Bu günlerde küresel iklim değişikliği kendini iyiden iyiye hissettiriyor memleketin her bir köşesinde. Daha Şubat ayını bile geride bırakmadan yaz mevsimini yaşıyoruz. Kışlıkları kaldırıp yazlıkları çıkarmak lazım böyle giderse havalar .
Yaylaya gitmek üzere evden çıktığımda arabanın arka lastiğini düşünüyordum. Dün, doktorun randevu saatini kaçırmamak için inmek üzere olan lastiğe beni Tire'ye dönünceye kadar idare etsin diye hava basmıştım. İşe yaramıştı bu, nitekim akşam arabayı park ettiğimde lastik normal görünüyordu. Sabah bir ara gösteririm derken yanına gittiğimde bir de ne göreyim, dün gece sağlam bıraktığım lastik iyice inmiş, jant yere dayanmış. Bu halde bir santim dahi yürüyemezdi. Lastikçiyi getirmek için eşimin arabasını alıp dükkana gittim. Çırağı yanıma alarak geri döndüm. Uyanık bir çocuk çırak. Lastiğe kulağını dayar dayamaz kaçan havanın çıkardığı zorlukla anlaşılabilen ıslık sesini duydu hemen. "Abi buna çivi girmiş, aha burada, lastiğin arka tarafında." Yanında getirdiği hava tüpü ile inmiş lastiği şişirerek arabayı yürür hale getirdi. Daha sonra birlikte dükkanlarına gittik. Usta tekeri çıkarıp şöyle bir baktı ve tam çırağın gösterdiği yerden çıkardı çiviyi.
Kaplan köyüne giriş yolunun üzerindeydi lastikçinin dükkanı. Nihayet tamir işi tamamlanıp yaylaya doğru çıktım yola. Beyler Deresinde sağlı sollu birçok araç dizilmiş, Kaplan'ın dar yollarında yoğun bir şekilde akıyor trafik. Güzel hava, hafta sonu ile birleşince dökülmüş insanlar kırlara, bayırlara. Yol kenarlarında gelişi güzel park etmiş araçlar, yakılan mangallardan yükselen dumanlar ve et kokuları eşliğinde yukarı doğru tırmanıyorum. Günlerce şehre oturan sis tabakası tamamen kalkmış, manzara net bir şekilde gözler önüne seriliyor.
Her güzel havada yaptıkları gibi köy meydanına tezgahlarını kuran köylüler, incir, zeytinyağı, ceviz, kestane gibi yöresel ürünler satıyorlar. Köyün meşhur lokantalarına dışarıdan gelen misafirlere ait yol boyu park edilen araçların arasından geçip yayla yoluna sapıyorum.
Bahçe kapısı açık. İçeriden sesler geliyor. Arabayı girişe park edip biraz yürümek istiyorum ama arkadaki mermer geliyor aklıma. Arabayla giriyorum bahçenin içine evin yanına kadar ilerliyorum. Gani Ustanın traktörle getirdiği tuğlaları indiriyor işçiler. Kablo kanalının geri dolgusu tamamlanmış. Hepsini kontrol edeceğim diyorum. Elektrikçinin elemanı Kamil de kontrol edip beğendi yaptığımız işi diyor bana, Gani Usta. Onu da arar sorarım diyorum. Kanalizasyonun hendek kazısı devam ediyor ama sonuna yaklaşmış o da. Tuvaletin bütün tesisat boruları yerleştirilmiş, taban betonu dökülmüş, giriş kapısının üzerindeki hatıl kiriş kalıbı yapılıp betonlanmış. Taş fırının üst betonu ve bacası da tamamlanmış.
Bahçeyi geziyoruz Gani Ustayla. Badem ağaçlarından sonra şeftali, erik ağaçları da çiçek açmış. Kayısı ağaçları tomurcuklanmış. Kadir'e yarım kalan budama işi için zaman ayırmasını bir kez daha hatırlatıyorum. Yakup Usta'yla birlikte yapacaklar bu işi. Akşam dönerken arabanın termometresine bakıyorum, dışarıda sıcaklık hala 19 derece.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder