KATEGORİLER

12 Temmuz 2020 Pazar

MASUM BİR ADAMIN İTİRAFLARI - BÖLÜM 74/4


Mahkûmlarıma Pisarro’nun ziyaretinden bahsettim. Moss, ağzını açıp hiçbir şey söylemedi ama Stream düşüncesini paylaştı.


“Eğer kameralara yakalandıysan, başka hatalar da yapmışsındır. Bunca yıldır öğrendiğim tek şey, kötü adamların sadece bir kez hata yapmadığı. Yani dedektif geri dönecek. Yolun sonu göründü, Zhettah.”

“Bahse girerim, oyuncularına, dokuzuncu devrenin ortasında, on beş koşudan sonra iki oyun dışı ve iki vurucu ıskasına rağmen hala bir şansları olduğunu söyleyen Little League beyzbol takımı antrenörlerinden biri gibisin.” dedim.

“Eminim, öyleyimdir.” dedi. “Bu iş burada bitmeyecek.”

“Bu bir paradoks, John. Bazen bittiği de olur.” dedim.

Moss, “Bana mektuptan biraz bahseder misin? diye sordu.

“Bilmiyorum,” dedim. “Belki de polis, bir şeyler bildiğimi düşünüp beni yoklamaya çalıştı. Ondan mektupla ilgili bir şeyler öğrenmeye çalışsaydım, dikkati üzerime çekebilirdim, bu yüzden korkarım bir süre mektup konusu belirsizliğini koruyacak." dedim.

Hapiste olduğum yıllarda, karşımdaki hücrelerin birinde kalan bilge kişi sayesinde Budizm hakkında bazı şeyler öğrenmiştim. Onlara bundan bahsedince,

Stream, “Ölüm hücresinde bilge, olur mu?” diye sormuştu.

"Bir gece Tieresse ve ben Boston Strangler adındaki seri katil hakkında, bir belgesel izliyorduk. Tieresse, gerçek suç öykülerini izlemekten bıkmıyordu ama benim o tür filmleri hiç içim kaldırmıyordu. Ona bu programlar bizim iflah olmaz bir canlı türü olduğumuzu düşündürmüyor mu diye sormuştum. Bana, Amor, Bach ve Shakespeare’in yanında dünyada Manson ve Dahmer’lerin de olduğunu unutmamak gerekir.” demişti.

Stream, “Ben, Dahmer'den sakınır, Bach gibi olmayı tercih ederim.” dedi.

“Bu söylediğin çok yanlış John, ayrıntıyı kaçırıyorsun. Picasso, bir kadın düşmanı, T.S Eliot ve Wagner Yahudi düşmanıydı. Dâhilik ve kötülüğün ikisi de bir aradadır. Meselenin önemli tarafı bu. İnsanlar her an iyi ya da her an kötü değildir. İnsanların içinde hem iyilik hem de kötülük bulunur. Yani, soruna cevap verecek olursam,  evet, ölüm hücresinde bir bilge, her bakımdan sizlerden daha üstün biri olabilir.” dedim.

“Arkadaşının ne iş yaptığını bile bilmiyorsun. Eminim ki bilmiyorsun, çünkü o zaman ondan bahsederken “arkadaşım” derdin. Benden ne istiyorsun bana onu söyle, ben hiç kimseyi öldürmedim.” dedi.

“Fakat neredeyse ölümüne sebep olacaktın!” dedim.

Stream’in kulakları kızardı.

Bir süre sessiz kaldı, nihayet “Jüri seni neden mahkûm etti biliyor musun? Yüzünde hiçbir öfke ve kızgınlık belirtisi göremediler. Bunun yerine gördükleri düz bir çizgiden ibaretti. Belki, senin de, karını öldüren adam yerine, Yargıç Moss’tan ve benden daha çok nefret etmenin nedenini açıklama sıran geldi.” dedi.

“Ben ikinizden de nefret etmiyorum, John.” dedim.

Stream “Her zaman olduğu gibi, narsisizm insanın gözünü kör ediyor.” dedi.

“Bana neyi anlatmaya çalışıyorsun?” diye sordum.

“Sevdiklerini katleden katillerden nefret etmeyen insanlar, asla ileri veya üstün değiller; onlar bu davranışlarıyla kötülüğü desteklemiş olurlar.” dedi.

Moss sessizce dudağını ısırıyordu. Stream bana gözlerini dikmiş, cevabımı beklerken oldukça gergin görünüyordu. Tecavüze uğrayan Demerest’in hücresinden gelen çığlıkları duyduğumda, ilk kez birini öldürebileceğimi hissettiğim gibi, dört metre uzağımdaki Stream için de aynı şeyleri bir kez daha hissetmiştim.

Tek kelime etmeden yanlarından ayrıldım.

O akşam, dere kenarındaki sandalyemde sallanırken, onları kafamdan atabilmemin tek yolunun aşağı inmemek olabileceğini düşündüm.


Aradan üç ay geçmişti. Pisarro’nun hala beni araştırıp araştırmadığını bilmiyordum. Gazeteciler başka haberlerle ilgileniyorlardı. Moss haftada üç ya da dört roman deviriyordu. Stream, iç savaş generallerinin biyografilerini ve Birinci Dünya Savaşı'nın detaylı tarihini anlatan kitaplar getirmemi istiyordu. Sık sık şehre iniyordum ama Colorado'ya gittiğimden bu yana hiç seyahate çıkmamıştım. Bazı günler on dört saatimi yatakta geçiyordum.

Gittikçe daha kötü öksürüyordum. Kuru öksürük nöbetlerim arasında kanlı balgam ve bazen bir çay kaşığı kadar köpüklü kan kusuyordum. Göğsümden omuzlarıma, daha sonra sırtıma yayılan ağrılarımı biraz olsun dindirmek için sandalyede yatmaya başladım. Yutkunduğum zaman boğazım ve göğsümün üzeri, yedikten sonra da karnım ağrıyordu. Doktorla görüştüm ve artık daha fazla bir şey yapmama konusunda kararlı olduğumu söyledim.

Doktor bazı testler yaptı ve kanserin yemek boruma yayıldığını söyledi. Henüz beynimi istila ettiğine dair bulgu yoktu ama ileride bunun olabileceğini ve nöbet geçirebileceğimi ya da görme kabiliyetimi yitirebileceğimi söyledi. Bana bir bakım evi önerdi ve ağrı kesici için reçete yazdı."

"Bu ilaçlar konusunda daha dikkatli olmam gerekmiyor mu? O ilaçların son derece bağımlılık yaptığını duymuştum." dedim.

Şaşkın bir ifadeyle yüzüme baktı,

“Şaka yapıyorum, Doktor.” dedim gülümseyerek, “Benim için yaptığınız her şey için teşekkür ederim.”


Olvido'yu aradım, telefonu hoparlöre almasını isteyip diğerlerinin de beni dinlemesini rica ettim ve onlara haberi verdim. Laura’nın nefesi kesildi, Luther’in nutku tutuldu, Olvido ise ne yapabileceklerini sordu. Yarından itibaren, her gün telefon, e-posta veya mesajlarıma bakmalarını, artık bir gün bile kaçırırsam, onlara bıraktığım mektubu açıp okumalarını söyledim. Dediğimi aynen yapacaklarına dair bana söz verdiler.

“Hepiniz hayatımı kurtardınız teşekkür ederim.” dedim. Telefonu kapattığımda, üçü de ağlamaklıydı.

Sargent'a bir mektup yazdım. Yazdıklarım şöyleydi;

“Yalan söylemeyeceğim. Bunu kendim için yaptım. Fakat sadece kendim için de değil. Lütfen ölüm hücresinde kalan dostlarıma, onlar için de yaptığımı söyle. Bir insanın sahip olabileceği en iyi arkadaşsın. Benimle olduğun için teşekkürler. Umarım sen ve kızın birbirinize kavuşursunuz. Sanırım senin ve Molina'nın bana koyduğu ismi artık hak etmiyorum, ama belki de hala hak ediyorum…"
Altını imzaladım, "Sonsuza dek arkadaşın, Inocente"



(Devam edecek)

2 yorum:

  1. eveet artık innocente sayılmaz. boston canavarı, dahmer, manson, filmlerden belgesellerden çok iyi tanıyorum hepsini :) stream in dediği gibi artık rafael bir kötü adam :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rafael her zaman innocente benim için:) Kötü olan Stream:))

      Sil