Daha fazla bilgi edinmek için internet üzerinde arama
yaptım. İlgimi çeken fazla bir şey bulamamıştım. Bunun tek istisnası, hücremde
idam edileceğim günü beklediğimin ikinci yılında gündeme düşen bir haberdi.
Moss’un papaz kocasının, eski bir kilise çalışanıyla altı yıl süren ilişkisi
vardı. Durumun ortaya çıkması sebebiyle işinden kovulduğunu iddia eden kadın tarafından dava edilmişti. Altı aylık kızının babası olduğunu iddia ediyordu. Mahkeme bilinmeyen nedenlerle dava hakkında takipsizlik kararı vermişti.
Papazın metresini bulmaya çalıştım. Onun hakkında tespit ettiğim en iyi bilgi, onun
ve kızının birlikte Honduras'ta yaşıyor olmasıydı.
Leonard Stream, resmi özgeçmişine göre, Texas
Lutheran Üniversitesi'nin pazarlama bölümünden mezun olmuş. Meslek hayatına
atılmadan önce iki yıl boyunca profesyonel golf oynamıştı. Daha sonra, Baylor
Hukuk Fakültesine gitmiş, oradan mezun olduktan sonra bir ara enerji sektöründe
çalışmaya başlamış. Moss'un seçilmesinden bir yıl kadar önce, mahkemenin kıdemli üyelerinden birinin vefatı üzerine, Vali tarafından boşalan yere atanmıştı.
İnternet üzerinde yaptığım araştırmalarda Yargıç Stream
hakkında epey bilgi sahibi olmuştum. İş hayatına fast-food bayilikleri alarak başlamıştı.
Valinin çocukluk arkadaşı olması sebebiyle ondan aldığı mali destekle ayakkabı imalatı
işine girişmiş ancak iş yerinde çalıştırdığı yirmi bir kişiden on sekizinin,
yasa dışı yollardan ABD'ye girdiği göçmen dairesi yetkilileri tarafından saptanmıştı. Bunun üzerine şirketi basılmış ve daha sonra iflas ettiğini açıklamıştı. Stream ve
ortağı, Federal yasaları ihlal ettiği gerekçesiyle idari para cezasına çarptırılmışlardı ama cezai bakımdan herhangi bir suçlama yapılmamıştı. Stream ilk evliliğini,
Midland’taki güzellik yarışmasına katılan biriyle yapmıştı ve ondan hiç
görüşmedikleri bir oğlu vardı. İkinci karısı ise Dallas’tan sosyalist
fikirlere sahip biriymiş, mahkemeye atandıktan kısa bir süre sonra kendisini fiziksel
ve psikolojik istismarla suçlamış ve olaylı bir şekilde boşanmışlar. Buna
rağmen Stream, bir sonraki seçimlerde Yeşiller Partisinden adaylığını koymuş ve
yeniden milletvekili seçilmişti. Halen bekâr durumda ve zaman zaman çevresine el altından
eşcinsel olduğunu söylüyormuş.
Dışarıdan bakıldığında, Stream ve Moss, yüzde
doksan dokuz olasılıkla aynı şekilde oy kullanan profesyonel meslektaşlarından farklı
kişiler değillerdi. İkisi de ağır ceza suçlarına ilişkin zorlu kararlarında
polis sendikaları ve savcılar tarafından düzenli olarak desteklenmişti. Benimki
de dâhil olmak üzere Stream ve Moss'un yürüttüğü yaklaşık yüz idam cezası davasında, hiçbir zaman mahkûmların lehine oy kullanmamışlardı. Moss'un
benim hakkımda yazdıklarının - Tanrı'nın
en güzel yaratıklarından birini bencil ve açgözlü arzularına kurban eden
aşağılık bir katil olduğum - bire bir aynısını başkaları için de ifade etmişti.
Cinayete kurban giden beyaz kadınlarla ilgili cinayet davalarında en az üç siyahî erkek için
hep aynı sözleri kullanmıştı.
Onun zaman zaman bilimselliğe karşı tavrı, yasalara
karşı aldırmaz tutumunu bile gölgede bırakıyordu. Brazos ilçesi, adliye basın muhabiri
tarafından ortaya çıkarılan ve daha sonra ulusal medya tarafından takip edilen
ünlü bir davada, laboratuvardan çıkan DNA sonuçları, tecavüz ettiği kadını öldürmekle
suçlanan ve bu nedenle hüküm giymiş adamın aslında masum olduğunu ortaya
çıkarmıştı. Moss buna rağmen ona karşı oy kullanmış, mahkûmun, saldırı
sırasında prezervatif kullandığını, dedektifleri şaşırtmak amacıyla kadının
vajinasına başka birinin menisini bulaştırmış olabileceğini söylemişti. Stream de onun
görüşünü desteklemişti ancak olaya Federal Mahkeme müdahale etmiş ve mahkûmun
yanında yer almıştı. Ne Stream ne de Moss, son sekiz yıldır ne yerel ne de
genel seçimlerde muhalefete düşmüştü.
İnternet ortamında gerçekte yapabileceğinizden çok daha
fazla bilgi edinebilirsiniz. Bu düşünce içinde restorandaki personele iki
haftalığına gidip Nevada ve Utah'daki milli parkları gezeceğimi söyledim. Bunun yerine, Tieresse’in uçağındaki sırt çantasının içindekileri
kontrol ettim, tüm cihazlar için kullanabileceğim bir araç şarj cihazı satın aldım
ve Texas Hill Country’den havalandım. San Antonio'nun güneyinde, kontrol kulesiz, delik deşik pisti ve tekerlek izleriyle dolu yolları olan küçük
bir havaalanına doğru alçalıyordum. Rüzgâr tulumunu kontrol etmek için tarlanın
iki yüz yetmiş beş metre üzerinde turlarken, altımda görünen yer sanki terk edilmiş
gibiydi. Özel bir havacılık web sitesine göre, haftada gelen ve giden hava
taşıtlarının sayısı sıfırdı ve alanda hali hazırda hiç uçak yoktu. Açık kapısında
asılı paslı bir asma kilidi bulunan, boş hangarın yanına uçağımı park ettim.
Bisikletime atlayıp dikkat çekmeyen bir araba bulmak için yakınlardaki ikinci el araç
pazarına gitmeyi düşünüyordum. Biraz ileride, yol üstünde, çekilir tip bir karavanla birlikte yan camında satılık levhası bulunan eski bir Ford pikap gördüm. 40
dönümlük küçük bir çiftliğin 60 cm yüksekliğine erişmiş, biçilmeye hazır yonca
tarlası ortasındaki toprak yoldan yokuş yukarı pedal çevirdim. Kot kumaşından tulum giyen
göbekli bir adam, bana, pikabın, onu yıllarca kullanmayan yaşlı babasına ait
olduğunu söyledi. Pikabın üzerinde herhangi bir yazı yoktu ancak muayeneleri
tam, plakası günceldi. Pikabı nakit bin beş yüz dolar ödeyerek satın aldım.
Çiftçi bir kutu motor yağı verdi. Bisikletimi kasaya atıp uçağı indirdiğim
alana geri döndüm. Çekmeyen bir bölgede bulunduğum için cevap alamayacağımdan emin
olduğum bir telefon numarası çevirdim. Hata yapmış, yanlış kişiyi aramıştım. Karşıma, geçmişi
Teksas'ın cumhuriyet yıllarına kadar dayanan seksen bin dönümlük sığır
çiftliğinin yöneticisi çıktı. Yönetici, bana, iniş yaptığım
havaalanının, iki yıl öncesine kadar, ilaçlama uçakları tarafından
kullanıldığını ancak çiftlik yönetimi tarafından, on mil kadar kuzeyde, özel
jetlerin de faydalanabileceği daha büyük bir pist yaptırılması sebebiyle, eski hava alanının, artık kaderine terk
edildiğini söyledi. Yöneticiye pistlerinin işime yarayabileceğini söyledim.
“Burayı uyuşturucu ticareti ya da kaçak
Meksikalı göçmen taşımak için kullanmayacaksın değil mi?” diye sordu.
“Hayır, efendim, sadece eşimle boşanmam sebebiyle, yaralarımı sarmak için ona ihtiyacım olacak, biraz yalnız kalmak istiyorum.” dedim.
Bana yakınlık gösterdi ve kirayı gönderebileceğim bir posta hesap numarası
verdi. Lüks bir restoranda yiyeceğim yemek fiyatına bir yıl boyunca kullanabileceğim içinde hangarı olan bir pist kiralamıştım. Parasını hemen gönderdim. Hava alanı, pikap, karavan ve birkaç parça eski mobilya ile birlikte içinde bir odanın bulunduğu hangar, hepsi elimin altındaydı. Sırt çantamdan sırtı spiralli bir defter çıkardım ve
sayfanın en üstüne bir başlık attım:
Beni açığa düşürebilecek konular!
İlk satıra, çiftlik yöneticisini yazdım.
Beni açığa düşürebilecek konular!
İlk satıra, çiftlik yöneticisini yazdım.
Yönetici adımı bile sormamıştı ancak en fazla korkulması gereken şeyler,
farkında olmadan yaptıklarımızdı.
(Devam edecek)
oooooo sıkı plana benziyo, açıklarını da saptıyo, psikopatlar hep zeki olur zaten :)
YanıtlaSilPlân süper ama sonra duygularına yenilmese bari:)
Sil