KATEGORİLER

12 Temmuz 2022 Salı

AĞAÇ EV SOHBETLERİ # 151

Sevgili DeepTone tarafından organize edilen Ağaç Ev Sohbetleri etkinliğimiz tüm heyecanıyla devam ediyorÖnceki haftaların sohbet konularını ve konu başlıklarını öneren arkadaşlarımızın  isim listesini burada bulabilirsiniz. Ağaç Ev Sohbetleri'nde bu haftanın konusunu sevgili DeepTone / Sade ve Derin  belirledi:

"Filmler ve diziler neden bu kadar popüler?"

Bu haftanın sorusu gerçekten çalışmadığım yerden geldi fakat boş kâğıt vermek adetim olmadığı için bir şeyler karalamaya çalışayım yine. Şu sıralar film ve diziler gerçekten popüler mi bundan emin değilim. Günümüzde oldukça kaliteli filmler yapılsa da sinemaya ilginin eskiye kıyasla daha fazla olduğunu düşünmüyorum. Eskiden açık ve kapalı sinemalarda, daha sonra tek kanallı, siyah beyaz televizyon döneminde çok sayıda film izlerdik. Bana o zamanlar film ve diziler çok daha popülermiş gibi geliyor. İlerleyen zaman içerisinde TV'nin, sinemayı yerinden etmediğini gördük fakat internet çağı başladıktan sonra ise insanların ilgisi çok daha geniş bir alana yayıldı. 

Biraz eskilere gidecek olursak, söz gelimi Kaçak, Küçük Ev, Tatlı Cadı, Bonanza, Dallas gibi diziler, internetin keşfinden önceki dönemlerde halkın yoğun ilgisine mazhar olmuşlardı. Bu dizilerin yayınlandığı saatlerde sokaklar boşalır, konu komşu, bütün ahali büyük bir heyecanla televizyon başında yerlerini alırdı. Dallas'ın JR'i, Bob'u, Sue Ellen'ı Lucy'sini hâlâ unutamam. Kaçak dizisinin sezon finalini dün gibi hatırlıyorum. Günlerce Dr. Richard Kimble bu kez yakayı ele verecek mi, yoksa yine şans eseri kurtulmayı başarabilecek mi diye tartışırdık. Bilmiyorum, yaşın bu işlerle ne kadar ilgisi var. Bugün aynı duyguyla takip ettiğim hiçbir dizi yok meselâ. Günümüzde, gençler arasında Kore film ve dizilerinin gençler arasında hayli popüler olduğunu biliyorum ancak bu durum önceki nesiller için geçerli değil. 

Kaptan Cousteau'nun belgesel niteliğindeki maceralarını ağzı açık izlerdik bir zamanlar. Video çıktığında film kasetleri kiralanırdı. Şimdi hepsi demode oldu. TV bile izlenmiyor doğru dürüst. Netflix, Amazon, Blue TV ve Disney gibi kanallardan her türlü film ve diziye ulaşma imkânı var şimdi. İnsanlar yıllar önce izlediği filmin yönetmenini, oyuncularını hatırlayabiliyor, hangi film ne zaman vizyona girecek, hangi oyuncu magazincilere konu olmuş haberleri var. Bense hiçbir zaman ilgi duymadım böyle şeylere. Bu kötü bir şey mi, bende bir eksiklik yaratmış mıdır bilmiyorum. Eşim bu konuda iyidir meselâ. Dizi izlerken bazen sorar bana, bak şunu tanıdın mı diye. Özellikle kadın oyuncuları tanımakta zorlanırım, (erkeklerin hepsini şıp diye tanıyormuşum gibi algılanmasın lütfen) hepsi şekilden şekle girerler. Bir bakmışsın tamamen farklı bir insan olmuş, saçlarını kestirmiş, boyatmış, değişik bir makyaj yapmış falan. İmkânı yok, tanıyamam. Bana ısrarla iyi bak tanırsın dese de eşim, değişen bir şey olmaz. Oyuncunun adını zaten bilmiyorumdur, ama o bilir. Hani falanca dizide oynamıştı der, ipucu vermeye çalışır. Yine değişen bir şey yoktur. En sonunda dizinin adını söyler, o dizide aldığı rolü hatırlatır, ondan sonra düşer bende jeton. Bu işler sanırım biraz ilgi biraz da yetenek. Benim film ve dizi konusunda halimin nice olduğunu tahmin edersiniz artık. Ama bazen bir oyuncunun gülümseyişi, konuşması ya da mimikleri o kadar etkiler ki beni, onu hafızamın en derin yerinde saklarım. Bunun gibi istisnai durumlarda eşimi şaşırtmak fazlasıyla hoşuma gider. Kocaman bir aferin kazanırım karşılığında. Gerçekten de oyuncu rolü gereği inanılmaz şekilde tipini değiştirmiştir ama ben onun o özel, kendine has halinden yakalar, çıkartırım. Fakat yine de ismini bilmem imkânsızdır. Falanca dizide falanca rolde oynamıştı ya, işte o derim en fazla. Eşim bu konuda tam bir uzmandır. Oyuncu kendini ne kadar değiştirirse değiştirsin, onu ismiyle hatırlar, kim olduğunu bilir. Bazen emin olmak için internetten oyuncu kadrosuna bakar. Elbette tahmini doğrudur. Hatta o oyuncu ilk evliliğini kiminle yapmış, çocuğu var mı yok mu, yeni eşiyle ne zaman boşanmış, hepsini bilir. Oysa bildim bileli magazin dergisi girmez evimize, magazin haberlerini okuduğuna da rastlamadım. Ama o, merak eder işte, internetten buluyor sanırım bu bilgileri. Bana tuhaf geliyor bunlar, dizi film işte, otur izle, sana ne oyuncu kim, yönetmen kim, kim kiminle ne yapmış! Üzümü ye, bağını sorma! Ama sanırım esas tuhaflık bende. 

Öyle olmadığını bilsem de, film ya da dizi izlemeyi zaman kaybı olarak değerlendirmişim gibi gelir bana bilinç altımda. Aslına bakarsanız böyle düşünmeme yol açan nedenler de az değil. Bazı diziler tuttuğunda, sakız gibi uzatırlar konuyu. Bir olay olmuştur sözgelimi: Adam kadına bakar, kadın adama, dakikalar boyu öylece bakışıp dururlar. Tamam yeter dersin, filmin yarısı bu bakışmayla geçiyor. Bu yüzden diziler, saat 21.00 de başlar, gece yarısında ancak biter. Kaliteli olanlar var tabii aralarında. Özellikle Deep'in bana önerdiği yabancı dizileri soluksuz izledim ve çok beğendim. Deep dedim aklıma geldi. Nöbetçi Ağaç Ev Sohbetleri konu belirleyicisi olarak bayram, tatil demeden organizatör sorumluluğunu yerine getirdiği için teşekkür ederim. Kurban kesmeyip onun yerine siz okurcuklarımı bu yazıma kurban ettiği için bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum kendisine.

Diğer taraftan bazı film tavsiyelerini blog arkadaşlarımdan alıyor ve izliyorum. Anime, Kore, Malezya, Hindistan, İran (sanırım hepsi şark tarafı oldu) filmleriyle dizilerinden pek haz almıyorum genelde. 

Soruya dönecek olursam film ve diziler hakikaten popüler olsa bile bunlardan hayli uzak kaldığımı kabul etmek zorundayım. Bu durum popüler kültüre mesafeli duruşumdan olabilir mi? Bkz. broken consolation: züğürt tesellisi

11 yorum:

  1. internette film ve dizi izlemek çok çok popüler. hele ülkemizde şaşırtıcı derecede popüler :) salgın gibi bişey :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim için şaşırtıcı olur bu gerçekten. Z-kuşağı daha ziyade oyunlarda ve fazla bilgi sahibi olmadığım twitch gibi platformlarda zaman öldürmeye düşkün. Orta yaşa doğru, twitter, facebook, instagram bağımlılıkları artıyor. Yaşları daha ileri olanlar kültürel durumlarına göre TV'deki dizi ve film ya da youtube üzerinden haber ve belgesel izliyor. Bunlar benim gözlemlerim. Kültür düzeyi yüksek ve geliri belli seviyenin üzerinde olan insanlar sinema, tiyatro, konserlere gidiyor, internetten kaliteli film ve diziler izliyorlar. Bu bağlamda senin iddian beni gerçekten şaşırttı. Ben memlekette yarıdan fazla insanın ATV'deki Kurtlar Vadisi gibi mafya dizileriyle Muhteşem Yüzyıl, Kuruluş vs dizileriyle a haberi izlediğini düşünüyorum. Bu yüzden sırtımızı doğrultamıyoruz ya. İskandinav ülkesi değiliz herhalde:)

      Sil
    2. üniversiteliler ve mezun olup da işe giremeyen çok büyük bir kitle var, net dizileri ile yaşayan yani evde :)

      Sil
    3. Mmm. Öyle mi? Bilmiyordum. Boş duracakları yerde zamanlarını iyi bir şekilde değerlendiriyorlar işte. Ama bir an önce iş bulsalar daha iyi. Baba parası nereye kadar:))

      Sil
  2. Güzel bir film hem keyif verici hem de bilgilendirici olabiliyor. Aynı kitap gibi. Üstelik kötü olunca filmdeki zaman kaybı iki saat civarında oysa kitapta saatler alabiliyor. İkisinden alınan zevk ayrı ve kişisel tercih meselesi. İnternet film ve dizi konusunda sinemanın tahtını sallıyor ama e-kitap basılı kitaplara karşı hâlâ geride. Türkiye'de çekilen film ve dizi filmleri pek tercih etmiyorum. Aralarında çok iyi olanlar da var elbette. Her hafta bir film izlemeliyim diye kendimi programlamalıyım. Bloglarda güzel öneriler var. Filmler ve dizilere olan ilgim ortalamanın altında maalesef.

    YanıtlaSil
  3. İnternet koca bir derya deniz, artık işimiz kolay. Asıl popülerlik iş zorken ortaya çıkıyor bence :) Binlerce seçeneğe tek tıkla ulaşma imkanımız varken işin heyecanı kalmıyor artık ve bu sadece diziler filmler için de geçerli değil gibi. Mesela artık eskisi gibi adının hakkını veren superstarlarımız da yok çünkü ünlülerin hayatlarına da internet sayesinde hakimiz, eskiden asla erişemeyeceğimiz insanlar bir tık ucumuzdalar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnternet iletişimde dünyanın geleceğini değiştiren çok önemli bir icat. Büyük kolaylığın yanı sıra kötü kullanımlar ve troller de var elbette. Ben şahsen film, dizi, haber konusunda tamamen internetten yararlanıyorum. Tv ile ilişiğimi kestim neredeyse.

      Sil
  4. Evet bu hafta kesinlikle sizin ilgi alanınız dışında olmuş konu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu gibi durumlarda yazacak bir şeyler bulma kabiliyetim gelişti Ağaç Ev Sohbetleri sayesinde:)

      Sil
  5. O kadar çok içerik var ki, hiçbirisine yetişemediğim için hepsinden soğumuşum gibi hissediyorum.

    YanıtlaSil