"Sokak arasında yapılan düğünlerden rahatsız olmuyor musunuz?"
Sokak arasında hâlâ düğün dernek yapılıyor mu, doğrusu bilmiyorum. Ama çocukken bu tür kutlamalara sıklıkla rastlanırdı. Özellikle sünnet düğünlerini ve kına gecelerini hatırlıyorum. Düğün evinin bulunduğu evin iki tarafındaki sokak parçası branda çekilerek kapatılır ve geçici bir salon meydana getirilirdi. Davetli sayısına göre ahşap sandalyeler kiralanır, roman vatandaşlardan oluşan orkestra genellikle evin duvarının önünde yerini alır, ortada bırakılan boş alan dans etmek ya da göbek atıp oynamak isteyen davetliler için pist görevini görürdü. Sokak sakinlerinin tamamı doğal olarak davetli sayılırdı. Bu tür düğünler sebebiyle herhangi bir kişinin rahatsız olduğunu hiç duymadım. Son derede doğal bir olaydı bu tür etkinlikler eskiden. Düğünün yapıldığı gün aynı sokakta bir komşunun vefat etmesi, düğün sahibinin en büyük şanssızlığı, korkulu rüyasıydı. O zaman sokakta çalgı çengi çalınmaz, son anda bir kahve ya da düğün salonu kiralanır, düğün oraya taşınır, cenaze evine saygı gösterilirdi. Her zaman söylendiği gibi eskiden komşular arasında yardımlaşma, sevgi ve saygı vardı.
Bir süre sonra bu tür düğünler kışın kapalı salonlara yaz mevsiminde açık bahçelere taşındı. Bir ara oteller düğünlere ev sahipliği yaptı, şimdilerde ise kır düğünleri moda. Bazen bu tür yerler meskûn bölgelere yakın olabiliyor. Her gün yüksek sesle düğün gürültüsü çekmek hoş olmayabilir. Bu konuda fazla hassasiyeti olan biri değilim. Örneğin bazıları araç sesinden dolayı cadde üzerinde oturmayı tercih etmez. Ama biz ailecek genellikle cadde üzerinde oturur, trafiğin sesinden rahatsız olmayız, belli bir süre sonra insan duymuyor bu sesleri.
Düğün olayından fazla hoşlanmadığım halde bu tür aktiviteleri seven kişilerin vur patlasın çal oynasın tarzı eğlenmeleri beni rahatsız etmiyor. Fakat hasta ve küçük çocukları düşünerek bu tür eğlence mekânlarının meskûn mahallerden uzak olmasında yarar var elbette. Madem lâf sesten ve gürültüden açıldı; bir yandan çevre rahatsız oluyor gerekçesiyle yazlık yerlerde bile gece saat on ikiden sonra müzik yayını yapılmasına yasak getirirken diğer yandan sabahın köründen başlayarak ezan ve sela ses düzeylerini ideolojik olarak yasal sınırların üzerine çıkaran siyaset kurumuna, ondan yüz bulan Diyanet İşleri Başkanlığı yetkililerine ve ona bağlı bilcümle yalaka müezzin, imam, müftü ve diğer din adamlarına saygılarımı sunmadan yazımı sonlandırmış olmayayım yeri gelmişken!
nasıl hala yapılıyor mu yaa, her yerde bir ton yapılıyor, en azından 20 tane görüyorum ben her yaz. sen de dikkat et bu yaz, mahallende görürsün en azında beş tane filan :)
YanıtlaSilSen İzmir'den uzak kaldın galiba. Belki Tepecik civarında yapılıyordur hâlâ ama şimdi diğer yerlerde moda dört beş kişilik düğün bando orkestrası geliyor gelini evinden almak için. Sokakta evinin önünde yarım saat kadar çalıyorlar, hepsi bu:)
Silsen izmir güzelyalı da değil miydin. görmemen olanaksız. eşine sor :) görmüşsündür ama farkında değilsindir. o söyler sana :)
YanıtlaSilTam üstüne bastın:) Eşime de sordum yok artık öyle sokak arası düğünleri buralarda. Eskidendi o dediklerin:)
Silbenim bütün akrabalar göztepe, güzelyalı, güzelyalı parkı, ordaki migros civarında oturuyorlar. geçtiğimiz haftasonu daha bir sünnet bir normal düğün oldu sokaklarında. geçen hafta da bir kaç tane düğün. yani göztepe, hatay civarında bol bol oluyor bunlardan, siz rast gelmemişsiniz :)
SilSon iki yıldır bu muhitte oturmaktayız. Ara sıra davul zurna sesleri kulağıma çalınsa da sokak arasını kapatıp düğün yerine çevireni görmedim. Belki beni görünce alelacele önümden kaldırıyor olabilirler:)) Göztepe parkına, Migros'a iki yüz metre mesafemiz bile yok. Buraları bilirsin sokak araları bile çarşı gibi dükkan dolu. Olabiler:)))
SilEskisi kadar yaygın değil sanırım bana denk gelmedi ya da. Vaktiyle müzik sesiyle evde tempo tutmuşlupum da olmuştur. Arda arda olmadıkça beni de rahatsız etmez. Mutluluğun resmi zira😊🤚
YanıtlaSilEvet, bazı yerleşim yerlerine yakın kır düğün salonları olabilir. Mesela kızımın yeni tuttukları ev teleferik yolunda. Aşağıda birçok kır düğün salonundan müzik sesleri geliyor. Bazen Ankara havaları, bazen roman havaları. Kulağımızın dibinde olmadıktan sonra sorun yok:)
SilBeşiktaş'ta yaşarken cami bizim evin içinde gibiydi :))) başlarda irkilip refleks olarak tepki veriyorduk ama sonra alıştık galiba pek hatırlayamıyorum :)))
YanıtlaSilŞimdiye kadar yaşadığım evlerin hemen dibinde cami vardı. Bunun benim şanssızlığımla ilgisi yok, sayıları çok fazla. İbadethane sayısı bakımından da sanırım dünya lideriyiz fakat yine de Tanrı'ya yaranamadık:)))
SilBizim buralarda azalsa da var hala. Sadece sokak düğünü değil, araba park edip sesi sonuna kadar açanlar var. Yaz günü camlar açık malum dam dalmışsın yüksek ses müzik açmış bir arabanın sesiyle irkilebiliyorsunuz. Bizim ev de cadde üstü ama ben sevmiyorum.
YanıtlaSilHaklısınız, bazı görmemişler, kendini bilmezler, kendisinden başkasını düşünmezler arabalarında müziği son ses açıp millete sözüm ona caka satıyorlar. Tabii bu görgüsüzlerden hiç hoşlanmıyorum ben de.
SilSevgili Deep'in yazısına yaptığım yorum gibi; uzun zamandır mahalle düğünlerine rastlamıyorum ama gördüğümde de rahatsız olan biri değilim. Sadece her tür düğün için yapılan araç konvoylarını hiç sevemedim, sevmiyorum ve sevemeyeceğim:-)
YanıtlaSilArtık sanırım kır düğünleri mahalle düğünlerinin yerini aldı. Bence bu iyi bir şey. İnsanlar kurtlarını döküyor bir ölçüde. Fakat ben düğün dernek olaylarından hiç hoşlanmam, yapan da rahatsız etmiyor beni. Eskiden çalgıcılar yok gelinin dayıları, damadın amcaları diyerek milleti sahneye davet eder, onların göbek atıp alınlarına yapıştırdıkları paraları toplardı. Benim de en sevmediğim adet bu:))
SilBen çocukken İzmir'de hemen her kına gecesi , nişan, sünnet töreni vs. sokakta yapılıyordu. O zamanlar sıkıntı vermiyordu ama şimdilerde en nefret ettiğim şey bu gürültüler, evin önünde davul zurna çalmalar, konvoy olşturup kornaya basmalar. Evde hasta babam varken daha da irrite oluyordum, komşuyu dövecektim az kalsın!
YanıtlaSilEvet, eskiden çoktu. Şimdiki moda kız evinden alınırken kiralanan düğün bandoları:) Neyse ki yarım saat sürüyor. Hastayı kimse düşünmüyor, aslında bu devirde kimse kimseyi düşünmüyor.
SilDüğün olayını ben de sevmiyorum. Eskiden hatırladığım kadarıyla saat sınırlaması yoktu. İstanbul'da yaşarken bazen sesleri gecenin körüne kadar gelirdi, çok rahatsız olurdum. Şimdi sanırım 12'ye kadar sınır var. O sınır geldi geleli geceyi geçene rast gelmedim. O yüzden rahatsız olmuyorum ben de...
YanıtlaSilDediğim gibi kır düğünleriyle bu tür etkinlikler biraz sokak dışına kaydı. Gerçi mekan kiraları ateş pahası. Herkesin bu maliyeti karşılaması zor. Böyle mutlu bir etkinlik için komşularımıza biraz katlanmanın doğru olduğunu düşünüyorum. Tabii hasta falan varsa başka. O zaman zaten anlayış gösterirler.
SilHatay ve Kayseri'de şehir merkezindeki yerlerde bile hala devam ediyor bu düğünler, ve beni fazlasıyla rahatsız ediyor :)
YanıtlaSilYa o kadar takmayın kafanıza bence. İnsanlar yaşamlarında bir kez yaşıyorlar bunu. Nelere tahammül etmiyoruz ki! Onca baskıya, adaletsizliğe, eşitsizliğe, şiddete ve bütün bunlara karşı artık tepki veremeyişimize...
SilDün �� yanında oldu aynı makaledeki gibi ama sonu maalesef kavga ile bitti ve polis ekipleri geldi bizler mahallede düğün olmasına karşı değiliz hiç kimse sıkılmaz ama sonu kötü bitince... Emeğinize yüreğinize sağlık güzel paylaşım olmuş
YanıtlaSilKavga, şiddet hangi ortamda olursa olsun hoş değil. Hele eğlenceye bazı kendini bilmezler bu tür istenmeyen durumlara sebep oluyorsa daha da vahim. Bugün Millet Meclisinde bile kavgalar, yumruklaşmalar, küfürleşmeler oluyor. Elbette bunların olmaması gerek. Ancak komşunun mutlu gününü paylaşmak, rahatsız bile olsak bir günlüğüne tahammül etmek, en azından acısını paylaşmak kadar insanlık gereği bana göre. Teşekkür ederim:)
SilAynen çok güzel bir konuya değindiniz bu millet meclisinde oldukdan sonra gerisi hikaye iyi bayramlar
YanıtlaSilİyi bayramlar, teşekkür ederim:)
Sil