve inanıyorum ki, her şey gerçekten çok güzel olacak:) Bak okuyun demiyorum. Ben de o kadar çok zamanım olmasına rağmen kafamı toplayıp okuyamıyorum. Yazın, aklınıza ne gelirse. İsterse saçma sapan olsun yazılarınız. İnan ki rahatlatıyor bu insanı.
SilEn kötüsü de giç bilmeden hastalığı geçiriyor olabilmek.
YanıtlaSilHaklısınız, ilk bakışta avantaj gibi görünüyor fakat kim bilir farkında olmadan kaç kişinin ölümüne sebep oluyorlar. Ayrıca, dediklerine göre hiç farkında olmadan hastalık geçirenlerin de akciğerlerinde kalıcı hasara sebep oluyormuş bu meret. Doğrusunu Allah bilir!
Silkeşke herkes kendi ve sevdiklerinin sağlığını düşünerek hareket etse. sorun kalmayacak o zaman.
YanıtlaSilTam olarak anlamıyorum bunu. İnsanlar verdikleri zararın farkında mı değiller yoksa bildikleri halde umursamıyorlar mı?
SilBu hastalıkta mücadele edebilmek için toplum bilincini olması gerektiğini anlıyorum. Çünkü hastalığın yayılması demek bir başka insana ölümüne sebep olmak demek. Maalesef toplum olarak bu görüşe ve bilince sahip değilmişiz. Ne yazık ki.
YanıtlaSilToplum bilincine sahip olmadığımızın yanı sıra DSÖ'nün peşine takılıp halkı doğru bilgilendirme konusunda geç kalındı. Hastalığı en çok yayan ve maske takmak zorunda olan +65 değil asemptomatik genç nüfus bence.
SilEn son domuz gribi salgınında aldığımız /hiç kullanmadığımız/ bir kutu maske vardı.Eşim Coronavirüsü ile ilgili haberleri baştan beri takip ediyordu ,maskenin öneminini de o habeleri izlerken Çin'den zaten görmüştük.Maske şart ,diyor adamlar ki bir bildikleri vardı. Bizde ,sanırım yokluktan, bir süre baktılar duruma, takmayın ,diyip durdular.Sonra hızla maske üretimi yapıldı ,şimdi ''Takın''diyorlar. Üstelik önce ücretsiz dağıtacağız dedikleri maskeleri sanırım ücretli verecekler :(
YanıtlaSilEvet başlangıçta hazırlıksız yakalandıkları için bütün profesörler ağız birliği yapmışçasına virüse yakalanmayan kişilerin maske takmasına gerek bulunmadığını söyleyip durdular. Ne zaman ki maske bollandı, herkes maske takmalı demeye başladılar. Bu büyük güvensizlik doğurdu tabii. Bana göre devlet ücretsiz olarak dağıtmalı maskeleri ve kullanmayanları da en sert şekilde cezalandırmalı.
SilKalabalık ortamlarda maske takılmasını zorunlu hâle getirdiler zaten ancak maskenin de adam akıllı bir standartı yok. Mesela ben şu an size yorum yaparken altta o siyah renkli nano yıkanabilir maskelerden görüyorum reklamlarda. Bunlar işe yarar mı ki?
YanıtlaSilSadece kalabalık ortamda değil, iki kişi bir araya geldiğinde bile maskeye ihtiyaç var. Standart olmasına gerek yok. Dün bir hanım profesör bir şal parçası ve iki küçük ambalaj lastiğiyle pratik bir maske yaptı. Önemli olan kendimizi değil ağzımızdan saçılabilecek tükürük zerrelerinden karşımızdakini korumak. Herkes karşısındakini koruduğunda biz de kendimizi korumuş oluruz. Elbette bu konuda ahkam kesmem haddime değil. Hepimiz aynı kültürün insanlarıyız. Japonlarla aramızdaki en büyük fark bu.
Silmaskelerin ve eldivenlerin nasıl kullanılması gerektiği konusunda insanlara bilgilendirmeler yapılmalı diye düşünüyorum. Eldiven kullanımı da çok önemli ve yanlış kullanımı çok yaygın, onu çıkartmanın bile bir yöntemi var.
YanıtlaSilKesinlikle! Kullanmaktan daha önemlisi nasıl kullanıldığını bilmek. Adam eldiven kullanıyor ama eldivenli elini yüzüne sürüyorsa kullanmasın daha iyi.
Silbugün açıklandı. maskeler marketlerde ücretsiz dağıtılacakmış herhaldesi :)
YanıtlaSilGeç kalınmış bir karar ama zararın neresinden dönülse kar:)
Sil