"21. yüzyıl dünyaya neler getirdi?"
Henüz 21. yüzyılın başındayız. Geçen yaklaşık yirmi yıl, insanlığın daha mutlu bir yaşama kavuşacağına dair en ufak bir umut ışığı göstermedi bana. Bilim ve Teknolojinin gelişmesi, insana yaraşır bir yaşam getirmedi biz insanlara. Tam aksine, sömürü düzenini alevlendirerek fırsat eşitliğini ortadan kaldırdı, zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yaptı. Yaşanan savaşlar, terör, pandemi, çevre kirliliği ve diğer sorunların baş sorumlusu, küresel sermayenin ve onun ateşine odun taşıyan cahil, çaresiz bazen de sadece kendi çıkarını düşünen insanlar...
Elbette bu yüzyılın sonuna kadar nelerin değişeceğini tahmin etmek hayli zor. Zira bu yazıyı okuyanların neredeyse tamamı -eğer bengi su bulunmazsa- bu yüzyılın sonunu göremeyecek. Zaman içindeki yolculuğumuz daha ne kadar sürer, bundan sonra neler yaşarız meçhul fakat Jose Saramago'nun "Kötü kader diye bir şey yoktur. 21. yüzyıl vardır ve bu yüzyıl, yavrucuğum; bir kelebeği bile intihar ettirebilir." sözüne itiraz edecek gücü göremiyorum kendimde. Bununla birlikte anlaşılan o ki, sohbetin konusu geleceği kapsamıyor. Ayrıca bu hafta karamsar bir yazı yazmak istemiyorum. Diğer taraftan çevremizi kuşatan dünya ve ülke koşulları güzel şeyler yazabilmek için hayli zorluyor beni!
Bilişim teknolojilerinde meydana gelen gelişimi, her türlü olumsuz yan tesirlerine rağmen internet sayesinde iletişimin hız kazanarak geniş kitlelere ulaşmasını olumlu buluyorum. İnsanlar artık dünyanın her noktasından her türlü bilgiye ulaşabiliyor. Bu hem büyük bir kolaylık hem de müthiş zaman kazandırıyor. Bu durum bir bakıma ömrümüzün uzatmış oluyor. Tüketim çılgınlığına yol açması, dezenformasyon aracı olması, insanları yalnızlığa itmesi bir tarafa, bütün bu olumsuzluklar sosyal medyayı gözden düşürmüyor. Zira ne kadar baskı altında tutulsak da farklı kanallardan farklı fikirleri, doğru haberleri alma imkânına kavuşmak güzel bir şey.
Ülkemiz özelinde tek olumlu gelişme, bana göre, siyasal İslâm foyasının ortaya çıkması oldu. Din tüccarlığı, dinin siyasete alet edilmesi, özellikle genç kuşakların gözünü açtı. Yeni yüzyılın başından bugüne değin, hiç olmadığı kadar demokrasiden uzaklaştık, adaletin terazisi işlemez oldu, ekonomik durumumuz bozuldu. İnanıyorum ki, yaşadıklarımız, cumhuriyetin kuruluş ilkelerinin değerini daha iyi anlamamıza ve yaşadıklarımızdan gerekli dersleri çıkarmamıza vesile olacaktır.
Görüldüğü gibi ne kadar çabalasam dünyada ve ülkemizde "olumlu" diyebileceğim pek bir şey çıkmıyor. 21. yüzyıl bize hangi olumsuzlukları getirdi diye sorulacak olsaydı sayfalarca yazabilirdim. Bu durumda hiç arzulamadığım halde morallerinizi bozmuş olurdum. Maazallah 21. yüzyılın getirdikleri arasında, Taksime çelenk koymaya giden seksen yaşının üzerinde bir profesör doktorun polisin müdahalesiyle yere düşürüldüğünden bahsetmeye kalkardım sizlere. Ama bu tür kötü şeylerden bahsetmeyeceğim. Z kuşağının bizlerden kalan pisliği tez zamanda temizleyeceğine olan inancımı korumaya çalışıyorum.
En sonda yazdığınız inancı ben de korumaya çalışıyorum. Her şeye rağmen güzel bir yazı olmuş Kaystros, elinize sağlık :))
YanıtlaSilTek umudumuz o kaldı. Teşekkür ederim:)
SilAa son cümlelerimiz çok benzer olmuş!! Katılıyorum her dediğinize...
YanıtlaSilTeşekkür ederim:) Aklın yolu bir:)
Silancak bu kadar iyimser olabiliyorum diyorsun yani :)
YanıtlaSilWalla bütün imkânları zorladım ancak bu kadar oluyor:))
Sil