Bugün beklediğim ustalar gelmedi. Sezai Ustayla görüştüm, iki boyacı ayarlamaya çalışacakmış. Dün İzmir'den aldığımız hidrofor, elektrik malzemeleri ile çay ocağını yaylaya çıkardık. Mutfağın yanındaki odanın yerleşimine, nerelere dolap yaptıracağımıza karar verdik. Kamil'i aradım, eğer sözünde durursa yarın sabah erkenden gelip kalan işleri tamamlayacak. Selim Usta'yı ısrarla aramama rağmen ulaşamadım. Kapıları elden geçirmesi lazım. Dolapların, giriş kapılarına sundurmaların, içecek grubu mobilyalarının yapım işlerini görüşmemiz gerekiyor.
"Çoğunluk" sözünden hiç hoşlanmam. Çoğunluğun iktidarına dayanan demokrasiyi de kıyasıya eleştirdiğimi hatta bu konuda Hitler ile aynı çizgiye gelme talihsizliğine eriştiğimi beni takip edenler bilir. Geçmiş zamanda bir sürü yolsuzluk ve karanlık işler Meclisin çoğunluk oyları ile aklanmadı mı? Yine çoğunluk oyları Deniz Gezmiş'leri, gencecik fidanları katletmenin aracı olmadılar mı?
Ahlak ve Etik kavramlarını ele aldığım bugünkü yazımda ahlak, kişisel bir özellik olarak değerlendirildiği zaman mizaç, karakter manasını taşısa da toplumsal ahlak, toplumun çoğunluğu tarafından benimsenmiş kültürel uygulamalar bütünü, yani töredir. Şehirleşme süreci içinde etkisi azalsa da töreye örnek kan davasıdır. Buna karşılık şehirleşme ile birlikte kadına şiddet ve namus uğruna işlenen suçlar her geçen gün artmaktadır. "Helal olsun, namusunu temizledi." diyerek sırtların sıvazlandığı toplumda namus faktörünü tahrik unsuru gören mahkemeler suçluya verilen cezaları düşürürken kan ve namus davasına bireysel karşı çıkışlar toplum tarafından hiçbir zaman rağbet görmez.
Toplumsal ahlak her gün yitip giden gençlere dinsel öğelerin da katkısıyla "şehit" payesi verip sözde onurlandırıyor. Oysa ben bunun büyük bir kandırmaca olduğunu biliyorum. Çünkü bir ahlak kavramı olan onur garibana verilmez. Eğer şehitlik bir onur olsaydı toplumun kaymak tabakası, iktidar sahipleri, yüksek bürokratlar ve saygın kişiler hiç bu makamı halk kesimine bırakırlar mıydı? Ama çoğunluk bu martavala inanıyor!
Alt tabakaya mensup kadın erkek ilişkilerinde nikah yoksa namussuzluk iken "cemiyet" hayatında düzeyli beraberlik. Çoğunluk yine hükmünü vermiş...
Çoğunluğa karşı duruş muhalefettir. Güçsüzün, yoksulun yanında olmaktır. Çoğunluğa karşı duruş raydan çıkış, asilik, kişilik, asilliktir. Sürüden ayrılmak, yaratıcılık, sorgulayıştır. Herkes gibi olmamaktır. Bazen deliliktir çoğunluğa karşı duruş.